Yargıtay Ceza Genel Kurulu
Esas No:2010/11-236
Karar No:2010/254
İlgili Maddeler:5275 Sayılı Kanun Madde 106
İlgili Kavramlar: Adli Para Cezalarının Ödenmemesi ve Gün Hapis kararlarının İnfaz aşamasında hangi miktar üzerinden uygulanacağı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık Seyitnur Subaşı hakkında, 23.12.2003-02.11.2004 tarihleri arasında haksız sigorta bedelini alma suçundan 5237 sayılı TCY hükümleri lehe kabul edilerek verilen hükümle ilgili olarak; Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, 01.06.2005 tarihinden önce işlenmiş olan suçlara ilişkin olarak kurulan hükümlerde, 5237 sayılı TCYnın 52. maddesi uyarınca doğrudan belirlenmiş gün para cezasının infaz aşamasında ödenmemesi halinde hangi miktar üzerinden hapse çevrilmesi gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosyada:
Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda; lehe olduğu saptanan 5237 sayılı TCYnın 158/1-k maddesi uyarınca 1.000 gün karşılığı adli para cezasına hükmedildiği, aynı Yasanın 52/2. maddesi uyarınca verilen gün para cezasının günlüğü 30 TL den 30.000 YTL adli para cezasına dönüştürüldüğü, yine aynı Yasanın 62. maddesi uyarınca da sanığın sonuç olarak 30.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmektedir.
İnfaz sırasında ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesinin gerekmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığınca duraksama yaşanmış ve hapis cezasının hangi miktar üzerinden paraya çevrileceği hususunda mahkemeden bir karar istenmesi nedeniyle de Bolu Ağır Ceza Mahkemesince, doğrudan infazla ilgili olan bu konuda daha lehe olduğu gerekçesiyle paraya çevrilme işleminin 647 sayılı Yasa uyarınca ve günlüğü 100 TL den yapılmasına karar verilmiş, bu karara yönelik itiraz da Düzce Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmiştir.
Yasa yararına bozma talebi Bolu ve Düzce Ağır Ceza Mahkemelerince verilen kararların isabetsizliğine ilişkin olup Özel Dairece de bu istem kabul edilerek adli para cezasının 5275 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca hapse çevrilmesi esası benimsenmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, bu karara karşı itiraz yasa yoluna başvurulmak suretiyle mahkemelerce verilen kararların doğru olduğu ileri sürülmüştür.
Bu durumda ortaya çıkan uyuşmazlığın çözülebilmesi için, paraya çevirme ve para cezasının ödenmemesi halinde ne yapılacağı konularında, 01.06.2005 tarihinden önce var olan ve bu tarihte ihdas edilmiş olan uygulamaların mahiyeti üzerinde durmak gerekmektedir.
01 Haziran 2005 tarihinden önce; hürriyeti bağlayıcı cezadan paraya çevirme işlemlerinin 647 sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapıldığı, bu şekilde hükmedilen para cezasının ödenmemesi halinde ise, tekrar hapse çevirme işlemlerinin 647 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca gerçekleştirildiği görülmektedir.
647 sayılı Yasanın 5. maddesinin 7. fıkrasında; Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içerisinde para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısının kararıyla bir gün üçmilyon lira sayılmak üzere hapsedilir. Artıklar nazara alınmaz. Ancak, üçmilyon liradan aşağı hükmolunan para cezaları bir gün hapse çevrilir. Haklarında Türk Ceza Kanununun 54 ve 55 inci maddeleri ile 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 12 nci maddesi uygulanmak suretiyle hüküm giyenlerin para cezaları kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezadan çevrilmiş olsa bile hapse çevrilemez. Bu takdirde maddenin son fıkrası hükümleri uygulanır.
647 sayılı Yasanın 5. maddesinin 8. fıkrasında; Para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilamında yazılı olmasa bile yukarıdaki hüküm Cumhuriyet Savcılığınca uygulanır. 647 sayılı Yasanın 5. maddesinin 10. fıkrasında ise; Hükümlü, mahpus kaldığı, her gün için yedinci, fıkra uyarınca üçmilyon lira indirildikten sonra kalan parayı öderse hapisten çıkarılır.
Hükümleri yer almaktadır.
Görüldüğü üzere; 647 sayılı Yasadaki düzenlemeye göre;
a) Paradan çevrilen hapis cezası mahiyeti itibarıyla tazyik hapsidir. Bir başka deyişle, amaç para cezasını tekrar hapse çevirmek değil, para cezasının tahsil edilebilmesi için hükümlüyü zorlamaktır.
b) Bu işlem Cumhuriyet savcısı tarafından yapılmaktadır.
c) Hükümlü, kalan para cezasını ödemesi halinde hapisten çıkartılmaktadır.
d) Koşullu salıverme hükümlerinin uygulanmasına bir engel bulunmamaktadır.
e) Bu uygulama açısından, para cezasının; hapisten çevrilmiş para cezası olması ile doğrudan verilmiş para cezası olması arasında hiçbir fark yoktur.
f) Para cezası hapse çevrilse bile, sonuçları açısından asıl ceza para cezası olarak kalmaktadır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren yasalarla; para cezaları ile ilgili olarak önceki sistem terk edilerek yeni bir sistem oluşturulmuş; ancak bu yapılırken de, 5237 sayılı TCYsı dışındaki yasalarda yer alan para cezalarının tamamı sisteme uygun olarak değiştirilemediği için, başlangıçta ikili bir ayrım yapılmak suretiyle, 5237 sayılı TCYnda düzenlenen para cezaları ve 5237 sayılı TCY dışındaki yasalarda düzenlenen para cezaları için farklı uygulamalar kabul edilmiştir.
5237 sayılı TCYna göre para cezası verilmesi halinde, Yasanın 50 veya 52. maddelerinden biri ile uygulama yapılması zorunludur.
Adli para cezasının 5237 sayılı TCYnın 50. maddesine göre belirlendiği durumlarda, suç tarihi ne olursa olsun, ödenmeyen adli para cezasının yine 50. madde uyarınca hapse çevrileceği, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere uygun olarak Ceza Genel Kurulunun 05.06.2007 gün ve 113-127 sayılı kararında açıkça kabul edilmiş, 26.02.2008 gün ve 5739 sayılı Yasanın 4. maddesiyle 5237 sayılı Yasanın 50. maddesinde yapılan değişiklik ve aynı Yasanın 5. maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılması ile 50. madde uyarınca seçenek yaptırım olarak hükmedilen adli para cezası da 5275 sayılı Yasanın 106. maddesindeki esaslara tabi kılınmıştır.
Burada çözümlenmesi gereken konu; 5237 sayılı TCYnın 52. maddesi uyarınca doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda ne yapılacağı ile ilgilidir.
5237 sayılı TCYnın 52. maddesi uyarınca gün para cezası sistemine göre doğrudan belirlenecek para cezalarının ne şekilde infaz edileceği, 50. maddedeki durumun aksine, 52. maddenin ve TCYnın kendi içerisinde değil, 5275 sayılı CGTİYnın 106. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
106. maddenin 2. fıkrası; Adli para cezasını içeren ilam Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı otuz gün içinde adli para cezasının ödenmesi için hükümlüye 20. maddenin 3. fıkrası uyarınca bir ödeme emri tebliğ eder, 3. fıkrası; Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir, 5. fıkrası; Adli para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilamında yazılı olmasa bile üçüncü fıkra hükmü Cumhuriyet Başsavcılığınca uygulanır, 7. fıkrası; Adli para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adli para cezalarına mahkumiyet halinde bu süre beş yılı geçemez, 8. fıkrası; Hükümlü, hapis yattığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır, 5738 sayılı Yasa ile değişik 9. fıkrası ise; Adli para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverme hükümleri uygulanmaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan adli para cezasıdır biçimindedir.
Görüldüğü üzere, 5237 sayılı TCYnın 52. maddesi uyarınca doğrudan hükmedilen para cezasının ödenmemesi halinde yapılacak işlem de, 647 sayılı Yasanın 5. maddesindeki işlemle benzerlik göstermektedir.
Bu anlamda, yeni düzenlemede de bir tazyik hapsi sözkonusu olup para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevirme işlemi C.savcısı tarafından yapılacak, para cezasının hapse dönüştürülmesinin ardından ödeme yapılması halinde de kişi hapisten çıkarılacaktır. Ancak, 647 sayılı Yasanın 5. maddesindeki sistemden farklı olarak, paradan hapse çevirme yapılırken, hangi miktardan çevirme yapılacak tartışması yapılmadan, baştaki gün hapis cezasına geri dönülecek, ayrıca, bu durumda koşullu salıverme hükümleri de uygulanamayacaktır. Aynı ilke 5739 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 50. maddesi uyarınca hükmedilen adli para cezası için de geçerlidir.
Yeni kurulan sistemde, 5237 sayılı TCY dışındaki yasalar uyarınca ve 647 sayılı Yasanın sistemine göre verilmiş olan adli para cezalarının ödenmemesi halinde ne yapılacağı sorunu da, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 5/3 ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasanın geçici 1. maddesinde çözüme kavuşturulmuştur.
5252 sayılı Yasanın 5/3. maddesinde; Ağır para cezasından dönüştürülen adlî para cezasının ödenmemesi halinde, 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesi hükümlerine göre hapis süresinin belirlenmesinde bir gün karşılığı olarak yüzmilyon Türk Lirası esas alınır
5275 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinde ise; 26.09.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki diğer kanunlarda yer alan adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, hükümlüler bir gün yüz Türk Lirası hesabı ile hapsedilirler hükümlerinin bulunduğu görülmekte olup, her iki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde;
a) Bu tür para cezalarının infazında (ve dolayısıyla ödenmediğinde ne yapılacağı konusunda) yapılan atıf gereğince 5275 sayılı İnfaz Yasasının 106. maddesinin uygulanacağı,
b) 5237 sayılı TCY dışındaki yasalarda öngörülen para cezaları gün para cezası sistemine uymadıklarından, ödenmeyen para cezalarının hangi miktar üzerinden hapse çevri¬leceği konusunun başlangıçta bir sorun oluşturduğu düşünülebilirse de yasal düzenlemelerle bu husus çözümlenerek, hapse çevirme işleminin 100 TL üzeriden yapılacağının hüküm altına alındığı,
Sonuçlarına varılmaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde;
5237 sayılı TCY'nın 50/1. maddesi uyarınca verilmiş bulunan para cezalarına ilişkin olarak anılan sorunu çözmüş bulunan 05.06.2007 gün ve 113-127 sayılı Ceza Genel Kurulu kararının, 01 Haziran 2005 tarihinden önceki bir suça ilişkin olarak 52. madde uyarınca doğrudan verilmiş olan adli para cezalarının ödenmemesi halinde hangi miktar üzerinden hapse çevirme işlemi yapılacağı hususuna da ışık tuttuğu 5739 sayılı Yasa ile yapılan değişikliklerin de varılan bu sonucu doğruladığı, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin de 5237 sayılı Yasanın 50 veya 52. maddeye göre hangi miktar üzerinden paraya çevirme işlemi yapılmış ise aynı miktar üzerinden hapse çevirme işlemi yapılması gerektiğini vurguladığı,
Gerçekten de; 5237 sayılı TCYnın 50 ve 52. maddeleri ile bu maddeler uyarınca verilmiş bulunan adli para cezalarının ne şekilde infaz edileceğini düzenleyen, 5275 sayılı CGTİYnın 106. maddesinin, bir sistemin ayrılmaz parçaları oldukları ve yasa koyucunun önceki sistemde var olan karmaşık durumu basitleştirmek adına böyle bir düzenlemeye gittiği görülmektedir.
Her ne kadar Ceza Genel Kurulunca duraksamasız olarak kabul edilegeldiği üzere lehe yasanın belirlenmesinde, hükmün tesisi aşamasında uygulanması gereken maddi ceza hukuku normlarıyla, hükmün infazına ilişkin normların birlikte değil, ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ile 5237 sayılı TCYnın 52. maddesi uyarınca verilmiş olan adli para cezasının ödenmemesi üzerine yapılacak olan hapse çevrilmesi işleminin tam bir infaz işlemi olduğu hususlarında kuşku bulunmamakta ise de; lehe yasanın en sağlıklı biçimde belirlenebilmesi için kabul edilmiş olan bu çözüm yolundan hareket edilerek, biri diğerini tamamlayan ve ikisi birlikte bir sistemi oluşturan iki yasal düzenlemenin ayrı ayrı ele alınması ve maddi ceza hukuku açısından lehe olan yasanın belirlenmesi sırasında 5237 sayılı TCYnın 52. maddesi uygulandıktan sonra, bu şekilde tayin edilen adli para cezasının, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesi ile infazı yerine, aynı Yasanın geçici 1. maddesine göre infazına karar verilmesi olanaklı değildir.
Açıklanan nedenlerle; suç tarihi ister 01 Haziran 2005 tarihinden önce, isterse sonra olsun, 5237 sayılı TCYnın 52. maddesi uyarınca doğrudan verilmiş olan adli para cezalarının ödenmemesi üzerine yapılması gereken hapse çevirme işleminin, bu madde ile kurulması amaçlanan sistemin ayrılmaz bir parçası olan 5275 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca yapılması zorunludur.
Bunun dışında, belirtilen şekilde tayin edilmiş olan adli para cezalarının, daha lehe infaz hükümleri içerdikleri gerekçesiyle, 647 sayılı Yasa uyarınca veya 5275 sayılı Yasanın geçici 1 veya 5252 sayılı Yasanın 5/3. maddelerinden biri nazara alınarak hapse çevrilmesi olanaklı değildir.
Bu itibarla, Özel Daire kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir kısım Genel Kurul üyesi ise; itirazın kabulü yönünde, karşıoy kullanmışlardır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2010 günü yapılan ilk müzakerede gerekli çoğunluk sağlanamadığından, 07.12.2010 günü yapılan ikinci müzakerede oyçokluğu ile karar verildi.
İLGİLİ KANUN MADDELERİ
5275 Sayılı lı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
MADDE 106 Adlî para cezasının infazı
(1) Adlî para cezası, Türk Ceza Kanununun 52 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen usule göre tayin olunacak bir miktar paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
5237 sayılı TCY Madde 52 -(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
Adli Para Cezalarının infazı, Adli Para cezalarını ödememe, Adli Para cezaları ödememe hapis cezası
Gün para cezaları gümledi desenize, 20 Tl den takdir etse ne olacak
YanıtlaSilgünlüğü 100 TL den hapis yatılacak
istediği kadar 20 tlden versinler yani hikaye
ben Üsküdar 3.as cez mahkemesinden suç tarihi 04.12.2005 olarak 2009 da bana gün karşılığı sanığın gün karşılığı hapis cezasının 5237 s.y 52/2maddesi gereğince tatiren 1 günü 20 ytl den 5000tl adli para cezasına çevrilmesne kararı verilmiştir.Bunun infazı gelmiş tebligat yapılmı bu karara göremi hapis yatacağım.İlgilenirseniz verinirim cevaplanızı bekler saygılar sunaarım
YanıtlaSilslm,
YanıtlaSil2010 yılında hakkımda 5237 sayılı, TCK155/1, 62,50 ve 52 mad. uyarınca 3000TL+3000TL adli para cezası verildi.
itirazım 7 günü geçirdiğim için 8. gün red edildi. Bahsi geçen 106 ile alakalı h,ç br yazı yok kararda,
bu " Bunun dışında, belirtilen şekilde tayin edilmiş olan adli para cezalarının, daha lehe infaz hükümleri içerdikleri gerekçesiyle, 647 sayılı Yasa uyarınca veya 5275 sayılı Yasanın geçici 1 veya 5252 sayılı Yasanın 5/3. maddelerinden biri nazara alınarak hapse çevrilmesi olanaklı değildir." yazısından anladığım ben bu karara itiraz edebilecekmiyim. C. Savcılığından 20 Taksit ödeme emri geldi bu sabah