Taahhüdü ihlal suçu nedeniyle çok sayıda vatandaş ya cezaevinde ya da kaçak yaşıyor. Konunun çözümü için CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün tarafından verilen yasa değişikliği teklifi ise Meclis'te bekliyor. Haklarında hapis cezası verilen vatandaşlar, "TBMM İnsan Hakları Komisyonu" üyelerine mektup yazıyor.
İcralık olduktan sonra, evine gelen haciz sırasında alacaklı tarafa "borcu belirli taksitlerle ödeyeceğine" ilişkin taahhütte bulunan, ancak ödemeyi çeşitli nedenlerle yapamayan çok sayıda vatandaş "taahhüdü ihlal" suçundan ya cezaevinde ya da polise yakalanmamak için ailesinden uzakta kaçak yaşamak zorunda kalıyor.
CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün’ün sorunu çözecek yasa değişikliği teklifi ise Meclis Adalet Komisyonu'da bekliyor. Konuyla ilgili olarak Yurt Gazetesi'ne konuşan CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, yasaya göre "taahhüdü ihlal" suçu işleyen vatandaşların. Her bir ihlal suçu için üç aya kadar hapisle cezalandırıldığını hatırlattı ve bu durumda olan vatandaşların sayısının her geçen gün arttığını söyledi.
Ev Eşyalarının Haczine Devlet Engeli Geliyor.
Aile fertlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayan ev eşyaların haczine devlet engeli getiren kanun maddeleri TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.
Türkiye'de borçlu bireylerin ev eşyaları yıllardır talan ediliyor, Barolar, bankalar, avukatlar ve icra mafyasının yoğun baskıları nedeniyle icra kanunu bir türlü düzenlenemedi.
Esasen mevcut icra iflas yasasında "zorunlu ihtiyaç maddeleri haciz edilemez" hükmü olmasına rağmen bu bir şekilde görmezden gelindi, spot mağaza gibi çalışan yediemin depoları beyaz eşyalarla dolup taştı. Bu düzenlemeye karşı çıkan ve evlerde bulunan beyaz eşyaların "Zaruri ihtiyaç eşyası" olmadığını söyleyen Avukatlar var.
Ve bugün milyonlarca evde aynı dram yaşanıyor.
Diyabet hastaları için hayati öneme sahip ve çabuk bozulduğu için buzdolabında saklanması gereken "insülin"in saklandığı buzdolabı haciz ediliyor. Hastahane raporu İcra Memuruna sunulmasına rağmen.
Buna benzer olayları yaşayan on binlerce ev kan ağlıyor.
İcra dosyalarının ezici çoğunluğu dar gelirli küçük esnaf ve köylülerden oluşuyor.
Türkiye'deki her üç aileden biri icrada.
Türkiye'de borçlu bireylerin ev eşyaları yıllardır talan ediliyor, Barolar, bankalar, avukatlar ve icra mafyasının yoğun baskıları nedeniyle icra kanunu bir türlü düzenlenemedi.
Esasen mevcut icra iflas yasasında "zorunlu ihtiyaç maddeleri haciz edilemez" hükmü olmasına rağmen bu bir şekilde görmezden gelindi, spot mağaza gibi çalışan yediemin depoları beyaz eşyalarla dolup taştı. Bu düzenlemeye karşı çıkan ve evlerde bulunan beyaz eşyaların "Zaruri ihtiyaç eşyası" olmadığını söyleyen Avukatlar var.
Ve bugün milyonlarca evde aynı dram yaşanıyor.
Diyabet hastaları için hayati öneme sahip ve çabuk bozulduğu için buzdolabında saklanması gereken "insülin"in saklandığı buzdolabı haciz ediliyor. Hastahane raporu İcra Memuruna sunulmasına rağmen.
Buna benzer olayları yaşayan on binlerce ev kan ağlıyor.
İcra dosyalarının ezici çoğunluğu dar gelirli küçük esnaf ve köylülerden oluşuyor.
Türkiye'deki her üç aileden biri icrada.
İcra Daireleri Banka ve GSM Şirketlerine Çalışıyor
Genel Olarak Vatandaşa Banka Kredi Kartı için icra haciz geliyor, İkinci sırayı ise GSM operatörleri alıyor. Bunlar 5 bin altındaki borçlar için yapılan takipler ve icra dairelerinin iş yoğunluğunun büyük bir kısmını oluşturuyor.
Gaziantep'te 5 yıl önce sayıları 5 olan icra dairelerinin sayısı artık 12. Bir yılda bir icra dairesi 30 bin dosyaya bakarken şu anda 12 icra dairesi 400 bin icra dosyası takip etmeye başladı. Gaziantep'e 12 icra dairesi de iş yoğunluğu nedeniyle tıkanmış durumda. Avukat İnan Öztürk, "Genel olarak vatandaşa banka kredi kartı için icra geliyor. Birinci sırada bankalar, ikinci sırada ise GSM operatörleri var" dedi.
DEVLET İCRAYI ÖNLEMELİ
Bankalar bin TL maaş alan birine 5 bin TL'ye kadar kredi kartı limiti verdiğini ve bunun da insanları borç batağına sürüklediğini vurgulayan Avukat İnan Öztürk şöyle devam etti. "Son zamanlarda bankalara sınırlama getirildi. Yeni uygulama ile kişiye ait tüm kredi kartlarının limiti aylık kazancın en fazla 3 katı olacak şekilde ayarlanıyor. Yine de bu uygulama yetersiz. İcra dosyalarının sayısı ilin ve ülkenin sosyal yaşantısını da ortaya koymakta. Özellikle GSM operatörleri ve bankalar kampanya düzenleyerek icra dosyalarında sıklıkla borcun faizini siliyorlar. Buna rağmen borçludan tahsilât yapamıyor. Bunun tek nedeni ise vatandaşta paranın olmaması. Yine Adalet Bakanlığını icra davalarında evlerden eşyaya el koymaya önleme amaçlı kanun teklifi hazırlamıştı. Sunulan teklif hala mecliste görüşülmedi. Siyasetin bunun yanı sıra yapması gereken icraya gidişin önünü de kapatabilmektir. İcra dosyalarını nasıl azaltabiliriz diye bunun planını yapabilmektir"
Gaziantep'te 5 yıl önce sayıları 5 olan icra dairelerinin sayısı artık 12. Bir yılda bir icra dairesi 30 bin dosyaya bakarken şu anda 12 icra dairesi 400 bin icra dosyası takip etmeye başladı. Gaziantep'e 12 icra dairesi de iş yoğunluğu nedeniyle tıkanmış durumda. Avukat İnan Öztürk, "Genel olarak vatandaşa banka kredi kartı için icra geliyor. Birinci sırada bankalar, ikinci sırada ise GSM operatörleri var" dedi.
DEVLET İCRAYI ÖNLEMELİ
Bankalar bin TL maaş alan birine 5 bin TL'ye kadar kredi kartı limiti verdiğini ve bunun da insanları borç batağına sürüklediğini vurgulayan Avukat İnan Öztürk şöyle devam etti. "Son zamanlarda bankalara sınırlama getirildi. Yeni uygulama ile kişiye ait tüm kredi kartlarının limiti aylık kazancın en fazla 3 katı olacak şekilde ayarlanıyor. Yine de bu uygulama yetersiz. İcra dosyalarının sayısı ilin ve ülkenin sosyal yaşantısını da ortaya koymakta. Özellikle GSM operatörleri ve bankalar kampanya düzenleyerek icra dosyalarında sıklıkla borcun faizini siliyorlar. Buna rağmen borçludan tahsilât yapamıyor. Bunun tek nedeni ise vatandaşta paranın olmaması. Yine Adalet Bakanlığını icra davalarında evlerden eşyaya el koymaya önleme amaçlı kanun teklifi hazırlamıştı. Sunulan teklif hala mecliste görüşülmedi. Siyasetin bunun yanı sıra yapması gereken icraya gidişin önünü de kapatabilmektir. İcra dosyalarını nasıl azaltabiliriz diye bunun planını yapabilmektir"
Sinan Aygün'den Taahhüdü İhlal Kanun Teklifi
Ankara Milletvekili Sinan AYGÜN; 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu 340. Maddesinde (Taahhüdü İhlal) Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifini TBMM'ne Sundu.
2004 Sayılı "İcra ve İflas Kanunu"'nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi gerekçesi ekte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla
Sinan Aydın AYGUN
Ankara Milletvekili
Özellikle de kırsal kesimden, bu konuyla ilgili olarak çok miktarda şikâyetler gelmektedir. Bankalardan kullandıkları tarım kredilerini ya da gübre, ilaç, tohumluk, yem alımı ve benzeri nedenlerle yaptıkları borçları zamanında ödeyemedikleri için icralık olan birçok çiftçi vatandaşımızın icralık olduktan sonra imzaladıkları taahhüdü ihlal ettikleri gerekçesiyle hapiste ya da hapse atılma tehlikesiyle karşı karşıla bulundukları biliniyor.
Taahhüdü ihlalden hapis cezası almış bir çok vatandaş hapis yatarken, büyük bir bölümü de yakalanmamak için işini, tarlasını, köyünü, evini terk etmiş durumdadır. Ekonomik bir suça hapis gibi ekonomik olmayan bir yaptırım uygulanması nedeniyle, bu duruma düşen vatandaşlar ya hapse atıldıkları ya da hapse atılma korkusuyla kaçak durumuna düştükleri için ekonomik hayattan uzaklaşmakta, borçlarını ödeme kabiliyetlerini tümüyle kaybetmektedirler.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2004 Sayılı "İcra ve İflas Kanunu"'nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi gerekçesi ekte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla
Sinan Aydın AYGUN
Ankara Milletvekili
GENEL GEREKÇE
Bilindiği gibi, icralık olduktan sonra icra sırasında alacaklı tarafa "borcu ödeyeceğine ilişkin taahhütte bulunan ancak ödemeyi yapamayanlar "taahhüdü ihlal" suçundan hapis cezasıyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Kanuna göre bu durumdaki vatandaşlar her bir taahhüdü ihlal suçu için üç aya kadar tazyik hapisle cezalandırılmaktadırlar.. Bu durumda olan vatandaşların sayısının her geçen gün arttığı gözlenmektedir.Özellikle de kırsal kesimden, bu konuyla ilgili olarak çok miktarda şikâyetler gelmektedir. Bankalardan kullandıkları tarım kredilerini ya da gübre, ilaç, tohumluk, yem alımı ve benzeri nedenlerle yaptıkları borçları zamanında ödeyemedikleri için icralık olan birçok çiftçi vatandaşımızın icralık olduktan sonra imzaladıkları taahhüdü ihlal ettikleri gerekçesiyle hapiste ya da hapse atılma tehlikesiyle karşı karşıla bulundukları biliniyor.
Taahhüdü ihlalden hapis cezası almış bir çok vatandaş hapis yatarken, büyük bir bölümü de yakalanmamak için işini, tarlasını, köyünü, evini terk etmiş durumdadır. Ekonomik bir suça hapis gibi ekonomik olmayan bir yaptırım uygulanması nedeniyle, bu duruma düşen vatandaşlar ya hapse atıldıkları ya da hapse atılma korkusuyla kaçak durumuna düştükleri için ekonomik hayattan uzaklaşmakta, borçlarını ödeme kabiliyetlerini tümüyle kaybetmektedirler.
Taahhüt Mağdurunun Onur İntiharı
Cezaevinden Tahliye Olan Taahhüt Mağduru Esnafın intihar Girişimini Son Anda Çocukları Önledi.
Manisa merkezde tüp bayiliği yapan iki çocuk babası 52 yaşındaki Zeki Kaya bir Bankaya olan kredi borcunu zamanında ödeyemediği için ödeme şartını ihlal (Taahhüdü İhlal) suçundan dolayı üç ay cezaevinde kaldı ve tahliye edildi.
Tahliye olan Zeki Kaya, Sakarya Mahallesi Uzunyol Caddesi ile 1103 sokağın kesiştiği iş yerinin bulunduğu yerdeki 7 katlı apartmanın çatısına çıktı. Apartmanın çatısında Zeki Kaya'nın intihar etmek istediğini gören mahalle sakinleri emniyete ihbarda bulundu. İhbar üzerine emniyet, itfaiye ve 112 Acil ekipleri olay yerine geldi. İtfaiye ekipleri, Zeki Kaya’nın atlayabilme ihtimalini göz önünde bulundurarak sokağın ortasında hava yastığı açtı.
Çatıya çıkan emniyet ekipleri ve Zeki Kaya'nın çocukları, yaklaşık yarım saat Zeki Kaya ile görüşerek intihardan vazgeçmesini sağladı. Aşağıya indirilen Kaya, yakınları tarafından sakinleştirildikten sonra, Şehit Öztürk Karakolu’na ifade vermeye götürüldü
Mahalle sakinleri, Zeki Kaya'nın bir Bankaya olan kredi borcunu zamanında ödeyemediğini ve ödeme şartını ihlal (Taahhüdü İhlal) suçuyla 3 ay cezaevinde kaldığını ve tahliye edildikten sonra içine kapandığını belirtiler.
Manisa merkezde tüp bayiliği yapan iki çocuk babası 52 yaşındaki Zeki Kaya bir Bankaya olan kredi borcunu zamanında ödeyemediği için ödeme şartını ihlal (Taahhüdü İhlal) suçundan dolayı üç ay cezaevinde kaldı ve tahliye edildi.
Tahliye olan Zeki Kaya, Sakarya Mahallesi Uzunyol Caddesi ile 1103 sokağın kesiştiği iş yerinin bulunduğu yerdeki 7 katlı apartmanın çatısına çıktı. Apartmanın çatısında Zeki Kaya'nın intihar etmek istediğini gören mahalle sakinleri emniyete ihbarda bulundu. İhbar üzerine emniyet, itfaiye ve 112 Acil ekipleri olay yerine geldi. İtfaiye ekipleri, Zeki Kaya’nın atlayabilme ihtimalini göz önünde bulundurarak sokağın ortasında hava yastığı açtı.
Çatıya çıkan emniyet ekipleri ve Zeki Kaya'nın çocukları, yaklaşık yarım saat Zeki Kaya ile görüşerek intihardan vazgeçmesini sağladı. Aşağıya indirilen Kaya, yakınları tarafından sakinleştirildikten sonra, Şehit Öztürk Karakolu’na ifade vermeye götürüldü
Mahalle sakinleri, Zeki Kaya'nın bir Bankaya olan kredi borcunu zamanında ödeyemediğini ve ödeme şartını ihlal (Taahhüdü İhlal) suçuyla 3 ay cezaevinde kaldığını ve tahliye edildikten sonra içine kapandığını belirtiler.
Kayseri'de Bunalım İntiharı
Kayseri’de bunalıma giren üç çocuk babası 46 yaşındaki İshak Ballıkaya evinin banyosunda su borusuna bağladığı bir iple kendini asarak hayatına son verdi.
Üzücü olay Kayseri Kocasinan ilçesi Uğurevler Mahallesi 282’nci sokakta meydana geldi. Olaydan sonra İshak Ballıkaya’nin yakınları sinir krizleri geçirirken, olay yerine gelen polis ekipleri inceleme yaptı.
Aslen Sivas'lı olan ve Kayseri'de yaşayan İshak Ballıkaya, Kayseri'de ikamet ediyordu, İshak Ballıkaya inşaatlarda duvarcı ustası olarak çalışıyordu. Ballıkaya'nın bir süredir sıkıntılı olduğu ve bunalıma girdiği öğrenildi.
Polis ekiplerinin yaptığı inceleme sonrasında bunalım nedeniyle intihar ettiği öğrenilen 2 çocuk babası İshak Ballıkaya’nın cesedinin Kayseri Eğitim ve Araştırma Morgu’na kaldırıldığı bildirildi.
Üzücü olay Kayseri Kocasinan ilçesi Uğurevler Mahallesi 282’nci sokakta meydana geldi. Olaydan sonra İshak Ballıkaya’nin yakınları sinir krizleri geçirirken, olay yerine gelen polis ekipleri inceleme yaptı.
Aslen Sivas'lı olan ve Kayseri'de yaşayan İshak Ballıkaya, Kayseri'de ikamet ediyordu, İshak Ballıkaya inşaatlarda duvarcı ustası olarak çalışıyordu. Ballıkaya'nın bir süredir sıkıntılı olduğu ve bunalıma girdiği öğrenildi.
Polis ekiplerinin yaptığı inceleme sonrasında bunalım nedeniyle intihar ettiği öğrenilen 2 çocuk babası İshak Ballıkaya’nın cesedinin Kayseri Eğitim ve Araştırma Morgu’na kaldırıldığı bildirildi.
Kırıkkale ve Muğla'da Esnafın Borç İntiharı
Kırıkkale ve Muğla'nın yatağan İlçesinde iki esnaf borçlarını ödeyemedikleri gerekçesiyle intihar etti.
İlk esnaf intihar olayı Kırıkkale'de yaşandı.
Kırıkkale'nin en eski kitap, kırtasiyecisi olan Aydın Kırtasiyenin sahibi evli ve 2 çocuk babası Abdullah Sezer kendi iş yerinde intihar etti. Sabahtan itibaren kendinden haber alınamayan yakınlarının sürekli aranmasına rağmen telefonu da kapalı olduğu için dükkâna gelen yakınları Abdullah Sezer'in ipte asılı cansız bedeni ile karşılaştılar. Son zamanlarda ekonomik sıkıntıları olduğu bilinen Abdullah Sezer'in bu sebeple intihar ettiği sanılıyor.
Abdullah Sezer, Mimar Sinan Caddesi üzerinde bulunan işyerini normal saatinde açtı ve rutin işlerine devam etti. Cuma saatinde ise tüm eşyaları toparlayarak dükkanın iç kısmına koydu. Akşam saat 18.00 sıralarında işyerinin halen açık olmadığını gören esnaflar, Abdullah Sezer’in durumunu merak ederek cep telefonu ile ulaşmaya çalıştılar. Tüm aramalara rağmen ulaşılamayan Abdullah Sezer'in yakınları aranarak işyerinin açılması için çilingir çağırıldı. Çilingir ile dükkana giren Sezer’in yakınları Abdullah Sezer’in cansız bedeni ile karşılaştılar.
İkinci esnaf intihar olayı, Muğla'nın Yatağan İlçesi'nde yaşandı.
Evli ve 3 çocuk babası 47 yaşındaki manav Nazif Uysal, evinin kömürlüğünde kendisini iple tavana asarak canına kıydı.
Nazif Uysal'ın eşi Serpil Uysal, bugün saat 16.30 sıralarında Yeni Mahalle, Karaoğlanoğlu Caddesi'ndeki evlerinin kömürlüğüne girince, eşi Nazif Uysal'ın tavana asılı cesedi ile karşılaştı.Uysal'ın feryadına koşan komşuları durumu polise ve 112 Acil Servisi'ne bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, tavandaki kancaya iple asılı olan üç çocuk babası Nazif Uysal'ın öldüğünü belirledi. Komşuları, Nazif Uysal'ın banka borçları nedeniyle bir süredir sıkıntıda olduğunu ve borçları nedeniyle canına kıymış olabileceğini ileri sürdüler.
Kategori: Esnaf intiharları, Banka borcu, İcra, haciz, Ekonomi, Abdullah Sezer, Nazif Uysal
İlk esnaf intihar olayı Kırıkkale'de yaşandı.
Kırıkkale'nin en eski kitap, kırtasiyecisi olan Aydın Kırtasiyenin sahibi evli ve 2 çocuk babası Abdullah Sezer kendi iş yerinde intihar etti. Sabahtan itibaren kendinden haber alınamayan yakınlarının sürekli aranmasına rağmen telefonu da kapalı olduğu için dükkâna gelen yakınları Abdullah Sezer'in ipte asılı cansız bedeni ile karşılaştılar. Son zamanlarda ekonomik sıkıntıları olduğu bilinen Abdullah Sezer'in bu sebeple intihar ettiği sanılıyor.
Abdullah Sezer, Mimar Sinan Caddesi üzerinde bulunan işyerini normal saatinde açtı ve rutin işlerine devam etti. Cuma saatinde ise tüm eşyaları toparlayarak dükkanın iç kısmına koydu. Akşam saat 18.00 sıralarında işyerinin halen açık olmadığını gören esnaflar, Abdullah Sezer’in durumunu merak ederek cep telefonu ile ulaşmaya çalıştılar. Tüm aramalara rağmen ulaşılamayan Abdullah Sezer'in yakınları aranarak işyerinin açılması için çilingir çağırıldı. Çilingir ile dükkana giren Sezer’in yakınları Abdullah Sezer’in cansız bedeni ile karşılaştılar.
İkinci esnaf intihar olayı, Muğla'nın Yatağan İlçesi'nde yaşandı.
Evli ve 3 çocuk babası 47 yaşındaki manav Nazif Uysal, evinin kömürlüğünde kendisini iple tavana asarak canına kıydı.
Nazif Uysal'ın eşi Serpil Uysal, bugün saat 16.30 sıralarında Yeni Mahalle, Karaoğlanoğlu Caddesi'ndeki evlerinin kömürlüğüne girince, eşi Nazif Uysal'ın tavana asılı cesedi ile karşılaştı.Uysal'ın feryadına koşan komşuları durumu polise ve 112 Acil Servisi'ne bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, tavandaki kancaya iple asılı olan üç çocuk babası Nazif Uysal'ın öldüğünü belirledi. Komşuları, Nazif Uysal'ın banka borçları nedeniyle bir süredir sıkıntıda olduğunu ve borçları nedeniyle canına kıymış olabileceğini ileri sürdüler.
Kategori: Esnaf intiharları, Banka borcu, İcra, haciz, Ekonomi, Abdullah Sezer, Nazif Uysal
Zamanında Ödenmeyen Taksit İçin 90 Gün Hapis!
Başbakan Erdoğan'ın 20 Ocak 2012 tarihli "Ulusa Sesleniş" konuşması: "Benim ülkemde hiç kimse bundan sonra borcundan dolayı hapis yatmayacak"
Vatan Gazetesi’nde İclal Aydın tarafından kaleme alınan "İntihara götüren kredi kartı borcu!" başlıklı yazıda belirtildiğine göre şu anda 18.000 kredi kartı borçlusu "ödeme şartının ihlali" gerekçesiyle cezaevinde. Adalet Bakanı’na göre 12 milyon 700 bin (CHP’ye göre 22 milyon) icra dosyası var. Bu arada içinde bulunduğu borç sarmalıyla başa çıkamayan 200 ün çok üzerinde tüketici intihar etti. 29 Nisan 2012’de aynı gün 4 intihar gerçekleşti.
Bu sevimsiz tabloda göze çarpan iki önemli konu var. Bunlardan birincisi şu anda borçları yüzünden cezaevinde yatan binlerce kişi olması. Ülkemizde uygulamada bulunan 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun yürürlüğe giriş tarihi 1932, yani tam seksen yıl önce yürürlüğe girmiş bir kanundan bahsediyoruz. O zamanki Türkiye’nin nüfusu, bankalar tarafından sunulan ürün ve hizmet çeşitliliği, ekonomik ortamda ihtiyaçlara cevap verebilecek yasal altyapı şu anda mevcut şartlardaki ihtiyaçları karşılayabilmenin çok gerisinde.
Vatan Gazetesi’nde İclal Aydın tarafından kaleme alınan "İntihara götüren kredi kartı borcu!" başlıklı yazıda belirtildiğine göre şu anda 18.000 kredi kartı borçlusu "ödeme şartının ihlali" gerekçesiyle cezaevinde. Adalet Bakanı’na göre 12 milyon 700 bin (CHP’ye göre 22 milyon) icra dosyası var. Bu arada içinde bulunduğu borç sarmalıyla başa çıkamayan 200 ün çok üzerinde tüketici intihar etti. 29 Nisan 2012’de aynı gün 4 intihar gerçekleşti.
Bu sevimsiz tabloda göze çarpan iki önemli konu var. Bunlardan birincisi şu anda borçları yüzünden cezaevinde yatan binlerce kişi olması. Ülkemizde uygulamada bulunan 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun yürürlüğe giriş tarihi 1932, yani tam seksen yıl önce yürürlüğe girmiş bir kanundan bahsediyoruz. O zamanki Türkiye’nin nüfusu, bankalar tarafından sunulan ürün ve hizmet çeşitliliği, ekonomik ortamda ihtiyaçlara cevap verebilecek yasal altyapı şu anda mevcut şartlardaki ihtiyaçları karşılayabilmenin çok gerisinde.
İş Yerime Haciz Geldi, İntihar Ettim
Haciz işlemleri için gelen avukata cep telefonuyla "Ben mezarlıktayım. Cenazemi oradan alırsınız" yazılı mesaj gönderip intihar etti.
Antalya'da ekonomik sıkıntıya giren mobilya işletmecisi 51 yaşındaki Ali Yılmaz, iş yerine haciz memurlarının geldiği haberini alınca mezarlığa gidip kendini bir ağaca asarak intihar etti. Ali Yılmaz'ın intihar etmeden önce hacze gelen avukatın cep telefonuna "Ben mezarlıktayım. Cenazemi oradan alırsınız" yazılı mesaj gönderdikten sonra çocuklarına da "Çocuklarım beni affedin. İş yerine haciz gelince intihar ettim" yazılı not bıraktı.
Olay saat 18.00 sıralarında Antalya Nebiler Mezarlığı'nda meydana geldi. Akdeniz Sanayi Sitesi, 5023'üncü Sokak'taki iş yerinde mobilya döşemeciliği yapan Ali Yılmaz, "ekonomik sıkıntı nedeniyle borçlarını ödeyemeyince" iş yerine haciz geldi. Avukat ile haciz memurlarının iş yerindeki eşyaları topladığını öğrenen Ali Yılmaz, motosikletiyle Döşemealtı İlçesi'ndeki mezarlığa gitti. Ali Yılmaz daha sonra haciz işlemleri için gelen avukata cep telefonuyla "Ben mezarlıktayım. Cenazemi oradan alırsınız" yazılı mesaj gönderdi.
Bunun üzerine harekete geçen polis ekipleri, gittikleri mezarlıkta Ali Yılmaz'ın bir ağaca asılı cesediyle karşılaştı. Polisin olay yerinde yaptığı incelemede Ali Yılmaz'ın, "Çocuklarım beni affedin. İş yerine haciz gelince intihar ettim" yazılı not bıraktığı belirtildi.
Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
DHA
Kategori: Haciz, iş yeri, icra, intihar, işyeri haczi, avukat, evlere haciz, ev haczi
Antalya'da ekonomik sıkıntıya giren mobilya işletmecisi 51 yaşındaki Ali Yılmaz, iş yerine haciz memurlarının geldiği haberini alınca mezarlığa gidip kendini bir ağaca asarak intihar etti. Ali Yılmaz'ın intihar etmeden önce hacze gelen avukatın cep telefonuna "Ben mezarlıktayım. Cenazemi oradan alırsınız" yazılı mesaj gönderdikten sonra çocuklarına da "Çocuklarım beni affedin. İş yerine haciz gelince intihar ettim" yazılı not bıraktı.
Olay saat 18.00 sıralarında Antalya Nebiler Mezarlığı'nda meydana geldi. Akdeniz Sanayi Sitesi, 5023'üncü Sokak'taki iş yerinde mobilya döşemeciliği yapan Ali Yılmaz, "ekonomik sıkıntı nedeniyle borçlarını ödeyemeyince" iş yerine haciz geldi. Avukat ile haciz memurlarının iş yerindeki eşyaları topladığını öğrenen Ali Yılmaz, motosikletiyle Döşemealtı İlçesi'ndeki mezarlığa gitti. Ali Yılmaz daha sonra haciz işlemleri için gelen avukata cep telefonuyla "Ben mezarlıktayım. Cenazemi oradan alırsınız" yazılı mesaj gönderdi.
Bunun üzerine harekete geçen polis ekipleri, gittikleri mezarlıkta Ali Yılmaz'ın bir ağaca asılı cesediyle karşılaştı. Polisin olay yerinde yaptığı incelemede Ali Yılmaz'ın, "Çocuklarım beni affedin. İş yerine haciz gelince intihar ettim" yazılı not bıraktığı belirtildi.
Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
DHA
Kategori: Haciz, iş yeri, icra, intihar, işyeri haczi, avukat, evlere haciz, ev haczi
Nevşehir'de Çiftçi Borç Ekiyor Haciz Biçiyor
Türkiye'nin patates ambarı olarak bilinen Nevşehir'de patates üreticileri, Elektrik şirketleri, banka, kamu ve özel sektöre olan borçlar nedeniyle haciz kıskacın da yaşıyor, "çiftçiler adeta borç ekiyor, haciz biçiyor" ve hükumetten çözüm bekliyorlar.
Patates üretiminin yoğun yapıldığı merkezlerin başında gelen Nevşehir'de patates üreticileri, patatesin çillenmeye başladığını, en kısa sürede depolardan çıkartılarak satılması gerektiğini belirtti. Mazı Köyü'ndeki Mustafa Tiryaki, patateste üretim maliyetlerinin her geçen yıl ciddi artış göstermesine karşın ürünün birkaç yıl öncesi fiyatlarla alıcı bulması nedeniyle büyük mali kriz içerisinde olduklarını söyledi. Tiryaki, şöyle dedi:
Don olayı ile tarlalar da zarar oluştu. Elektrik Şirketleri, özel sektöre ve bankalara olan borçlar nedeniyle her gün haciz ve yakalanma endişesi içerisindeyiz. Çiftçiler uykusuz geceler geçiriyor, bir çok köylü evine gidemiyor. Bu konuda acil çözüm bulunmasını istiyoruz.
Mazı Köyü'nde kahve işleten Dursun Yaşar da, köylü müşterilerinin bir bardak çayı bile veresiye defterine yazdırdıklarını anlatırken, "Köylüde para yok. 6 aydan beri veresiye defteri tutuyorum. 12-13 bin TL çay parası alacağım var, bir türlü alamıyorum. Böyle giderse kahveye kilit vurmak zorunda kalacağım, diye konuştu.
Patates üretiminin yoğun yapıldığı merkezlerin başında gelen Nevşehir'de patates üreticileri, patatesin çillenmeye başladığını, en kısa sürede depolardan çıkartılarak satılması gerektiğini belirtti. Mazı Köyü'ndeki Mustafa Tiryaki, patateste üretim maliyetlerinin her geçen yıl ciddi artış göstermesine karşın ürünün birkaç yıl öncesi fiyatlarla alıcı bulması nedeniyle büyük mali kriz içerisinde olduklarını söyledi. Tiryaki, şöyle dedi:
Don olayı ile tarlalar da zarar oluştu. Elektrik Şirketleri, özel sektöre ve bankalara olan borçlar nedeniyle her gün haciz ve yakalanma endişesi içerisindeyiz. Çiftçiler uykusuz geceler geçiriyor, bir çok köylü evine gidemiyor. Bu konuda acil çözüm bulunmasını istiyoruz.
Mazı Köyü'nde kahve işleten Dursun Yaşar da, köylü müşterilerinin bir bardak çayı bile veresiye defterine yazdırdıklarını anlatırken, "Köylüde para yok. 6 aydan beri veresiye defteri tutuyorum. 12-13 bin TL çay parası alacağım var, bir türlü alamıyorum. Böyle giderse kahveye kilit vurmak zorunda kalacağım, diye konuştu.
Mersin'de Borç İntiharları Artıyor
Mersin'de emekli olduktan sonra oto kiralama işi yapmaya başlayan evi ve iki çocuk babası 57 yaşındaki işadamı, iş yerinde tabancayla kendini vurarak intihar etti.
Olay, Mersin'de meydana geldi. Bankalara borcu bulunan ve ekonomik sorunlar yaşadığı öne sürülen iki çocuk babası işadamı, kafasına bir el ateş ederek hayatına son verdi. Silah sesini duyanlar, işyerine girdiklerinde işadamını kanlar içinde görünce polise haber verdi.
Polislerin olayla ilgili incelemesi sürerken, ölüm haberini alıp gelen eşi, soğuk kanlılığını korumaya çalıştı ve cep telefonu ile durumu yakınlarına bildirdi.
İşadamının cenazesi, Cumhuriyet Savcısı'nın olay yerinde yaptığı incelemenin ardından otopsi için Mersin Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Kategori: mersin, intihar, esnaf, haciz, borç, icra, banka kredileri, banka borcu, ev iş yeri haczi
Olay, Mersin'de meydana geldi. Bankalara borcu bulunan ve ekonomik sorunlar yaşadığı öne sürülen iki çocuk babası işadamı, kafasına bir el ateş ederek hayatına son verdi. Silah sesini duyanlar, işyerine girdiklerinde işadamını kanlar içinde görünce polise haber verdi.
Polislerin olayla ilgili incelemesi sürerken, ölüm haberini alıp gelen eşi, soğuk kanlılığını korumaya çalıştı ve cep telefonu ile durumu yakınlarına bildirdi.
İşadamının cenazesi, Cumhuriyet Savcısı'nın olay yerinde yaptığı incelemenin ardından otopsi için Mersin Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Kategori: mersin, intihar, esnaf, haciz, borç, icra, banka kredileri, banka borcu, ev iş yeri haczi
Ak Partiye Tek Bir Soru; Vicdanınız Rahat mı?
AK Parti'ye tek bir soru!
Bazı konularda söze başlamak o kadar zor oluyor ki!
Yine o anlardan biri…
Tabi tuzu kuru olan bazı gazeteci arkadaşlarımızın yine seslerini duyar gibiyim. "Arzu Erdoğral yine bir konuya takıldı kaldı" diye…
Ne yapalım kimi köşesinden hep kendine çalışır bizlerde bir konuya takılıp kalırız! Çünkü kaldığımız yerlerde acılar vardır. O acılar son bulmayınca bizi kendi ekseninde döndürür durur.
Anayasanın 38'inci maddesinden bahsedeceğim önce size…
Hani 2001 yılında anayasada yapılan bir değişiklik ile 38'inci maddeye bir fıkra eklenmiş ve "sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı insanların özgürlüklerinden alıkonulamayacağı" hüküm altına alınmıştı ya, işte o madde...
Peki, o madde hayatımızın neresinde kendini gösteriyor?
Bankalar milyarlarca dolar kâr açıklarken 18000 vatandaş borçlarından (taahhüdü ihlal) dolayı hapis cezası ile karşı karşıya…
Bazı konularda söze başlamak o kadar zor oluyor ki!
Yine o anlardan biri…
Tabi tuzu kuru olan bazı gazeteci arkadaşlarımızın yine seslerini duyar gibiyim. "Arzu Erdoğral yine bir konuya takıldı kaldı" diye…
Ne yapalım kimi köşesinden hep kendine çalışır bizlerde bir konuya takılıp kalırız! Çünkü kaldığımız yerlerde acılar vardır. O acılar son bulmayınca bizi kendi ekseninde döndürür durur.
Anayasanın 38'inci maddesinden bahsedeceğim önce size…
Hani 2001 yılında anayasada yapılan bir değişiklik ile 38'inci maddeye bir fıkra eklenmiş ve "sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı insanların özgürlüklerinden alıkonulamayacağı" hüküm altına alınmıştı ya, işte o madde...
Peki, o madde hayatımızın neresinde kendini gösteriyor?
Bankalar milyarlarca dolar kâr açıklarken 18000 vatandaş borçlarından (taahhüdü ihlal) dolayı hapis cezası ile karşı karşıya…
İclal Aydın; intihara Götüren Kredi kartı Borcu
Bir küçücük plastik kart. Ekmek, kontür, patates, şeker, çay alıyorsun. Maaş yetmiyor ama kredi kartı imdada yetişiyor. Sonra aldıklarının parasını istiyorlar senden. Onlar da haklı. Haklı ama bu kadar faiz olur mu? Hapiste yatan ödeme yapabilir mi?
Twitter’da Arzu Kurtuluş isimli bir hanımefendinin iletisi ile başlayan haberleşmemiz kendisinin bana ilettiği toplu bir mektupla devam etti.
Arzu hanım kısaltmak zorunda kaldığım mektuba şöyle başlıyordu:
"Şu anda 18.000 kredi kartı borçlusu cezaevinde. Toplamda net rakam verilmemekle birlikte Adalet Bakanı’na göre 12 milyon 700 bin, CHP’ye göre 22 milyon icra dosyası var. Bu faizlerle başa çıkamayan 200 üzerinde vatandaşımız intihar etti. 29 Nisan 2012’de aynı gün 4 intihar gerçekleşti".
100 binin üzerinde kaçak yaşayan kredi kartı borçlusu bulunuyormuş. Ailelerimiz de bizimle aynı ikamettelerse ortak kullanılan ev eşyalarını kaybedebiliyorlar. Yaşananlardan ötürü yuvalar dağılıyor.
Avukatlar bu işten çok kazançlı çıktıkları için asla ödeme kolaylığı, faiz indirimi sağlamıyorlar. Hapis cezasını ödemenizi 3 gün geçirseniz uygulamak için hemen dava açıyorlar. Sonuçta hem eşyaların satılmasında hem icra davasında çeşitli rantlar var."
Aynı mektupta, Tarık Samancı isimli bir başka mağdurun, daha önce bir internet sitesinde Başbakan’a ve bakanlara yazdığı açık mektup da yer alıyordu. Konuyu detaylı anlatması adına alıntı yapmak istedim:
Twitter’da Arzu Kurtuluş isimli bir hanımefendinin iletisi ile başlayan haberleşmemiz kendisinin bana ilettiği toplu bir mektupla devam etti.
Arzu hanım kısaltmak zorunda kaldığım mektuba şöyle başlıyordu:
"Şu anda 18.000 kredi kartı borçlusu cezaevinde. Toplamda net rakam verilmemekle birlikte Adalet Bakanı’na göre 12 milyon 700 bin, CHP’ye göre 22 milyon icra dosyası var. Bu faizlerle başa çıkamayan 200 üzerinde vatandaşımız intihar etti. 29 Nisan 2012’de aynı gün 4 intihar gerçekleşti".
100 binin üzerinde kaçak yaşayan kredi kartı borçlusu bulunuyormuş. Ailelerimiz de bizimle aynı ikamettelerse ortak kullanılan ev eşyalarını kaybedebiliyorlar. Yaşananlardan ötürü yuvalar dağılıyor.
Avukatlar bu işten çok kazançlı çıktıkları için asla ödeme kolaylığı, faiz indirimi sağlamıyorlar. Hapis cezasını ödemenizi 3 gün geçirseniz uygulamak için hemen dava açıyorlar. Sonuçta hem eşyaların satılmasında hem icra davasında çeşitli rantlar var."
Aynı mektupta, Tarık Samancı isimli bir başka mağdurun, daha önce bir internet sitesinde Başbakan’a ve bakanlara yazdığı açık mektup da yer alıyordu. Konuyu detaylı anlatması adına alıntı yapmak istedim:
Mersin'de Taahhüdü İhlal İntiharı
Mersin - Mezitli İlçesi'nde esnaflık yapan ancak işleri bozulduğu için bunalıma giren 1 çocuk annesi 28 yaşındaki Çiğdem Nohut, oturduğu apartmanın çatısından atlayarak yaşamına son verdi.
Olay, dün akşam Mersin'in Mezitli ilçesi Menderes Mahallesi Ozan Apartmanı'nda meydana geldi. Mezitli ilçesinde, evcil hayvan satışı yapan ve bankalara olan borçları nedeniyle zor günler yaşayan Çiğdem Nohut, oturduğu 12 katlı binanın çatısına çıkarak kendini boşluğa bıraktı. Beton zemine düşen kadını fark edenler, hemen polise haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği Çiğdem Nohut'un olay yerinde yaşamını yitirdiği anlaşıldı.
İşleri iyi gitmediği için ekonomik sıkıntı içinde olan Çiğdem Nohut'un iş yerine sürekli olarak haciz geldiği bu yüzden bunalım da olduğu bildirildi. Çiğdem Nohut'un çevresine, sürekli olarak "Mahkeme hakkımda yakalama kararı çıkarmış, cezaevine girmektense kendimi öldürürüm daha iyi" dediği ileri sürüldü. Çiğdem Nohut'un cenazesi otopsi için Mersin Devlet Hastanesi'ne götürüldü.
Kategori: icra, haciz, taahhüdü ihlal, cezaevi, intihar, esnaf, ödeme şartını ihlal, ev haczi
Olay, dün akşam Mersin'in Mezitli ilçesi Menderes Mahallesi Ozan Apartmanı'nda meydana geldi. Mezitli ilçesinde, evcil hayvan satışı yapan ve bankalara olan borçları nedeniyle zor günler yaşayan Çiğdem Nohut, oturduğu 12 katlı binanın çatısına çıkarak kendini boşluğa bıraktı. Beton zemine düşen kadını fark edenler, hemen polise haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği Çiğdem Nohut'un olay yerinde yaşamını yitirdiği anlaşıldı.
İşleri iyi gitmediği için ekonomik sıkıntı içinde olan Çiğdem Nohut'un iş yerine sürekli olarak haciz geldiği bu yüzden bunalım da olduğu bildirildi. Çiğdem Nohut'un çevresine, sürekli olarak "Mahkeme hakkımda yakalama kararı çıkarmış, cezaevine girmektense kendimi öldürürüm daha iyi" dediği ileri sürüldü. Çiğdem Nohut'un cenazesi otopsi için Mersin Devlet Hastanesi'ne götürüldü.
Kategori: icra, haciz, taahhüdü ihlal, cezaevi, intihar, esnaf, ödeme şartını ihlal, ev haczi
Bankalara Borcu Olan Şaban Üge İntihar Etti
İzmir'in Ödemiş ilçesinde ilk bisiklet bayilerinden olan, 1 kız ve 2 çocuk babası 57 yaşındaki Şaban Üge "Banka kredi kartı borçları" nedeniyle geçirdiği bunalım sonucu intihar etti.
Olay; Ödemiş’in Akıncılar Mahallesi, Fevzi Çakmak Sokak’ta meydana geldi. Bisiklet ve motosiklet yedek parça satıcılığı ve bayiliği yapan Şaban Üge, akşam üstü yanında çalışan elemanlara, hemen geleceğini söyleyip ortadan kayboldu. Elemanlar iş yerinin önünde Şaban Üge’yi beklerken, karşı binadan gürültü gelmesi ve bir şeyin düştüğünü fark etmeleri üzerine binadan düşen şahsın patronları olduğunu görünce şok oldular.
Saat 20.15 sularında meydana gelen olayı duyan çevredeki esnaflar koşarak olay yerine geldiler. Vatandaşların hemen 112’yi aramaların ardından olay yerine ambulans ve polis geldi. Olay yerine gelen ekipler Şaban Üge’nin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirlediler.
Çevresinde sevilen bir kişi olan Şaban Üge’nin, "Banka kredi kartı borçları" nedeniyle sıkıntılı olduğu ve iş yerine sürekli olarak haciz geldiği, Şaban Üge'nin bu nedenlerden dolayı bunalıma girdiği iddia edildi.
Ödemiş İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri olay yerinde incelemelerde bulundu. Şaban Üge’nin binaya çıktıktan sonra çatı katındaki kapıyı arkadan kilitlediğini tespit edildi.
Olaya Nöbetçi Cumhuriyet Savcılığı el koyarken, Polis de soruşturmayı sürdürüyor.
Kategori: kredi kartı borcu, icra, haciz, işyeri haczi, ev haczi, icra uzlaştırma, taahhüdü ihlal, banka
Olay; Ödemiş’in Akıncılar Mahallesi, Fevzi Çakmak Sokak’ta meydana geldi. Bisiklet ve motosiklet yedek parça satıcılığı ve bayiliği yapan Şaban Üge, akşam üstü yanında çalışan elemanlara, hemen geleceğini söyleyip ortadan kayboldu. Elemanlar iş yerinin önünde Şaban Üge’yi beklerken, karşı binadan gürültü gelmesi ve bir şeyin düştüğünü fark etmeleri üzerine binadan düşen şahsın patronları olduğunu görünce şok oldular.
Saat 20.15 sularında meydana gelen olayı duyan çevredeki esnaflar koşarak olay yerine geldiler. Vatandaşların hemen 112’yi aramaların ardından olay yerine ambulans ve polis geldi. Olay yerine gelen ekipler Şaban Üge’nin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirlediler.
Çevresinde sevilen bir kişi olan Şaban Üge’nin, "Banka kredi kartı borçları" nedeniyle sıkıntılı olduğu ve iş yerine sürekli olarak haciz geldiği, Şaban Üge'nin bu nedenlerden dolayı bunalıma girdiği iddia edildi.
Ödemiş İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri olay yerinde incelemelerde bulundu. Şaban Üge’nin binaya çıktıktan sonra çatı katındaki kapıyı arkadan kilitlediğini tespit edildi.
Olaya Nöbetçi Cumhuriyet Savcılığı el koyarken, Polis de soruşturmayı sürdürüyor.
Kategori: kredi kartı borcu, icra, haciz, işyeri haczi, ev haczi, icra uzlaştırma, taahhüdü ihlal, banka
Türkiye'nin Kanayan Yarası, icra Daireleri
Adalet Bakanlığı'nın içinde, icra memurları milleti haraca bağlamış, kimsenin sesi çıkmıyor. İcra Daireleri işlevini yitirmiş iş yükü fazlalığı nedeniyle çalışamaz halde fakat Paylaşılan pasta dilimi azalmasın diye başka icra dairesi açılmasına karşı çıkan icra müdürleri, icra lobileri var.
Geçtiğimiz günlerde Konya merkezli icra operasyonu yapıldı, operasyonda icra müdürü, iş adamları ve birçok kamu görevlisinin olduğu 40 kişi gözaltına alındı. Konya İl Emniyet Müdürlüğü, icra müdürlüklerindeki ihaleleri takibe aldı. Yaklaşık 1 yıl süren takip sonrasında polis operasyon yaptı. Şüphelilerin icra yoluyla satışa çıkan konut, araç ve iş yerlerini belirledikleri bir sistem dahilinde uygun fiyata aldıkları iddia ediliyor.
Konya İcra Müdürlüğünün yolsuzluklarından milleti haraca bağlamasından, haksız yere haciz edilen araçlardan konut ve iş yerlerinden Bakanlığın, Hakim ve Savcıların yıllardır haberi var. Fakat bu usulsüzlük o kadar ayyuka vardı ki operasyon yapılmak zorunda kalındı.
İcra Müdürleri ve Memurları kötü niyetli ise tabiri caizse vatandaşa dünyayı dar ediyor. Kötü niyetli memur ile mücadele etmek isteyen avukatları ise, başta o sisteme çanak tutan bir başka avukat engelliyor, engellemek için elinden geleni ardına koymuyor.
Geçtiğimiz günlerde Konya merkezli icra operasyonu yapıldı, operasyonda icra müdürü, iş adamları ve birçok kamu görevlisinin olduğu 40 kişi gözaltına alındı. Konya İl Emniyet Müdürlüğü, icra müdürlüklerindeki ihaleleri takibe aldı. Yaklaşık 1 yıl süren takip sonrasında polis operasyon yaptı. Şüphelilerin icra yoluyla satışa çıkan konut, araç ve iş yerlerini belirledikleri bir sistem dahilinde uygun fiyata aldıkları iddia ediliyor.
Konya İcra Müdürlüğünün yolsuzluklarından milleti haraca bağlamasından, haksız yere haciz edilen araçlardan konut ve iş yerlerinden Bakanlığın, Hakim ve Savcıların yıllardır haberi var. Fakat bu usulsüzlük o kadar ayyuka vardı ki operasyon yapılmak zorunda kalındı.
İcra Müdürleri ve Memurları kötü niyetli ise tabiri caizse vatandaşa dünyayı dar ediyor. Kötü niyetli memur ile mücadele etmek isteyen avukatları ise, başta o sisteme çanak tutan bir başka avukat engelliyor, engellemek için elinden geleni ardına koymuyor.
Bankalar Vatandaşa Meydan Okuyor
Kredi kartı iadesinde bankalar bazı mahkemeleri de arkasına alarak vatandaşa adeta meydan okuyor. Kredi kartı aidatlarının iadesini isteyen vatandaşlara hiç bir bildirim ve tebligat yapılmadan haciz uygulanıyor. Olayın son kurbanı Karasu'da esnaflık yapan Seyfettin Ayar oldu. Seyfettin Ayar'ın 60 liralık banka kredi kartı aidatına itiraz etmesinin ardından kendisine gelen icra kararı ile şoke oldu.
Karasu Tüketici Hakem Heyeti tarafından kart ücretinin iadesine verilen kararın ardından banka tarafından dava edilen Ayar'dan mahkeme masrafları ile birlikte 600 TL isteniyor. Sakarya'nın Karasu ilçesinde esnaflık yapan Seyfettin Ayar, bir bankadan aldığı kredi kartının yıllık 60 lira olan aidatının iadesi için Karasu Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurdu. Tüketici Hakem Heyeti, aidatın iadesi yönünde karar verdi. Ancak banka karara itiraz etti.
Karasu Asliye Hukuk Mahkemesi, bankanın itirazı ile hakem heyetinin kararını iptal etti. Banka da Ayar'dan mahkeme masrafları ile birlikte 600 TL istedi. Yargıtay'a itiraz süresi içinde karara itiraz etmeyen Ayar'a icra gönderildi. Seyfettin Ayar, Yargıtay'a itiraz süresi konusunda kendisine ne bir tebliğ gelmediği gibi hiç bir uyarıda bulunulmadığını öne sürdü.
Parayı ödeyip karşı dava açacağını belirten Ayar, "Başbakan'dan Adalet Bakanına, Banka Genel Müdürlüğüne, yargıtaya, Karasu Tüketici Hakem Heyeti'ne ve sulh mahkemesine kadar kimseye hakkımı helal etmiyorum. Başbakanımız 10 yıldır iktidarda, ancak bu konuyla ilgili net bir kanun çıkarmadı. Bir mahkeme "kart aidatı alınabilir" diyor, bir diğeri "alınamaz" diyor. Banka genel müdürlüğüne de hakkımı aradığım için beni cezalandırdığından dolayı hakkımı helal etmiyorum. Karasu Hakem Heyeti'ne de beni bu zor duruma düşürdükleri ve gerekli yolu bana göstermediklerinden dolayı hakkımı helal etmiyorum." diye konuştu.
(CİHAN)
Kategori: İcra haciz kararı, ev haczi, taahhüdü ihlal, kredi kartı, banka, kredi kartı aidatı
Karasu Tüketici Hakem Heyeti tarafından kart ücretinin iadesine verilen kararın ardından banka tarafından dava edilen Ayar'dan mahkeme masrafları ile birlikte 600 TL isteniyor. Sakarya'nın Karasu ilçesinde esnaflık yapan Seyfettin Ayar, bir bankadan aldığı kredi kartının yıllık 60 lira olan aidatının iadesi için Karasu Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurdu. Tüketici Hakem Heyeti, aidatın iadesi yönünde karar verdi. Ancak banka karara itiraz etti.
Karasu Asliye Hukuk Mahkemesi, bankanın itirazı ile hakem heyetinin kararını iptal etti. Banka da Ayar'dan mahkeme masrafları ile birlikte 600 TL istedi. Yargıtay'a itiraz süresi içinde karara itiraz etmeyen Ayar'a icra gönderildi. Seyfettin Ayar, Yargıtay'a itiraz süresi konusunda kendisine ne bir tebliğ gelmediği gibi hiç bir uyarıda bulunulmadığını öne sürdü.
Parayı ödeyip karşı dava açacağını belirten Ayar, "Başbakan'dan Adalet Bakanına, Banka Genel Müdürlüğüne, yargıtaya, Karasu Tüketici Hakem Heyeti'ne ve sulh mahkemesine kadar kimseye hakkımı helal etmiyorum. Başbakanımız 10 yıldır iktidarda, ancak bu konuyla ilgili net bir kanun çıkarmadı. Bir mahkeme "kart aidatı alınabilir" diyor, bir diğeri "alınamaz" diyor. Banka genel müdürlüğüne de hakkımı aradığım için beni cezalandırdığından dolayı hakkımı helal etmiyorum. Karasu Hakem Heyeti'ne de beni bu zor duruma düşürdükleri ve gerekli yolu bana göstermediklerinden dolayı hakkımı helal etmiyorum." diye konuştu.
(CİHAN)
Kategori: İcra haciz kararı, ev haczi, taahhüdü ihlal, kredi kartı, banka, kredi kartı aidatı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)