Yeni Şafak Gazetesinde; Türkiye'deki, Bankaların kanunlarının koruması altında yaptıkları yaptırımların ve vurgunlarının ortaya çıkarılmasını sağlamaya yönelik bir haber yer almıştır. Bu haber bazı bankaların yapmış oldukları uygulamalarla varlıklarını kaybeden iş adamlarının, Bankaların kanunların koruması altında parçaladığı, yok ettiği ailelerin bir baht kaynağı olacaktır.
Bir bankadan kredi kullanan iş adamı Adil Altay Güney'e boş senet imzalattırıldı. Senedi icraya veren banka yönetimi, kredi sözleşmesindeki limitlerini taklit imzayla artırdı. Adil Altay Güney'in suç duyurusuyla Turkishbank CEO'su ve 3 banka çalışanı hakkında "çete" suçlamasıyla soruşturma açıldı.
İş adamı Adil Altay Güney, Turkishbank'tan 2007 ve 2008 yıllarında 4 ayrı sözleşme ile banka kayıtlarına göre, 2 milyon 941 bin 545 TL kredi çekti. Güney Konut Organize Yapılar ve İnşaat Ltd.Şti.'ne, 1 milyon 500 bin TL'sını ödemiş olduğu krediye karşılık, kullanmış olduğu kredinin 4 katı değerindeki gayrimenkul ipoteklerinin dışında, ek teminat olarak boş senet de imzalattırıldı. Teminat olarak gösterdiği gayrimenkullerin değerinin borcunun 4 katı olduğunu söyleyen Adil Altay Güney, boş senedin kendisine haber verilmeden 04.12.2008 tanzim tarihi atılarak 21 gün sonra olan 25.12.2008 tarihinde de ödenmediği gerekçesi ile icraya konulduğunu kaydetti. Üzerine 3 milyon 700 bin TL borç yazılan senet için İstanbul 14. İcra Müdürlüğü haciz işlemlerine başladı. Adil Altay Güney'in tüm mal varlığı elinden alındı.
Akil İnsanlar Heyeti Telefon İletişim Bilgileri
Akil İnsanlar Heyet Listesi. Akil İnsanlar Komisyonu. Akil insanlar Heyeti irtibat Bilgileri. Akil İnsanlar Heyeti iletişim bilgileri. Akil İnsanlar Heyeti Telefon Numaraları. Akil İnsanlar Grubu İrtibat Bilgileri. Akil İnsanlar Grubu İletişim Bilgileri. Akil İnsanlar Komisyonu Telefon Bilgileri. Akil İnsanlar Komisyonu İrtibat Bilgileri. Akil İnsanlar Komisyonu İletişim Bilgileri.
Akil İnsanlar Komisyonu Türkiye'nin tüm Bölgelerinde halkın görüşlerini, fikirlerini almak için toplantılar düzenliyor. Vatandaşların sorunlarının, kaygılarının ve duyarlılıklarının neler olduğunu dinliyorlar. Toplumsal desteği sağlamaya çalışıyorlar.
Akil insanlar heyetinin amacı, Halkla birebir diyalog zeminini oluşturmak, katkı sağlamak, Komisyon olarak, halkın içine girmeye, onları dinlemeye çalışmak, halkın endişelerini dinlemek ve gözlemleri rapor haline getirip hükümete takdim etmektir.
Akil İnsanlar Komisyonu Türkiye'nin tüm Bölgelerinde halkın görüşlerini, fikirlerini almak için toplantılar düzenliyor. Vatandaşların sorunlarının, kaygılarının ve duyarlılıklarının neler olduğunu dinliyorlar. Toplumsal desteği sağlamaya çalışıyorlar.
Akil insanlar heyetinin amacı, Halkla birebir diyalog zeminini oluşturmak, katkı sağlamak, Komisyon olarak, halkın içine girmeye, onları dinlemeye çalışmak, halkın endişelerini dinlemek ve gözlemleri rapor haline getirip hükümete takdim etmektir.
Sinan Aygün Taahhüdü İhlal Yazılı Soru Önergesi
Borçlu vatandaşlarımız, icra sırasında alacaklı tarafa "borcu ödeyeceğine ilişkin taahhütte bulunan" ancak ödemeyi yapamayanlar "taahhüdü ihlal" suçundan, her bir suç için üç aya kadar tazyik hapisle cezalandırılmaktadırlar.
Özellikle kırsal kesimden, bu konuyla ilgili olarak çok miktarda şikayetler gelmektedir.
Bankalardan kullandıkları tarım kredilerini ile gübre, ilaç, tohumluk, yem alımı ve benzeri nedenlerle doğan borçlarını ödeyemedikleri için icralık olan birçok çiftçi vatandaşımızın icralık olduktan sonra imzaladıkları taahhüdü ihlal ettikleri gerekçesiyle hapiste ya da hapse atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadırlar.
İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi gereğince bu duruma düşen vatandaşların ya hapse atıldıkları ya da hapse atılma korkusuyla kaçak durumuna düştükleri için ekonomik hayattan uzaklaştıkları ve böylece taahhüt ettikleri borçlarını ödeme kabiliyetlerini tümüyle kaybettikleri gözlenmektedir.
Taahhüdü ihlalden hapis cezası almış birçok vatandaş hapiste yatarken, birçok vatandaşın da yakalanmamak için işini, tarlasını, köyünü, evini terk etmiş durumda olduğu ileri sürülüyor.
Özellikle kırsal kesimden, bu konuyla ilgili olarak çok miktarda şikayetler gelmektedir.
Bankalardan kullandıkları tarım kredilerini ile gübre, ilaç, tohumluk, yem alımı ve benzeri nedenlerle doğan borçlarını ödeyemedikleri için icralık olan birçok çiftçi vatandaşımızın icralık olduktan sonra imzaladıkları taahhüdü ihlal ettikleri gerekçesiyle hapiste ya da hapse atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadırlar.
İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi gereğince bu duruma düşen vatandaşların ya hapse atıldıkları ya da hapse atılma korkusuyla kaçak durumuna düştükleri için ekonomik hayattan uzaklaştıkları ve böylece taahhüt ettikleri borçlarını ödeme kabiliyetlerini tümüyle kaybettikleri gözlenmektedir.
Taahhüdü ihlalden hapis cezası almış birçok vatandaş hapiste yatarken, birçok vatandaşın da yakalanmamak için işini, tarlasını, köyünü, evini terk etmiş durumda olduğu ileri sürülüyor.
Tazyik Hapsinde Yargısal Aktivizm ve Yasamaya Müdahale
Yargısal aktivizm, kimisine göre de yargının yasamaya müdahalesidir. 6291 ve 6411 sayılı Kanunlarda, "tazyik/zorlama hapsi" olarak bilinen yaptırımlar kapsam dışı bırakılmadığı halde, bu yaptırımlara hükümlü kişilere denetimli serbestliğin uygulanmadığı görülmektedir. Hırsızlık suçu işleyen veya 3 yıl ya da daha uzun süreli hapis cezasına mahkum olan hükümlülere uygulanan bu kanunların, iktisadi koşullardan dolayı borcunu ödeyemeyen veya taahhüdünü yerine getiremeyen insanlara uygulanmaması, hem bu Yasalara ve hem de eşitlik ve adalet ilkelerine aykırıdır.
Kuvvetler ayrılığı” ilkesinin geçerli olduğu hukuk devletinde erkler birbirinin alanına müdahale etmemeli ve birbirine talimat vermemelidir. Doğru olan budur. Ancak hukuk ve adalet alanında işler yolunda gitmeyip, uyum sorunu yaşandığında ve özellikle erklerin birbirini tanıyıp anlamadığı durumda, hem yasamadan ve hem de yargıdan müdahaleler gelebilmekte, “kuvvetler ayrılığı” ilkesinin hiç istemediği, “eşitlik” ve “adalet” ilkelerini zedeleyen sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.
Birkaç güncel sorundan bahsederek, bu konularda haksızlık, eşitsizlik ve adaletsizliğin olup olmadığının takdir ve değerlendirmesini Kıymetli Okuyuculara bırakmak istiyorum.
Kuvvetler ayrılığı” ilkesinin geçerli olduğu hukuk devletinde erkler birbirinin alanına müdahale etmemeli ve birbirine talimat vermemelidir. Doğru olan budur. Ancak hukuk ve adalet alanında işler yolunda gitmeyip, uyum sorunu yaşandığında ve özellikle erklerin birbirini tanıyıp anlamadığı durumda, hem yasamadan ve hem de yargıdan müdahaleler gelebilmekte, “kuvvetler ayrılığı” ilkesinin hiç istemediği, “eşitlik” ve “adalet” ilkelerini zedeleyen sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.
Birkaç güncel sorundan bahsederek, bu konularda haksızlık, eşitsizlik ve adaletsizliğin olup olmadığının takdir ve değerlendirmesini Kıymetli Okuyuculara bırakmak istiyorum.
Taahhüt Mağduru Ev Hanımları için Kanun Teklifi
Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, İcra İflas kanunu 340. Maddenin esas mağdurunun, borçta taraf olmadığı halde, hapis cezasıyla karşı karşıya kalan ev hanımları olduğunu belirterek, bu mağduriyetleri önlemek için İcra İflas Kanunu 340. Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi verdi.
Gerekçede "İcra İflas kanunu 340. Maddenin esas mağduru, borçta taraf olmadığı halde, hapis cezasıyla karşı karşıya kalan ev hanımlarıdır. Aile reisinin gerek maddi sıkıntı gerekse hesapsız harcaması, sebebi ne olursa olsun, bir şekilde ödemediği borca karşılık aile konutuna yapılan haciz esnasında, evde bulunan ev hanımından bir şekilde taahhüt alınmakta ve nihayetinde bu taahhüt hapis cezası olarak ev hanımının karşısına çıkmaktadır. Bu mağduriyetleri önlemek için İcra İflas Kanunu 340. Maddede değişiklik yapılma zorunluluğu vardır" denildi.
Önerinin gerekçesinde, "Öyle bir kanun düşününki aile reisinin borcundan dolayı yapılan hacizde evde yaşayan diğer aile bireyleri icra memurlarının uzattığı bir evrakın altına imza atıp, o psikolojik durumda öngöremedikleri bir cezanın muhatabı olarak, hapis cezalarıyla karşı karşıya kalınsın" denildi.
Gerekçede "İcra İflas kanunu 340. Maddenin esas mağduru, borçta taraf olmadığı halde, hapis cezasıyla karşı karşıya kalan ev hanımlarıdır. Aile reisinin gerek maddi sıkıntı gerekse hesapsız harcaması, sebebi ne olursa olsun, bir şekilde ödemediği borca karşılık aile konutuna yapılan haciz esnasında, evde bulunan ev hanımından bir şekilde taahhüt alınmakta ve nihayetinde bu taahhüt hapis cezası olarak ev hanımının karşısına çıkmaktadır. Bu mağduriyetleri önlemek için İcra İflas Kanunu 340. Maddede değişiklik yapılma zorunluluğu vardır" denildi.
Önerinin gerekçesinde, "Öyle bir kanun düşününki aile reisinin borcundan dolayı yapılan hacizde evde yaşayan diğer aile bireyleri icra memurlarının uzattığı bir evrakın altına imza atıp, o psikolojik durumda öngöremedikleri bir cezanın muhatabı olarak, hapis cezalarıyla karşı karşıya kalınsın" denildi.
Mağdurlar 9 Nisan Günü Mecliste Toplanıyoruz
09 Nisan Salı günü saat 09:30 da TBMM de toplanıyoruz. Yakalaması olduğu için gelemeyenler, bir yakınını örneğin, eşini, çocuklarını, kardeşlerinden birini kendilerini temsilen göndersinler. Mecliste kalabalık olmalıyız, kimse nasıl olsa giden var diye düşünmesin, yoksa çok geç olabilir. Gidecek her mağdur, kendi ilinde oy verdiği vekili arasın ve bu tarihte mecliste olacağını bildirsin, vekiliyle buluşsun, Hakkını aramayanın hakkını hiç kimse aramaz, hakkını aramayan da kaderine razı olsun.
Yargıtay Kahramanmaraş İnfaz Hakimliğinin, tazyik hapislerine uyguladığı denetimli serbestlik kararlarını jet hızıyla bozmuştur. Yargıtayın Bozma gerekçesi, Disiplin hapsi: Kısmi bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan diyor! Yani disiplin hapsinde şartlı salıverme, erteleme olmaz diyor.
Ama yasa, tazyik hapsi için tanımlama yapmamış. Bunu da kıyasen tazyik hapsine uyguluyor! Hukuk dili ,bir bilim dilidir ve ceza ve infaz kanunlarında başvurulamaz. Ama Yargıtay kısmi düzen gerekçesiyle kıyas yaparak kararı bozuyor. Yargıtaya göre düzeni bozan, taahhüdünü ihlal edenler, Adam öldüren, tecavüz edenler değil! Yargıtaya göre memlekette her şeye dokun, ama sermayeye asla dokunma!
Yargıtay Kahramanmaraş İnfaz Hakimliğinin, tazyik hapislerine uyguladığı denetimli serbestlik kararlarını jet hızıyla bozmuştur. Yargıtayın Bozma gerekçesi, Disiplin hapsi: Kısmi bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan diyor! Yani disiplin hapsinde şartlı salıverme, erteleme olmaz diyor.
Ama yasa, tazyik hapsi için tanımlama yapmamış. Bunu da kıyasen tazyik hapsine uyguluyor! Hukuk dili ,bir bilim dilidir ve ceza ve infaz kanunlarında başvurulamaz. Ama Yargıtay kısmi düzen gerekçesiyle kıyas yaparak kararı bozuyor. Yargıtaya göre düzeni bozan, taahhüdünü ihlal edenler, Adam öldüren, tecavüz edenler değil! Yargıtaya göre memlekette her şeye dokun, ama sermayeye asla dokunma!
K.Maraş Taahhüdü İhlal Yargıtay Bozma Kararı
Kahramanmaraş İnfaz Hakimliğinin Taahhüdü ihlal Suçlarına denetimli serbestlik uygulama kararlarını Yargıtay 11 Ceza dairesince 10 günlük bir sürede jet hızıyla bozulmuştur Tüm ceza dosyalarını en erken 3 yılda karara bağlayan Yargıtay bankaların menfaatine aykırı olan, bankacılık lobisini ayağa kaldıran Kahramanmaraş infaz hakimliği kararını 10 gün içerisinde karara bağlamış, banka lehine olacak şekilde bozmuş ve bu hızıyla tarihe geçmiştir.
Yargıtay 11 ceza dairesi, Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza mahkemesi red kararının kaldırılmasına karar vermiştir. Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin Yargıtay kararına uyması durumunda Denetimli serbestlik kararları verilmeyecektir. Kahramanmaraş infaz hakimliği denetimli serbestlik uygulaması durumunda 2. Ağır ceza Mahkemesi karar itiraz halinde kararı kaldıracak ve bu kesin hüküm anlamına gelecektir.
Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza mahkemesinin Yargıtay bozmasına direnme kararı vereceğini umuyoruz bu durumda kararlar Ceza Genel Kuruluna taşınacaktır.
Yargıtay 11 ceza dairesi, Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza mahkemesi red kararının kaldırılmasına karar vermiştir. Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin Yargıtay kararına uyması durumunda Denetimli serbestlik kararları verilmeyecektir. Kahramanmaraş infaz hakimliği denetimli serbestlik uygulaması durumunda 2. Ağır ceza Mahkemesi karar itiraz halinde kararı kaldıracak ve bu kesin hüküm anlamına gelecektir.
Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza mahkemesinin Yargıtay bozmasına direnme kararı vereceğini umuyoruz bu durumda kararlar Ceza Genel Kuruluna taşınacaktır.
Uşak Barosu: Kahramanmaraş Kararlarını Destekliyoruz
Uşak Baro Başkanı Baki Kantar Kahramanmaraş İnfaz Hakimi Abdullah Özer’in taahhüdü ihlal tazyik hapsi yerine; denetimli serbestlik uygulama kararlarını desteklediklerini açıkladı. Konuyla ilgili açıklama yapan Uşak Baro Başkanı Baki Kantar, "İcra ceza mahkemelerinin kaldırılması gerekiyor. Çünkü icra hukuku, özel hukuktur. Kamu hukuku gibi, genel hukuk olmadığından, taahhüdü ihlal gibi suçlar hapis cezası gerektirmez. Çok yanlış bir uygulama. Geçmişte mal beyanı konusundaki hapis cezası nasıl kaldırıldıysa, taahhütle ilgili konu da aynı kapsamda değerlendirilmelidir" dedi
Kahramanmaraş’ta İnfaz Hakimi Abdullah Özer’in kredi borçları nedeniyle 3 aylık tazyik hapsi yerine; denetimli serbestlik kararından Uşaklı esnaflarda yararlandı. Yaklaşık bin 800 kişiyi infazda eşitlik ilkesine göre serbest bırakan kararların kefillik ve taahüdü ihlal hapis cezası bulunan esnafı sevindirdi
Kahramanmaraş’ta İnfaz Hakimi Abdullah Özer’in kredi borçları nedeniyle 3 aylık tazyik hapsi yerine; denetimli serbestlik kararından Uşaklı esnaflarda yararlandı. Yaklaşık bin 800 kişiyi infazda eşitlik ilkesine göre serbest bırakan kararların kefillik ve taahüdü ihlal hapis cezası bulunan esnafı sevindirdi
UŞAK'LI ESNAF HAPİSTEN KURTULDU
Uşak’ta kefillik borcu yüzünden 3 ay hapis kararı verilen Erdal Çelik, Kahramanmaraş Hakimi Abdullah Özer'in verdiği kararla serbest bırakıldı. Çelik, kararın Uşak’ta da uygulanmasını istedi. Uşak Baro Başkanı Baki Kantar karara destek verdi. Yaklaşık bin 800 kişiyi infazda eşitlik ilkesine göre serbest bırakan kararın kefillik ve taahüt borcu olan esnafı sevindirdiğini dile getiren konfeksiyon esnafı Erdal Çelik, “Söz konusu karardan ben yararlandım. Bunu neden sadece Kahramanmaraş’taki bir hakim yapıyor? Uşak veya İzmir’deki hakimler de aynı kararı verebilir. Çünkü bu şekilde mağdur olan çok sayıda esnaf var” dedi.Kahramanmaraş'ta Hakimler Var
18.yüzyıl Alman hükümdarlarından Frederick The Great, sarayın bahçesinde bulunan ve artık o saray kadar unlu yel değirmeninin de istimlak edilmesini ister. Değirmencinin vermemesi üzerine sinirlenen kralın gönderdiği "zorla alırım" mesajına ise değirmenci, hukukçuların bir ayet gibi duvarlarına asması gereken o ünlü cevabi verir: "Alamazsın! Berlin'de Hakimler var."
Hukuk devletinin felsefesini özetleyen bu söz, yaklaşık 2 yüzyıldır bütün Dünyada bir adalet tılsımına dönüşmüş, kim bir haksızlıkla karşılaşsa, "Hukuka bağlı olduğuna inanan Hakimler olabileceği" ümidiyle bu sözü haykırmıştır.
Kahramanmaraş'ta 3 ay tazyik hapsine çarptırılan bir kredi borçlusu denetimli serbestlik için başvurdu. İnfaz Hakimi Abdullah Özer "Cinayet işleyen, çalan, ırza geçen bile yararlanıyor" görüşüyle borçluyu serbest bıraktı. Hakimin "infazda eşitlik ilkesi" duyulunca, gıyabında ceza alanlar Maraş'a gidip teslim oldu, serbest kaldı. Sadece 200'ü Maraşlı olmak üzere tahliyeler 1800'ü buldu. Savcı itiraz etti, mahkeme reddetti.
K.Maraş infaz Hakimliği, Kredi kartı, banka kredisi ve senet gibi borçlarına ilişkin ödeme taahhüdünü yerine getiremeyip "tazyik hapsi" cezası alanların denetimli serbestlikten yararlanabileceğine karar verince yüzlerce kişi Maraş'a giderek teslim oldu. 14 Şubat'tan bu yana 1800 kişi tahliye edildi, bunlardan 1600'ü başka illerden gelenler.
Hukuk devletinin felsefesini özetleyen bu söz, yaklaşık 2 yüzyıldır bütün Dünyada bir adalet tılsımına dönüşmüş, kim bir haksızlıkla karşılaşsa, "Hukuka bağlı olduğuna inanan Hakimler olabileceği" ümidiyle bu sözü haykırmıştır.
K.Maraş'ta Hakimler Var
Fevzi ÇAKIR - İnfaz hakimi, kredi borcundan tazyik hapsi alanları denetimli serbestlikle bıraktı, duyan K.Maraş'a koştu ve tahliye oldu.Kahramanmaraş'ta 3 ay tazyik hapsine çarptırılan bir kredi borçlusu denetimli serbestlik için başvurdu. İnfaz Hakimi Abdullah Özer "Cinayet işleyen, çalan, ırza geçen bile yararlanıyor" görüşüyle borçluyu serbest bıraktı. Hakimin "infazda eşitlik ilkesi" duyulunca, gıyabında ceza alanlar Maraş'a gidip teslim oldu, serbest kaldı. Sadece 200'ü Maraşlı olmak üzere tahliyeler 1800'ü buldu. Savcı itiraz etti, mahkeme reddetti.
K.Maraş infaz Hakimliği, Kredi kartı, banka kredisi ve senet gibi borçlarına ilişkin ödeme taahhüdünü yerine getiremeyip "tazyik hapsi" cezası alanların denetimli serbestlikten yararlanabileceğine karar verince yüzlerce kişi Maraş'a giderek teslim oldu. 14 Şubat'tan bu yana 1800 kişi tahliye edildi, bunlardan 1600'ü başka illerden gelenler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)