"Düzenleme tarihinin, takibe konu olan borç miktarının, başvuru ve tahsil harcının, vekalet ücretinin, icra masrafları ile icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faizin ayrıntılı olarak gösterilmesinin ve yine alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat etmesi halinde ise bu beyanının da tutanağa ayrıca yazılmasının gerektiği ödenecek toplam miktarın bu şekilde rakamsal olarak belirlenmesinden sonra, tarafların belirlenen miktar üzerinde icap ve kabulde bulunmasının zorunlu olduğu" gözetilmeden mahkumiyete karar verilmesi yasaya aykırı..
T.C.
YARGITAY
19. Ceza Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y K A R A R I
Esas No : 2015/10711
Karar No : 2015/8729
Tebliğname No : KYB - 2015/247396
Borçlunun ödeme şartını ihlali suçundan sanık Abdullah Kerimoğlu’nun 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Antalya 4. İcra Ceza Mahkemesinin 15/04/2015 tarihli ve 2015/297 esas, 2015/356 karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 29/06/2015 gün ve 42769 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/07/2015 gün ve KYB. 2015-247396 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
07/04/2015 tarihli tensip zaptı uyarınca ilk duruşmanın 15/04/2015 tarihine bırakılmasına rağmen, dosya içerisine alınan uyap çıktısına göre şikayet dilekçesi ve duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiyenin 14/04/2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince muhatabına tebliğ edildiği, bu durumda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 176/4. maddesindeki “Yukarıdaki fıkralar gereğince,çağrı kağıdının tebliğiyle duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerekir” şeklinde düzenlemeye uyulmadığı gibi, sanığa duruşmaya ara verilmesini isteme hakkı olduğu da hatırlatılmayarak 5271 sayılı CMK'nın 176/4 ve 190/2. maddelerine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 20/02/2001 tarih ve 2001/8-19 Esas, 2001/26 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; ödeme şartının ihlali eyleminin oluşabilmesi için, düzenlenen tutanakta; düzenleme tarihinin, takibe konu olan borç miktarının, başvuru ve tahsil harcının, vekalet ücretinin, icra masrafları ile icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faizin ayrıntılı olarak gösterilmesinin ve yine alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat etmesi halinde ise bu beyanının da tutanağa ayrıca yazılmasının gerektiği, ödenecek toplam miktarın bu şekilde rakamsal olarak belirlenmesinden sonra, tarafların belirlenen miktar üzerinde icap ve kabulde bulunmasının zorunlu olduğu ve alacaklının sadece tutanağı imzalamasının yeterli olmayıp ödeme şartı konusunda borçlunun icabını kabul ettiğine ilişkin beyanının tutanağa açıkça yazılmasının gerektiği, alacaklı tarafın kabul beyanının tutanakta yer almaması halinde ise, ödeme şartını kabul ettiğine dair kabul muhtırasının borcun ödenmesinin taahhüt edildiği tarihinden önce borçluya tebliğ edilmesinin gerektiğinin anlaşılması karşısında;
Dosyada yapılan incelemede, Antalya 15. İcra Müdürlüğünün 2014/6259 Esas sayılı dosyası kapsamında düzenlenip şikayete konu olan 05/03/2015 tarihli taahhüt tutanağında, taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faizin ayrıntılı olarak gösterilmediği ve yine alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat ettiğine ilişkin beyanının da bulunmaması nedeniyle taahhüdün geçersiz olacağı cihetle, belirtilen konuda da kanun yararına bozma isteminde bulunulması hususunun takdiri için ve Antalya 4. İcra Ceza Mahkemesinin 2015/297 Esas sayılı dosyasında borçlu sanığa şikayet dilekçesi ve 15/04/2015 tarihli duruşma gününün tebliğ edildiğine dair tebligat belgesinin denetime olanak verecek şekilde dosyaya eklenmesinden sonra iade edilmek üzere dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder