Çek Magdurları ve 230. Gün










Yakınlarımız,
230 gündür;
zindanlarda.

Yakınlarımız,
230 gündür;
yakalanma korkusunda,

Çek Mağdurları;
31/12/2008 tarihinden itibaren geçerliliğini yitirmiş bir yasayla,
230 gündür zindanlarda tutsaktırlar.
Çek Mağdurları;
Yürürlükte olmayan bir kanunla,
230 gündür kaçak yaşamak zorunda bırakıldılar..

230 gündür;
Anneler, Babalar, Çocuklar,
gözyaşı döküyor..

ilgili konu: http://www.cekmagdurlari.com/2009/08/cek-magdurlari-229-gun.html

23 yorum:

  1. yasananları cok guzel ozetlemıssınızde,bunu ne duyan ne goren bır yetkılı yok.neden?ınsanlık yarım kalmıs.yasananlar zor.230gun dıle kolay bırılerı bızlerı duyana kadar daha ne kadar zaman gececek.

    YanıtlaSil
  2. Çek Mağdurları çok zor durumda ama çek mağdurlarının sorunlarına siyasetciler, basın ilgilenmiyor.
    Ziyaret ettik mektup gönderdik telefon ettik ama kimsenin ilgilendiği yok
    Çek mağdurları görmezden geliyorlar neden..

    YanıtlaSil
  3. CÜNEYT BEY, HANGİ SİYASETÇİYE YOĞUNLAŞACAĞIZ, BELİRLEDİKMİ?
    SEVİM.

    YanıtlaSil
  4. Değerli Arkadaşları

    Bir hakkın alınmasında bütün argümanların değerlendirilmesi zorunluluğu vardır.HAK VERİLMEZ ALINIR sözü sanki bizi uyarmak için söylenmiş gibi..

    Biz mağdurların ceza hukukçularının da kesin olarak konuyu anlattıkları bir hakkımız olduğu kesin.Fakat bu hakkı bize teslim etmek istemeyen de bir güç bizimkarşımızda olabildiğince çaba sarfediyor…Sn Alim Işık tarafından verilen soru önergesine Bakanlık tarafından verilen cevap bize bunu net anlatıyor…Bunu artık kavramak zorundayız…

    Defalarca sarfedilen çabalar elbette yol almamıza sebep oldu…Ancak şöyle düşünüyorum hiç birimizin elinde BİMER tarafından üstü kapalı verilen birkaç cevaptan başka müsbet cevap yok..Kısaca yazılı bir belgeye sahip değiliz..Bu bizim için büyük bir handikaptır ve bunu çözmenin tek yolu dilekçelerle cevap istemektedir…Defalarca yazdığım gibi belki 1000 kişi Ankara da olamadı ama Bilgi edinme yasasını kullanarak binlerce dilekçe cevaplandırılmak durumunda bırakılabilir…Hepimiz biliyoruz bu vatandaş olarak hakkımız…

    Hal böyle olduğuna göre herkes bir dilekçe ile müracaatta bulunup komisyonları artık bu konuya gözlerini kapamamaları gerektiğini anlatırız…Bu da ekim ayına kadar bizim TBMM de tekrar konuşulmamızı en azından YANLIŞ yaptıklarını bildiğimizi bir kere daha göstermiş olur…Ve şunu unutmayalım duraksadığımız her zaman dilimi bize ZARAR verecektir.

    ARTIK DÜNÜ BİR KENARA BIRAKIP YAPMAMIZ GEREKEN HERKESİN KISA BİR DİLEKÇE YAZIP İLK OLARAK İNSAN HAKLARI İNCELEME KOMİSYONUNA GÖNDEREREK.BU YAZIYI SİTEYE KOPYLAMASIYLA KAÇ MÜRACAATIN OLDUĞUNU DA ÖĞRENMELİ VE EKİM E KADAR BUNA DEVAM ETMELİYİZ…

    KANUNSUZ CEZA OLMAZ…BUNU UYGULAMAYA KOYMALILAR..

    MY WAY

    YanıtlaSil
  5. SAYIN MY.WAY;
    MÜSADENİZLE SİZE BİRKAÇ SORU SORACAĞIM.
    1-SİZ ÇEK MAĞDURUMUSUNUZ?
    2-SİZ HİÇ HAPSE GİRDİNİZMİ? GİRMEDİYSENİZ HAPİSHANE SİZCE NASIL BİR ŞEY?
    3-MY. WAY NİCKİ VE MİLLİYETCİLİK NASI EŞLEŞİYOR?
    4-KASIMI VEYA OCAĞI BEKLEMEK GİBİ BİR LÜKSÜNÜZ VARMI?
    VARSA NİYE BU LÜKSÜ OLMAYANLARIN ÖNÜNE SET ÇEKİYORSUN?
    5-OFLUOĞLUNDAN NE GİBİ BİR BEKLENTİN VAR? SANA NE GİBİ YARDIM EDİYOR?
    6-YAZALIM EDELİM DEDİĞİN YERLERE HAKİKATEN YAZIYORMUSUN?
    MERAK ETTİM NİCK İNİN ARKASINA SIĞINMADAN BİMER'E VEYA AKİM'E NASIL YAZDIN. CEVABI VARSA SİTEYE ATARMISIN?
    SAYGILARIMLA BURHAN İŞCAN

    YanıtlaSil
  6. ‘SOLDA SIFIR..’

    Kıymetli Çek Mağduru Arkadaşlarımız, Kardeşlerimiz..

    İstirham ediyorum..
    Söyleyeceğimiz güzel bir sözü; BİR FAZLA söyleyelim..
    Lakin söz güzel değilse, hoş değilse; değil bir eksik, HİÇ SÖYLEMEYELİM..

    Zaten hepimiz incitici, tahrip edici bir zulme maruz durumdayız..
    Bu halde iken değil birbirimize düşmek, aksine üzüntülerimiz, sıkıntılarımız bizi, bize yaklaştırmalı.. Öyle ki bir haksızlığa maruz kalmak ve böyle bir hüznü yaşamak, aynı zamanda insani bir tekamül sağlamalı bizlere..

    Bu ortak platformda inanç ve düşüncelerimizi bile açıklarken tedbirli, ölçülü ve hakkaniyet sahibi olmaya çalışmalıyız..

    Bizlere lazım olan yegâne şey TESANÜD; (grup dayanışması)

    Bizler için felaket olan şeyler ise; HASED, FİTNE, AYRILIK VE AYKIRILIK, FESAT ve DAĞINIKLIKTIR..

    Tesanüd içinde olmamız için sadece aklı-ı selim ve nazik olmamız yeterli.. Bu bize, haksızlığa dayanma ve direnme gücü; adalete, zafere ulaşmada, mücadele azmi ve sonunda bu birlik ve beraberlik ruhu, mutlaka adaleti ve zaferi getirecektir..

    Aksi hal; yani KABALIK, SAYGISIZLIK VE HOYRATLIK bizi felaketlere sürükleyecek şeytani bir aldatmaca, nefsi bir körlük olacak ve sonucunda varacağımız yer felaket olacaktır..

    İzninizle yazımda inanç ve kanaatlerimi de ifade ederek devam etmek istiyorum..

    Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır:

    “Birbirinize hased (çekememezlik) etmeyiniz. Birbirinize buğz (düşmanlık) etmeyiniz. Birbirinizle iyi ilişkileri kesmeyiniz. Birbirinizden yüz çevirip küsüşmeyiniz ve ey Allah'ın kulları, kardeşler olunuz..”

    "Bir haksızlık, zulüm görürseniz, gücünüz yetiyorsa elinizle, ona gücünüz yetmiyorsa dilinizle, ona da gücünüz yetmiyorsa kalbinizle karşı çıkın. Ki, sonuncusu inancınızın en zayıf noktasıdır."


    Yüce Allah ise Kuranı Kerim’de mü’minlere;

    "Çekişip birbirlerine düşmemelerini.." (Enfal Suresi, 46)

    "Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın..." (Al-i İmran Suresi, 103)

    "Birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak.." (Saff Suresi, 4)

    "Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır." (İsra Suresi, 53)

    "İnkar edenler birbirlerinin velileridir(dostları). Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur." (Enfal Suresi, 73)

    Buyurmakta ve doğru olana varmak, zafere ulaşmak için inananların dostluk ve kardeşlik içinde olmalarının gereğini, dostluk ve kardeşlik duygularından uzaklaşıp birbirlerini dost edinmemelerinin ise, aralarında ve yeryüzünde karmaşaya ve kötülüğe sebep olacağını bildirmektedir..

    Hiçbir inananın bu sorumluluğun vebalini üstlenmek istemeyeceği açıktır.

    Hiçbirimiz bu gün; iğrenç bir çek hapsi zulmü ile karşı karşıya iken verilen mücadelede bizleri zayıf düşürecek, bizleri kaos ve karışıklık içinde treni kaçırtacak bir vebal üstlenmek istemeyecektir..

    Arkadaşlarım, kardeşlerim..

    Maçın başındayız ve inanın kazanmaya yakınız.. Çünkü maça yenik başlamış, orta yerde ne oyuncu ne takım ne taraftar (seyirci değil) yoktu.. Oyun kuralları aleyhimize ve tartışılmaz idi.. Hakemler, yan hakemler aleyhimizde ittifak içindeydiler..

    Ya bugün kazanımlarımızı bir düşünelim.. Allah’a şükürler olsun.. Hep beraber haklı olmanın, inançlı olmanın gücünü hissedelim lütfen..

    Evet zafere bir adım kaldı.. O adım hepimizin ortak inancıyla atılacak ve mutlaka ADALET YERİNİ BULACAKTIR..

    Ve bunun ilk şartı HAKLI olmak.. İkinci ve son şartı HAKLI OLMANIN HAKKINI VERMEKTİR..


    Fakat tekrar istirham ediyorum..

    Bu mücadele mutlaka İNCE, NAZİK VE ZARİF olalım.. Hem haklı ve inançlı olana yaraşan da budur..
    Tıpkı sevgi ve muhabbet gibi, SAYGI da paylaşıldıkça çoğalan bir kaynaktır. Kimse birine saygı gösterdiği için zararda da olmaz, rahatsız da olmaz. Aksine hem mutlu ve hem de kazançlı olur..

    devamı var---->

    YanıtlaSil
  7. Muhakkak hepimizin bu mücadele de emeği var ve olacak.. Tabiatıyla BİLGİ, EHLİYET VE TECRÜBE sahibi arkadaşlarımızın katkıları ise çok daha fazla olacak.. Biz onları, kıskanma ne demek, başımızın tacı olarak değerlendireceğiz.. Bu itibarla;

    Baştan beri hem kendi ve hem de hepimizin derdi için; sesli sedalı katkı veren fedakar arkadaşlarımıza şükran borçluyuz..

    Kendi dertleri olmamasına rağmen hakka ve haklıya kulak veren, bize destek veren herkese teşekkür borçluyuz..

    Başta hukukçu arkadaşlarımız olmak üzere bu meselede bize yardımcı olan ve olacak bu insanlar; bizi hayata döndürmeye vesile olacak uzman hekimlerimiz gibi güzel insanlardır...


    "... Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır." (Yusuf Suresi, 76


    Bir zerâfet ve tevazu örneği ile yazımı bitirmek istiyorum

    Mevlânâ Câmî (Molla Câmî olarak da bilinir) zamanında; tanınmış âlimler, şairler, yazarlar ve bilginler aralarında ‘suskunlar meclisi’ adını verdikleri bir kurul oluşturmuşlardı.
    Bu meclis, üyelerini, çok düşünen, az konuşan ve az yazan insanlar arasında seçiyordu. Meclisin üye sayısı ise otuz kişiyle sınırlı tutulmuştu. O dönemde yaşayan âlim, şair ve yazarlarının içinde hep bu meclise üye olma arzusu vardı.
    Mevlânâ Câmî’de bunlardan biriydi. Ancak ‘suskunlar meclisi’nin üye sayısının sınırlı olması onun, seçkin insanların yer aldığı bu kurulda bulunmasına imkân vermiyordu.

    MECLİSİMİZDE YER YOK

    Bir gün ‘suskunlar meclisi’nin üyelerinden biri ölmüştür.. Bunun üzerine Mevlânâ Câmî ‘suskunlar meclisi’ üyeleri toplantı halindeyken toplantı yapılan mekana gider.. Meclise katılma arzusunu bir kağıda yazıp kapıcıyla içeriye gönderir.
    Meclis üyeleri Mevlânâ Câmî'yi çok yakından tanıyorlardı, fakat vefat eden üyelerinin yerine birkaç gün önce başka bir değerli insanı almışlardı.. Lâkin Mevlânâ Câmî gibi birini de kapıdan çevirmek, "seni üye yapamıyoruz" demek oldukça zordu. Kendi aralarında epeyce düşünürler.

    Ardından da bir bardağı ağzına kadar su ile doldurup kapıcıyla Mevlânâ Câmî'ye gönderirler. Bununla meclisin üye sayısının tam olduğunu, yeni bir kişiye yer olmadığını anlatmak istiyorlardı.
    Kendisine, ağzına kadar su ile dolu bir bardak gönderilen Mevlânâ Câmî, meclis üyelerinin ne demek istediğini anlar, hemen yanındaki gülden bir yaprak koparıp yavaşça bardağın üstüne koyarak tekrar içeriye gönderir..

    Bununla gül yaprağının su ile dolu bardağı taşırmadığını, gül misali kendisi için de ‘suskunlar meclisi’nde bir yerin bulunduğunu anlatmak istiyordu.
    Meclis üyeleri de böyle bir insana çok nazik bir şekilde de olsa daha önce "meclisimizde yer yok" anlamında bir cevap verdiklerinden dolayı çok üzüldüler. Otuz kişiyle sınırlı olan üye sayılarını da aşarak Mevlânâ Câmî'yi meclislerine üye yapmaya karar verdiler.

    MEVLANA CAMİ'NİN TEVAZUSU

    Meclisin başkanı, adını listeye yazdı, üye sayısını belirten 30 sayısının önüne bir 0 (sıfır) yazarak Mevlânâ Câmî'ye verdi.. Başkan bununla, Mevlânâ Câmî'nin katılmasıyla meclisin değerinin on kat arttığını anlatmaya çalışıyordu.
    Listeyi alan Mevlânâ Câmî, kendisinin gelmesiyle meclisin değerinin on kat artmış olduğu düşüncesine katılamadığını göstermek için, otuz sayısının sağına eklenen sıfırı silip, 0 (sıfır)’ı 30 sayısının SOLUNA yazdı.

    Mevlânâ Câmî’de bu cevapla, meclisin üye sayısını artırmadığını çünkü kendi değerinin, bu meclisin yanında SOLDA SIFIR olduğunu anlatmak istiyordu.

    Arkadaşlar hepimiz, bir değeriz, kimimiz 30’un sağında kimimiz solunda..

    Önemli olan birbirimizin değerini bilmemiz..
    Herkesin, hepimizin birbirimize saygı ve hoşgörü göstermesi dileğiyle..

    Saygılarımla
    Murat YALÇIN

    YanıtlaSil
  8. YARGININ YARGIYA TAHAKKÜMÜ
    Yargıtay’ın içtihatları ile mahkemeler üzerinde kurduğu hâkimiyet hukukun gelişmesinin önünü tıkıyor.


    Yargıtay özellikle 1985 yılından günümüze kadar güçlülerden, alacaklılardan yana birçok adil olmayan kararlar verdi. Sami Selçuk’un dediği gibi terfi etme kaygısı ile mahkemeler bu kararlara biat ettiler. Bu nedenle Yargıtay Daire Genel Kurulu kararları sayısı çok azdır. Karşılıksız çek olayında olduğu gibi bir daire bir karar veriyor ve mahkemelerin ezici çoğunlu bu karara uyuyor.
    EEE BUNLARI O GERZEKTE SÖYLEDİ.

    EN BÜYÜK UMUT, KISA VADEDE, HER ŞEYE RAĞMEN YARGIDIR. BİZ ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE YARGI ÜZERİNDE YOĞUNLAŞACAĞIZ. KARŞILIKSIZ ÇEK KİTABINI BU NEDENLE ÇIKARIYORUZ.

    İKİNCİ HEDEFİMİZ ÇEK MAĞDURLARININ ÖNCÜLÜĞÜNDE ZOR DURUMDAKİ KOBİLERİ ÖRGÜTLEMEK.

    EKİM AYINDA NE OLUR? BENCE HİÇBİRŞEY. ÇEK KONUSU GÜNDEME BİLE GELMEYEBİLİR.

    GELİRSE VE AF GERÇEKLEŞİRSE, İNANMIYORUM, HARİKA OLUR.

    GÜNDEMDE KALMAK İÇİN JERARDİNİN YAPTIĞI EYLEM ÇAĞRISI DOĞRUDUR AMA BU KAFA İLE DEĞİL.

    HELALIN VAR HOCAM. DUYDUNUZMU GERZEKLER. BAK EYLEM BÖYLE YAPILIR

    ARKANDAYIM HOCAM.
    yani bu işmi Allahını seversen

    LOBİNİN ,LOBİCİLİĞİN NE OLDUĞUNU ÖĞREN !
    Sen bunların tanımı bilmiyorsun kalkmışsın ,lobi, lobicilik ; lobi bir şey; lobicilik ayrı bir şey tamamı İşcan sen ancak lobicilik yapa bilirsin ,lobi daha büyük bir kavram…
    1. Sayın Üstat Av. Rahmi Ofluoğlu değerli hukukçu kardeşim bu davada tek isim sensin ,benim güvendiğim tek isim onun için beni lütfen anla seninle de polemik istemiyorum sen bir yazında bana içtihatlar var bu ülkede bir nevi yasaları Yargıtay yapar gibi bir cümle yazdın iyi hatırla şimdi bak ben bu yazımı yani ÇEKTE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ – 1. BÖLÜM adlı başlıklı yazımı bu sebeplerle kaleme aldım ,yani internette geçmişte yorumcu hukukçuların sitesinden topladım ama sende iyi okuyamamışsın, üzüldüm bak ben ne diyorum .( Biraz farklı olmak kaydı ile farklı açıklamalar getirilmiş :ancak bizim burada amaç ve düşüncemiz Yargıtay’ın vereceği içtihat kararlarıdır)….
    2. Yani bu açıklamaların çoğu geçmiş haberler onları topladım ve SONUÇ BÖLÜMÜNDE alt paragrafta açıklama yaptım: ÇEK MAĞDURLARININ KURTULUŞUNUN TCK 2. MADDESİNE DAYANDIĞINI ANLATMAYA ÇALIŞTIM YANİ BAZI HUKUK SİTELERİNDE AVUKATLARIN İLGİLİ MADDELERİ SAYARKEN BU MADEYİ ele almadığını anlatmaya çalışarak da yazımda belirttim, yazımı tekrar baştan okursan ne anlatmak istediğimi anlarsın.
    3. Seninde dikkatini çekecektir!
    4. SENDEN TALEBİM LÜTFEN MAĞDURLARI YALNIZ BIRAKMA BURHAN İŞCAN ÇOK YORGUN VE SİNİRLİ HER OLMADIK YERE SALDIRIYOR ONA GÖZ KULAK OL!
    5. ÜSTAD BU DAVAYI YÜRÜTE BİLECEK TEK ADAMSIN ARTIK BAZI SEBEPLERDEN YAZMIYORUM , KAMU AVUKATLI ZOR İŞTİR ..AMA SEN BİR İSİMSİN VE DAVANI YÜRÜTMELİSİN BENİ NE OLUR ANLA! ÇEK MAĞDURLARINI YALNIZ BIRAKMA !
    6. DERNEĞİ KUR TOPLANTISINI YAP, BAŞINA SEÇİL BUNA HERKESİN İHTİYACI VAR SENDE BURHAN İŞCAN GİBİ POLİTİK ETMENLERE BULAŞMA SANA GÜVENİM SONSUZ TARTIŞMA İSTEMİYORUM SANA İNANIYORUM

    DÜMEN SENDE
    AV. BURAK ERİM

    EVET ARKANDAYIZ HOCAM. VERELİM GERZEKLERE DERSİNİ. HÜCUUUM.

    AF İSTİYOM LLAAAANNN AFF.
    DUYDUNUZMU.

    YanıtlaSil
  9. Bizim işi çözerse yiğit bulut çözer.Bir proğram yapmasına bakar

    YanıtlaSil
  10. yargıtayı dava edecek bi makam yokmu.Madem kanunsuz ceza olmaz nasıl onaylar hapis kararlarını.Sadece bizmi bedel ödeyecez

    YanıtlaSil
  11. Yiğit Bulut yazdı..YA BANKAN OLUR YA TELEVİZYONUN

    19.08.2009 06:45
    DAHA açık yazayım; banka sahipleri veya finansal yapıların ortakları, fiyatlamayı etkileyecek şekilde yayın, özellikle "ekonomi yayıncılığı" yapamazlar!
    İşin detaylarına gelince...
    Sevgili dostlar, bu ülke çok ilginç bir yer. Hafızamız çok zayıf. Geçmişte neler olduğunu ve nelere "takıldığımızı, attığımız adımları" çok ama çok çabuk unutuyoruz...
    Bugün, Türkiye'de "yayıncılığı" tartışıyoruz... Medya gruplarının "vergi borçlarını", yabancı paylarını, sahipliklerini sorguluyoruz. Bunları "doğruyu bulmak" adına, "yayıncılığın daha temiz olması" adına yapıyoruz. Yapmamız, sonuna kadar da gitmemiz gerekli.
    Sizlerden bir ricam var: Biraz geriye gidelim ve son 5 yıl içinde yaşananları hatırlayalım...
    Tarih 2005... Yaz aylarında gazetelerde çıkan bir haber, aynen aktarıyorum: "...DTV'nin yüzde 20 hissesinin Deutsche Bank'a satılmasına karşı çıkan RTÜK, kararını diğer TV kanallarını kapsayacak şekilde genişletme işareti verdi. RTÜK, bütün özel televizyonların sahiplerinin de incelenerek, bunlar arasında finans, ithalat, ihracat gibi ekonomik işlerle uğraşan kurumlar bulunduğu takdirde, bunların da iptal edilmesi yoluna gidilmesini karar bağladı. DTV ve Deutsche bank avukatları yaptıkları itirazda, NTV'nin sahipleri arasında Garanti Bankası'nın, TGRT'nin sahipleri arasında İhlas Finans'ın, Digitürk'ün sahipleri arasında Yapı Kredi Bankası'nın bulunduğunu bildirdi."
    Ne kadar ilginç ve unuttuğumuz detaylar değil mi? Konunun "bugünkü verilerle" tartışılacak "başka detayları da var" ama şimdilik girmeyeceğim...
    Gireceğim detay "kavramlar" üzerine odaklı. Şunu soracağım: RTÜK'ün "Finans şirketi TV'ye ortak olamaz" gerekçesine ne oldu? DTV dahil, hangi kanallar için uygulandı? Bu cevapları da "size" bırakıyorum!
    Peki "kavram" doğru ve haklı mı?

    YanıtlaSil
  12. SİNDİRMEK*******PASİFİZE ETMEK*******KABULLENDİRMEK

    SAYGIDEĞER DOSTLARIM;

    KÖRE RENK TARİF ETMEK İMKANSIZDIR.

    TARİH 23 haziran 2009. Meclis ziyaretimiz. YER Adalet Komisyonu Başkanı Sayın Ahmet İyimaya’nın Ofisinin Toplantı odası. Çek Mağdurları Derneği (sözde dernek) mensubu saydırdığımız 23 kişi ve sayın İyimaya. 23 Kişinin içinde Sayın OFLUOĞLU da var.
    Tek tek söz alınıp konuşuluyor. Her kez ezberindeki şeyleri arzediyor. Söz üstada geliyor. Hukuk bilgilerini sunuyor. Sayın İyimaya dinledikten sonra şunu söylüyor. Üstadım ben biliyorum. Biz yeni taslağı hazırladık. Üstad tekrar lafa giriyor. Eski taslaktan bahsediyor. Sayın İyimaya diyorki; “Üstadım ben hukuk adamıyım. Emekli Hakimim. Kitaplarım var. Bana anlatma. İNTİKAL HUKUĞU ndan kaynaklanan bir durum var ortada diyor. Üstad susuyor. Söz alıyorum; üç kelimelik bir soru soruyorum. Cevap yok. Sadece bir telaşla bize şunları söylüyor. “BASKI YAPIN” ve “LOBİ KURUN”. Yasa hazır. Sayın Ali Babacan’ın görüşü bekleniyor. SİZE TAVSİYEM BURDAN ÇIKIN VE ADALET BAKANINDAN RANDEVU TALEP EDİN Kendisiyle görüşün. Meclis tatil olmadan yasayı çıkarttırın.
    Dışarı çıkıyor ve Adalet Bankından randevu talep etmek için telefonlara sarılıyoruz. Bakan ceza evlerini teftişe gitmiş. Bizde sayın Oktay Vural’dan randevu alıp o günü kameralar önünde noktalıyoruz.
    Hedef imiz belli. Yapılacak eylemler belli. 29 Haziran için eylem planı belli. Motivasyon bozuluyor. ACABA FİTNELERİ SOKULUYOR. Mazeretler sıralanıyor. Netice malum.
    150 kişilik bir eylem gurubu yine seslerini duyuruyor.

    EZBERLERİ BOZALIM DİYORUM. EZBERLERİ BOZMADAN YOL ALINMAZ.

    İNTİKAL HUKUKU. Üstadın nutkunu kesen iki kelime. Ezber bozan iki kelime. Peki sorulan üç kelime nedir sizce. Orda bulunanlar anımsasın. O üç kelime, bize zaferin anahtarı olacak üç kelimedir. O anahtar bize o üç kelime karşılığı verildi.
    “HUKUKU HUKUKCULARA BIRAKINIZ” Engel olan mı var?
    Çek Mağdularının sayısını bile küçümsüyorsun. Sonra onları savunacağını iddia ediyorsun.
    Sana göre 159.000 in %5i hapis.Yani yaklaşık 6000 kişi. HAKLISIN DEDİK. ALTI BİN KİŞİ AZIMSANACAK RAKAMMI.? ALTI BİN KİŞİ OLUNCA MAĞDUR GURUBU OLUŞMUYOR MU? ONLAR İNSAN EVLADI DEĞİLMİ?
    Resmi rakamlara göre 129.000 kişi hapiste ve bunun 5 bini terör suçlusu. Adamlar yol haritası koyuyorlar senin önüne bu 5 bin kişi için.
    UYU YAVRUM UYU. UYUTAYIM SENİ. NENNİLERLE BÜYÜTEYİM SENİ.
    DAYATMA BİR SUÇ TEORİSİ. Ve bu suçla hapse atılmış cezalandırılmış insanlar. Hem bu insanlara hemde yakınlarına KANIKSATILMIŞ. Artık onlar suçlular. DOLANDIRICILAR.
    1985 YILINDA ÇIKMIŞ BİR YASA, 1986 YILINDA DEĞİŞTİRİLMEK İSTENMİŞ OLMAMIŞ. BANKA BOŞALTANLAR HAPİSTEN ÇIKMIŞ. ÇEKZEDELER HAPİS. AİHM NE MÜRACAAT EDİLMİŞ 2001 YILINDA ANAYASA MADDE 38 E 7. MALUM FIRKA EKLENMİŞ. DAYATMA HAPİSLİK 2003 YILINDA YİNE BU PARTİ HÜKÜMETİ TARAFINDAN SÖZDE DEĞİŞTİRİLMİŞ. BAŞKA BİR YASADA ADLİ PARA CEZASI İLE SÖZÜM ONA HAPİSLİK KALDIRILMIŞ. 2001 KRİZİNİN MAĞDURLARI SALINIVERİLMİŞ. SENE 2009 DERT AYNI. CEZALANDIRICI ZİHNİYET AYNI. ÖZET OLARAK SİSTEM AYNI. CEZAYI YASADA TUTAN HÜKÜMET AYNI. ONLARDA BİLİYORLAR CARİ AÇIĞI KAPATMANIN YOLUNUN

    YanıtlaSil
  13. BANKALARDAN GEÇTİĞİNİ. BİR DAHA SEÇİLMEK İÇİNDE SEÇMENİ MEMNUN ETMENİN YOLUNU.

    ŞİMDİ AF BEKLİYORLAR. Ne affı. Kanıksadıkları,suçluluk psikolejisine girdikleri suçun affı.
    Hakkı Köylü yasası çıkıyor önce pazara. Yersen. Yedirilmedi. Değiştirildi. Ortada iki tane taslak var. Taraflar arasında da bir rekabet var. KİM BASKIN ÇIKARSA ONUN YASASI.

    • METİN / 18 Ağustos 2009 15:38
    işcan bey yasanın yapıldığını ve bankaların engellediğini söylüyordu, şimdide yasanın yapıldığını fakat ekim ayında çıkacağını söylüyor aslında af çıkacaktı demişti ya herneyse kafam karıştı.. sonuçta ne olacak? ekim ayında çıkacak yasada cezamı olacak? yok olmayacak
    ? SEBEP NE DERSİN METİN BEY. KAFA KARIŞTIRMAK İŞTE İSBATI
    “Yani bu açıklamaların çoğu geçmiş haberler onları topladım ve SONUÇ BÖLÜMÜNDE alt paragrafta açıklama yaptım: ÇEK MAĞDURLARININ KURTULUŞUNUN TCK 2. MADDESİNE DAYANDIĞINI ANLATMAYA ÇALIŞTIM”

    EZBERDE TUTMAKDAKİ AMAÇ NE?.
    BEKLEYİN SESSİZ KALIN. TCK2 Yİ BEKLEYİN. HADİ BEN CAHİLİM. YARGITAY BAŞKANI, YARGITAYIN DİĞER ÜYELERİ DE Mİ CAHİL.
    SAKARYA AĞIR CEZA MAHKEMESİ HAKİMİ NASIL KARAR VERDİ. NİÇİN ARTIK AYNI KARARLARI VERMİYORLAR.
    NİÇİN HEM CUMHURBAŞKANI HEM DE BAŞBAKAN YARGITAY BAŞKANINI DVET EDİP GÖRÜŞTÜ.
    1. Arkadaşlar bu davada en çok güveneceğiniz isim Av. Rahmi Ofluoğlu ,Ona güvenin bence davanın başına geçip sizi kurtaracak tek isimdir..
    Bana inanmayanlarla benim işim yok yolunuz açıklar ola kimse yerinden rahatsız olmasın inşallah Bankalar,TBMM vb önünüzde engel olanlar size engel olanlar kaybetsin, dileğim odur ki siz mutlaka kazanacaksınız…
    Af ,af ,af neden?
    Nedeni basit bazıları çek mağdurları üzerinden Burhan işcanı fena kullanıyorlar yani çek mağdurlarından esinlenip onlara af yani o zaman herkese genel bir af çıkartmanın derdindeler bizde burada kof kafayız ya, bir türlü anlayamadık ! bu zor bir iş arkadaşlar bakın şimdi yapılı bir yasa yok af çıktı diyelim yani yeni çek yasası ne olacak? Bular hazır olmadan hukuku hukukçulara bırakmanın manası nedir…he söyle bakalım İşcan efendi …

    Ben sana provokasyon cümlesine kadar böyle üsluplar takınmadım tartışmayı uzatmıyacam çünkü bu garip tepkimelerle insanlar bunalıyor üzülüyorlar bu işi başaramadın ama emek harcadın korktuğum ok i davaya girdiğin günden beri politik tarafın kurbanısın bir takım vecizi sözler kullanıp şu bu partiye yakınsın sen! Elli defa söyledik

    Meclise çok kişi ile gitme, bu konuyu bir yazımda meclise git parlamentodaki millet vekilleri ile görüş teklifini ortaya atan benim …

    terör suçuna af getiren bir ülkede eğer biz çek suçunu hala devam ettirecek isek, ya bu ülkeyi yönetenlerde bir gariplik var ya da bu ülkeyi yönetmeye izin veren biz tebada bir gariplik var. sizce hangisi...

    BİZ NE ANLATTIK ÜSTAD. YARGININ BAĞIMSIZ OLMADIĞINI SİZDEN ÖNCE KİM SÖYLEDİ. TEBAYI UYKUDA TUTAN SİZLER GİBİ HUKUKCULAR SAYIN

    YanıtlaSil
  14. AVUKAT. KAMU AVUKATI NE DEMEK. TARAFSIZ AVUKAT ANLAMINA MI GELİYOR?
    HERKEZ KARŞISINDAKİNİ KENDİ GİBİ ZANNEDERMİŞ. BEN APTAL DEĞİLİM. AMA SİZ KURNAZSINIZ.
    “Yargıtay’ın vereceği içtihat kararlarıdır” ÇOK BEKLERSİNİZ. 239 gün bekledik. 90 gün daha bekleyecekmişiz.
    Sen hiç hapis yattınmı?
    BENDE YATTIM. OĞLUMDA. BEKLEDİĞİM YASA ÇIKMAZSA YİNE YATACAK.

    LOBİNİN ,LOBİCİLİĞİN NE OLDUĞUNU ÖĞREN !
    Sen bunların tanımı bilmiyorsun kalkmışsın ,lobi, lobicilik ; lobi bir şey; lobicilik ayrı bir şey tamamı İşcan sen ancak lobicilik yapa bilirsin ,lobi daha büyük bir kavram…

    Bİ TARİF ETSENE. SİZLER HANGİ TARAFIN LOBİSİSİNİZ.

    Devlet memuru olarak, HÜKÜMETİN Mİ?
    BANKALARIN MI?
    YOKSA GÜNLERDİR SESSİZ KALAN BARO VE AVUKATLARIN MI?

    Gözünüzü açın dostlarım. GÖZÜNÜZÜ AÇIN. Madem gelip hakikati gözlerinizle görmediniz hiç olmazsa PASİFİZE OLMAYIN. Yoksa AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MEME VERMEZLER. Ve YEMEYENİN MALINI YERLER.
    BURHAN İŞCANIN SİYASETİ BELLİDİR. YOSUZLUKLA VE İÇİNDE BULUNDURAN SİSTEMLE SAVAŞ. YOLUNA KİM ÇIKIYORSA BİLİNKİ MAKSADI BU SİSTEMDEN NEMALANMAKTIR.

    BURHAN İŞCAN ÇEK MAĞDURLARINA YARDIM EDEN HİÇ KİMSEYE MANİ OLMADI. ONA UYAN ÇOK ÇOK 30 KİŞİ OLDU. YANİ DİĞERLERİ SERBESTTİ. TIPKI BU GÜN SİZİ ALKIŞLAYANLAR GİBİ. YAPACAKLARINIZI ONLARLA NİYE YAPMADINIZ? SİZİ ENGELLEYEN Mİ OLDU.
    BUNA “OYNAYAMAYAN KIZ KOLUM KISA YENİM DAR DERMİŞ” CEVABI VAR.
    AYNASI İŞTİR KİŞİNİN LAFINA BAKILMAZ. İŞ GÖSTERİN İŞ.

    EYLEM PLANI
    “PROGRAMLADIĞIMIZ İŞLER VE ZAMANLAMASI
    1- ZOR DURUMDAKİ FİRMALARIN TESBİTİ
    BU KONUDA AVUKAT ARKADAŞLARIM ADLİYELERDE TESBİTLER YAPIYORLAR.
    2- KARŞILIKSIZ ÇEK KİTABININ YAYINA HAZIRLANMASI
    3- EYLÜL, KİYABIN BASIMI, HÂKİM VE SAVCILARA DAĞITIMININ SAĞLANMASI
    4- EKİM ZOR DURUMDAKİ FİRMALAR İLE TOPLANTI VE DERNEK KURULUŞU
    5- BASIN AÇIKLAMALARI VE DAHA GENİŞ BİR TOPLANTI İÇİN ÇAĞRI”

    NE ZAMAN KASIMDA.

    YANİ ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇİCEK. BASKIN OLAN TARAFIN TASLAĞI İŞLEME KOYULACAK. SONRAA. BİZE BURHAN İŞCAN MANİ OLDU. YEMEZLER.YEDİRMEZLER.
    BENİM TASLAĞIMA 50 GÜN VAR VE BEN EYLEMLERLE BASKIN OLUP O TASLAĞI ÇIKATTIRACAĞIM İNŞALLAH. EKİMİ BİLE BEKLEMEDEN. NEZAMAN?
    “KURTÇUKLARIN KOZDAN ÇIKTIMI KURTÇUK” İŞTE O ZAMAN. Ramazan geldi çattı. BAYRAMDA BANA İNANALARLA BAYRAM YAPMAK İSTİYORUM. BAYRAM. SAYGILAR BURHAN İŞCAN
    NOT: BU SON YAZIMDIR. DİĞER YAZILARIM BİRKAÇ CÜMLELİK EYLEM DAVETİ OLACAKTIR.

    YanıtlaSil
  15. SAYIN CÜNEYT BEY;
    BLOG 2 GÜN ÖNCE ÇOK GÜZEL DİZAYN EDİLMİŞTİ. O HALİ ÇOK GÜZELDİ. LÜTFEN O HALE YİNE GERİ DÖNÜN SAYGILARIMLA
    BURHAN İŞCAN

    YanıtlaSil
  16. Yiğit BULUT.a gönderdiğim mail

    Yiğit İnsan,
    Sevgili YİĞİT BULUT,

    Sizden yaşlıyım (büyük diyemedim)..
    Yöneticilik, mutevazı bir patronluk ve cemiyet hayatımda ve münasebetlerimde kendimce hep "ben dürüstüm" yerine "dürüst olmaya çalışıyorum" demeyi tercih ettim..

    Sizdeki cesaretin ve taşıdığınız heyacanın adınız gibi "yiğit"lik damarınızdan geldiğine inanıyorum..
    Ve YİĞİT davranmaya DÜRÜST davranmaya gayret ve kararlı olduğunuzu da takdirle takip ediyorum..

    İnşallah hep YİĞİT, hep MERT, hep CESUR kalırsınız..
    Ve İnşallah hep MUTLU ve SAĞLIKLI olursunuz..
    ...

    Bir tek kişiye yapılan bir haksızlık, bütün topluma yapılan bir tehdittir.. / Montesquieu

    Sevgili YİĞİT BULUT,

    Bizlerin bir dramı, çilesi var, bu ayrı bir şey..
    Fakat bir de bize reva görülen adaletsiz, hukuksuz bir işkence ve zulüm var..
    Derdimiz çok ağır, buna katlanmaya çalışıyoruz,

    Lakin onurumuzu, şerefimizi, ruhumuzu paramparça eden çağdışı bir 'çek hapsi' ile adeta kabire canlı canlı atılıyoruz..

    Üzerine gazete örtülmüş, insanların tepkisiz gelip geçtiği yaya kaldırımındaki mevta gibi hissediyoruz kendimizi..

    Size derdimizi açmak istedik..
    Sizin bize;

    Ya; yok yok çok haklı değilsiniz.. Her şey normal, demenizi,

    Ya da, hey devletlüler DURUN BİR DAKİKA..!
    demenizi talep ediyoruz..

    Zahmet olacağını biliyorum ama ekte içinde bulunduğumuz durumu ifade etmeye çalıştığımız yazılarım var..
    Duygusal ağırlıklı ancak temelde hukuk arayışı, adalet arayışı olan yazılarımızı sabırla okumanızı istirham ediyorum

    Saygı ve sevgilerimizi sunarım

    Murat YALÇIN


    Ekteki yazılarım
    1. SORUYORUZ..!!!
    2. DUYUN BİZİ ..!!!
    3. ADALET, YARGI ve VİCDAN..!!

    YanıtlaSil
  17. BU VEKİLLERİ BİZ Mİ SEÇTİK GERÇEKTEN
    Şimdide bunlardan bir yanlışlığı düzeltmelerini istiyoruz.
    Kolay gelsin hepimize, saygılar
    500 ”den fazla çalışanı olan ve bu çalışanların
    Şimdi okuyacağınız suçları işlediği bir kurum düşünün…???…
    3 kişi tecavüzden yatmış
    29 kişi eşine karşı şiddet kullanmakla suçlanmış
    7 kişi sahtekarlık suçundan tutuklanmış
    19 kişi karşılıksız çek yazmaktan suçlu
    117 kişi doğrudan veya dolaylı olarak en AZ iki işinde iflas etmiş
    84 kişi geçen yıl içinde sarhoş araba kullanmaktan tutuklandı
    74 kişi kötü kredi geçmişi sebebiyle kredi kartı alamıyor
    14 kişi uyuşturucu ile ilgili suçlardan tutuklanmış.
    8 kişi mağazada hırsızlık yaptığı için tutuklanmış
    21 kişi halen bir davada sanık olarak yargılanıyor.
    Bunun hangi kurum olabileceğini tahmin ede bilir misiniz????? ……

    YanıtlaSil
  18. bır evlata soruluyor baban ne iş yapıyor dıye cocuk cevap verıyor babam hapıste dıye neden dıyorlar katıl mı baban? hayır dıyor cocuk ekonomık krız yuzunden ceklerını ödeyemedı o yuzden hapıste. Ve cocuk boynunu bukuyor.Yasadıgı duygusal ezıklıgı sız dusunun sımdı. Babasıyla her sekılde grur duyan bır evlat parasızlık yuzunden ezıklık hıssedıyor. cunku degersız bır kagıt parcası yuzunden babası onun yanında degıl. Sapıgı hırsızı elı cebınde dısarıda dolasırken o hayatı boyunca onun okuması ıcın elınden gelen herseyı yapmıs babasına hasret cekıyor.
    baska da bır sey demıyorum.

    YanıtlaSil
  19. Bizler artık sayıları milyonları bulan , ekonomik kriz sebebiyle çeklerini ödeyememiş esnaflarız.Yalnızca Türkiye Cumhuriyeti devletine haiz olan ‘’Çeklerin düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkında kanun’’ hükümleri çerçevesinde adına para cezası denilen ve Anayasamıza, uydurulmuş bir kılıf maddesiyle HAPİS cezası almış tüccarlarız.Sesimizi duyuramıyoruz ,çünkü hepimiz kaçak durumda ve aranmaktayız.
    Çeklerini ekonomik kriz sebebiyle ödeyememiş esnafımıza,bu çeklerini HAPİS korkusu ile ödettiren\ödettirmeye zorlayan,meclisimizi dolaylı olarak etkilemeye çalışan , Banka ve Factoringcilerin T.B.M.M ‘nin üzerinde bir yaptırımı olmasını kınıyoruz.Nitekim Başbakanımız ‘’T.B.M.M ‘nin üzerine hiçbir güç yoktur’’ demiştir.
    2009 yılı itibariyle ekonomik krizinde etkisiyle bu zamana kadar katlanarak büyüyen ödenemeyen çek sayısı 3.5 milyonu aşmıştır.Esnafımızı , HAPİS ile korkutarak çekini ödemeye zorlamak, bu rakamlarla da görülmüştür ki imkansız bir hal almıştır.
    Ödenemeyen bir çekin yasal sonucu olarak hapis cezası almış tüccarımız ,sadece alacaklı tarafın egosu için bu cezalarla karşılaşmaktadır.Cezasını tamamlayıp cezaevinden çıkanların bir çoğu, kendileri hakkında ceza davası açan alacaklının, borcunu ödemeye de yanaşmamaktır.Bu sebebledir ki artık çeklerde hapis cezalarının caydırıcılık boyutu kalmamıştır.Bu insanlık dışı kanunda alacaklı tarafa verilen bir kağıt parçasının yaptırımı hapis olmamalıdır.ÖZGÜRLÜK ve HÜRRİYET teminat olarak verilemez.
    Şuan itibariyle de yüzbinlerce kişi, haklarında hükmü kesinleşmiş ve kaçak bir vaziyette borçlarını kıt imkanlar dahilinde ödemeye çalışmaktadır.Cezaevindeki esnaflarımız hükümetimizden bu konuya acil bir çare beklemektedir.Sayıları milyonları bulan çek cezalısı esnafımızın oy potansiyeli düşünüldüğünde,bir siyasi partiyi meclise gönderecek sayılarla karşılaşılmaktadır.
    Her fırsatta duyduğumuz, iyi niyetli-kötü niyetli ayrımı için TCK’ nın ilgili dolandırıcılık maddeleri ile bu sorun çözüme kavuşturulabilir.
    Bizler artık babalarımızı istiyoruz.bizler artık eşlerimizi istiyoruz.çocuklarımız aç. Kaçak durumda olan esnafımızın evinden dışarı çıkmaya özgürlüğü yok bu sebepledir ki evlerine süt götüremeyen insanlar var.Bizlere bu özgürlüğümüzü veriniz.borçlarımızı ödemenin her şeyden önce kul hakkı olduğunu iyi biliyoruz.
    Sizler,Bankaların, Factoring firmalarının, tefecilerin, eli çantalı lobi faaliyetlerinin değil , biz esnafın vekili olduğunuzu gösteriniz.Bu zamana kadar yapılmış olan çek kanunlarında bir ilki gerçekleştiriniz.T.B.M.M.’ nin her kurumun ve kuruluşun üstünde olduğunu ispatlayınız.Likiditenin ve çeklerin ekonomide dönen payının hesabından çok,insan onuruna verilen değer ile hukukun üstünlüğünü ön plana alınız.
    Çek kanunu’nun şuandaki haliyle, Anayasa’ya , Hukuka, Avrupa insan hakları sözleşmesine aykırı olduğu artık tüm kesimler ve kurumlarca bilinmektedir.Yeni kanunda bu hükümlerin kaldırılması hangi etken ve kurumlar tarafından engellenmektedir bilmek istiyoruz.Alacaklı tarafa hiçbir şey kazandırmayan , sadece egonun tatmini için kullanılan , adliyeleri ve mahkemeleri icra dairesine çeviren , iş yükünü artık altından kalkılmaz hale getiren , tüm otoritelerce insanlık dışı kabul edilen , sorgusuz ve savunmasızca hükmü verilen , cezası süre bakımından 5 yıl olan, ailelerin perişan olup dağılmasına yol açan , sosyal patlamaları yavaş yavaş tetikleyen BU YASANIN BİR AN EVVEL SONUÇLANMASI VE AVRUPA BİRLİĞİ NORMLARINA GÖRE UYARLANMASINI İSTİYORUZ. BİZ ESNAF OLARAK HALEN T.B.M.M. ‘ NİN ÜZERİNDE HİÇBİR GÜCÜN OLMADIĞINA İNANIYORUZ..

    YanıtlaSil
  20. Karşılıksız Çek Vermekten Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay Tutuklandı Karşılıksız Çek Verdiği Gerekçesiyle Antalya'da Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay, Tutuklanarak Cezaevine Gönderildi.
    Karşılıksız çek verdiği gerekçesiyle Antalya'da gözaltına alınan yönetmen Ezel Akay, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Altın Portakal Film Festivali için geldiği Antalya'da bu sabah kaldığı Dedeman Otel'de polis tarafından gözaltına alınan Ezel Akay karşılıksız çek verme suçunu konu alan 3167 Sayılı Kanun'a muhalefetten Asayis Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

    Daha sonra Antalya Adliyesi'ne getirilen yönetmen Ezel Akay'ın borcunu ödemediği anlaşıldı. Adliye nezaretinde sabah saatlerinden beri bekletilen Ezel Akay hakkında Fatih Adliyesi tarafından çıkarılan tutuklama müzekkeresi bulunduğu belirtildi.

    Akay daha sonra tutuklanarak Antalya E Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

    YanıtlaSil
  21. Karşılıksız Çek Vermekten Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay Tutuklandı Karşılıksız Çek Verdiği Gerekçesiyle Antalya'da Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay, Tutuklanarak Cezaevine Gönderildi.
    Karşılıksız çek verdiği gerekçesiyle Antalya'da gözaltına alınan yönetmen Ezel Akay, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Altın Portakal Film Festivali için geldiği Antalya'da bu sabah kaldığı Dedeman Otel'de polis tarafından gözaltına alınan Ezel Akay karşılıksız çek verme suçunu konu alan 3167 Sayılı Kanun'a muhalefetten Asayis Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

    Daha sonra Antalya Adliyesi'ne getirilen yönetmen Ezel Akay'ın borcunu ödemediği anlaşıldı. Adliye nezaretinde sabah saatlerinden beri bekletilen Ezel Akay hakkında Fatih Adliyesi tarafından çıkarılan tutuklama müzekkeresi bulunduğu belirtildi.

    Akay daha sonra tutuklanarak Antalya E Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

    YanıtlaSil
  22. Yiğit BULUT.a gönderdiğim mail

    Yiğit İnsan,
    Sevgili YİĞİT BULUT,

    Sizden yaşlıyım (büyük diyemedim)..
    Yöneticilik, mutevazı bir patronluk ve cemiyet hayatımda ve münasebetlerimde kendimce hep "ben dürüstüm" yerine "dürüst olmaya çalışıyorum" demeyi tercih ettim..

    Sizdeki cesaretin ve taşıdığınız heyacanın adınız gibi "yiğit"lik damarınızdan geldiğine inanıyorum..
    Ve YİĞİT davranmaya DÜRÜST davranmaya gayret ve kararlı olduğunuzu da takdirle takip ediyorum..

    İnşallah hep YİĞİT, hep MERT, hep CESUR kalırsınız..
    Ve İnşallah hep MUTLU ve SAĞLIKLI olursunuz..
    ...

    Bir tek kişiye yapılan bir haksızlık, bütün topluma yapılan bir tehdittir.. / Montesquieu

    Sevgili YİĞİT BULUT,

    Bizlerin bir dramı, çilesi var, bu ayrı bir şey..
    Fakat bir de bize reva görülen adaletsiz, hukuksuz bir işkence ve zulüm var..
    Derdimiz çok ağır, buna katlanmaya çalışıyoruz,

    Lakin onurumuzu, şerefimizi, ruhumuzu paramparça eden çağdışı bir 'çek hapsi' ile adeta kabire canlı canlı atılıyoruz..

    Üzerine gazete örtülmüş, insanların tepkisiz gelip geçtiği yaya kaldırımındaki mevta gibi hissediyoruz kendimizi..

    Size derdimizi açmak istedik..
    Sizin bize;

    Ya; yok yok çok haklı değilsiniz.. Her şey normal, demenizi,

    Ya da, hey devletlüler DURUN BİR DAKİKA..!
    demenizi talep ediyoruz..

    Zahmet olacağını biliyorum ama ekte içinde bulunduğumuz durumu ifade etmeye çalıştığımız yazılarım var..
    Duygusal ağırlıklı ancak temelde hukuk arayışı, adalet arayışı olan yazılarımızı sabırla okumanızı istirham ediyorum

    Saygı ve sevgilerimizi sunarım

    Murat YALÇIN


    Ekteki yazılarım
    1. SORUYORUZ..!!!
    2. DUYUN BİZİ ..!!!
    3. ADALET, YARGI ve VİCDAN..!!

    YanıtlaSil
  23. BU VEKİLLERİ BİZ Mİ SEÇTİK GERÇEKTEN
    Şimdide bunlardan bir yanlışlığı düzeltmelerini istiyoruz.
    Kolay gelsin hepimize, saygılar
    500 ”den fazla çalışanı olan ve bu çalışanların
    Şimdi okuyacağınız suçları işlediği bir kurum düşünün…???…
    3 kişi tecavüzden yatmış
    29 kişi eşine karşı şiddet kullanmakla suçlanmış
    7 kişi sahtekarlık suçundan tutuklanmış
    19 kişi karşılıksız çek yazmaktan suçlu
    117 kişi doğrudan veya dolaylı olarak en AZ iki işinde iflas etmiş
    84 kişi geçen yıl içinde sarhoş araba kullanmaktan tutuklandı
    74 kişi kötü kredi geçmişi sebebiyle kredi kartı alamıyor
    14 kişi uyuşturucu ile ilgili suçlardan tutuklanmış.
    8 kişi mağazada hırsızlık yaptığı için tutuklanmış
    21 kişi halen bir davada sanık olarak yargılanıyor.
    Bunun hangi kurum olabileceğini tahmin ede bilir misiniz????? ……

    YanıtlaSil