Geldiğimiz Nokta

Derler ki; gideceğimiz yere, varacağımız hedefe ulaşmak için çıktığımız yolculuğa ve bu sırada yolculukta yaşadıklarımıza pek dikkat etmeyiz, gereğince değerlendirmeyiz.. Oysa, hedefe ulaştıktan sonraki hayatımızda artık ulaştığımız hedefimiz geride kalmıştır, fakat bütün anılarımızı fazla dikkat etmediğimiz, değerlendirmediğimiz nice hatıralarımızın yaşandığı ‘yolculuğumuz’ oluşturur..

Hepimiz, bir an önce gelmesini şafak sayarak beklediğimiz terhis gününü değil, askerlik arkadaşlarımızla ve eğitiminden nöbetine askerlik anılarımızla yaşarız..

Can feda edeceğimiz ‘yâre kavuşma’ yani ‘vuslat’ gününe erdikten sonra sevda şiirlerimiz, buluşmalarımız, el ele tutuştuğumuz ‘yavuklu’ günlerimizle sevgimizi besler koruruz..

İşte bizler; bugün bir HEDEF için BİRLİKTE bir yola çıktık.. Hedefimiz bizim için hayati önemde, ancak; yolculuğumuzun da bir o kadar dikkate değer ve önemli olması gerekir..

Aslında geldiğimiz noktadan önce nereden gelip nereye gitmekte olduğumuzu kısaca hatırlamak yararlı olur kanaatindeyim..

Muhakkak ki hepimizin farklı farklı çöküş hikayeleri vardır.. Kimimiz bir küçük ekmek teknesini’ kaybettik, kimimizin hareketli itibarlı ticarethanesi, imalathanesi, fabrikası kapandı..

Dünyamızı ve tabiatıyla ülkemizi de kuşatan yerli ve küresel sermaye gücünün tanzim ettiği piyasalar; güçlülerin çıkarlarına çalışan güçsüzleri aradan çıkaran (asimetrik) bir ekonomik kavgaya dönüştü.. Helalinden, alın teri ile çalışan biz güçsüz küçük esnaf, ticaret erbabı , mütevazı işyerlerimiz, KOBİ’lerimizle bu denli güç sahiplerine daha fazla dayanamadık daha fazla direnemedik ve diz çöktük..

Şimdi acılarımız içimize sığmaz halde, nefesimizi kesik kesik alarak enkazımızdan çıkmaya çalışıyoruz.. Aslında güçlülerin çıkarlarına uygun hale getirilmiş kirli bir düzen, küçük lokmalarımızı ellerimizden toplayıp bizi aç bırakmaya ve neslimizi tüketmeye niyetlenmiş.. Oysa büyük balıklar daha adil davranıyorlar.. Küçük balıklar varlıklarını hep devam ettiriyorlar, sayıları hiçbir zaman eksilmiyor..

Aç kalalım, katlanalım ama HİÇ OLMAZSA ÖZGÜR OLALIM..

AMMAA! İnanması mümkün değil,

DEVLETİMİZ, biz güçsüzleri koruması gereken DEVLETİMİZ, bizatihi kendisi bizleri İĞFAL ediyor.. TEHDİT, TAZYİK ve TAHRİP ediyor.. HAPSEDİYOR.. Madem BORÇLUSUN, o halde CANLI kalamazsın, CANIN CEHENNEME!.. KARA ZİNDANA diyor..

Hepimizi yakan alev bu, derilerimiz eridi, etlerimizin üzerinden derilerimiz sıyrılmak üzere.. 1.derece yanıklarımız yaşamımızı tehdit ediyor.. YÜREĞİMİZ YANIYOR..

BİZİ YANGINIMIZ BULUŞTURDU

İşte hepimiz bu yangından çıkıp İMDAT çığlıklarımızla sağımıza solumuza koştururken..

BİRBİRİMİZİ BULDUK.. BİRBİRİMİZE SU SERPTİK.. YARALARIMIZA KARŞILIKLI ÜFLEDİK..

Yüksek ateş ve ısı nasıl değersiz bir metali çelik haline getiriyorsa (ki bu bir hikmettir) biz insan oğlunu da çektiğimiz acılar daha olgun ve daha kamil insan haline getirir..

Biliyorum bir araya gelip GÖZYAŞLARIYLA BİRBİRLERİYLE KUCAKLAŞMAK, DOST OLMAK isteyen pek çok KADER ARKADAŞIMIZ var.. Daha şimdiden MAHPUS ARKADAŞLIĞI başladı aramızda..

HEPİMİZ HİSLİ BİR İSYAN İÇİNDEYİZ ..

İSYANLARIMIZ MASUM..

İSYANLARIMIZ HAKLI..

İSYANLARIMIZ AHLAKLI..

Masumların isyanı, masumların haklılığı ve masumların ahlakı..

Sonunda MASUMLARIN GÜCÜNÜ ORTAYA ÇIKARDI..

GÜÇLENDİK..

GELDİĞİMİZ NOKTA işte burası idi..

Fakat şimdi, maalesef biraz ENDİŞELİYİM.. Neden mi ? Çünkü ;

MASUMİYETİN ASALETİ olmalıdır..

MASUMLARIN SÜKÜNETİ olmalıdır..

MASUMLAR garip bir YARIŞ içinde olmamalıdır..

HİÇ BİR MASUM diğer masum arkadaşının SİNİRİNİ bozmamalıdır..

HİÇ BİR MASUM diğer masum arkadaşının ZİHNİNİ bulandırmamalıdır..

HİÇ BİR MASUM diğer masumlara rağmen kendi MEZHEBİNİ kurmamalıdır..

HİÇ BİR MASUM diğer masumlara rağmen kendi MEŞREBİNİ dayatmamalıdır..

Ve HİÇ BİR MASUM özgürlüğümüzün üzerinden HESAP yapmamalıdır..

TARTIŞMAKTAN, ATIŞMAKTAN, YARIŞMAKTAN uzak durmalıdır..

Çünkü,

Çünkü,

Çünkü; bence, BİR MASUMA HERKES HAK VERMELİDİR..

Bana hak verenler de var demesi yetmez, onu haklı kılmaz..

Değil üç beş, bir arkadaşımızın bile endişesine ve güvensizliğine muhatap olmamalıdır..

Benim ENDİŞEM ve ARZUM..

BİRLİKTELİĞİMİZİ kendi sosyal ve hele siyasal mülahazalarımızla temsil etmeye kalkmamalıyız..

Zira TEK İTTİFAKIMIZ; MASUMİYETİMİZDİR, MAĞDURİYETİMİZDİR..

· Bu bloglar da, kendi aramızda yazarken bile bu türden görüşlerini yazanlar inanınki KÖTÜ NİYETLİ olmayabilirler ama çok ZARARLI kimseler olabilirler..

· Bu bloglar da, kerameti kendinden menkul askeri bir cuntanın gelip milletin tepesine oturduğu 1960 darbesine güzellemeler yazıldı..

· Bu bloglar da, zaman zaman siyasi sataşmalarda çürük bir sakız olmuş ‘Ali Dibo’lardan bahsedilerek iktidar partisine göndermeler yapıldı..

· Bu bloglar da, hükümet politikalarına (başka derdimiz yokmuş ve bu konular bize elzemmiş gibi) slogan kültürünü aşmayan ‘kafa tutmalar’ yapıldı..

· Bu bloglar da, bâ husus mağduriyetimiz ve masumiyetimizle bağdaşır bir tarafı olmayan kredi kartları, af vs gibi sevimsiz diğer başka konular dile getirildi..

· Bu bloglar da, CHP’lilerin, iktidar karşıtı çevrelerin ve merkez medyanın desteği ile iktidara karşı psikolojik savaş yürütmek üzere ‘yarattıkları (içi dolu/boş) bir kahraman’ olan Kemal Kılıçdaroğlu’na kurtarıcı muamelesi ve sayfalarca güzellemeler yapıldı..

· Dünya biliyor ki ülkemiz hala aile düzeni bakımından insanlığın kurtuluş ümidi.. Buna mukabil, müptezel bir aile ve evlilik ilişkisini ve zevkten kudurdukları sapık fantezilerini gençlerimizin ruhunu ve zihnini kirletmek için pazarlayan, bir takım medya unsurlarınca cilalanmış ‘bizden olmayan birine’ bu sitelerden tezahüratlar yapıldı..

Bir takım ENDİŞELERİM daha var..

· Bir dernek kuruldu, ama ittifak kurulamadı..

· Bir dernek kuruldu, ama sanki bir münazarada başka bir tezi savunan bir tarafın derneği gibi kuruldu..

· Bir dernek kuruldu, derneğin duyurusu ve daveti tamda bu kavgalı münazaranın YILMAZ SAVAŞCISI tarafından yapıldı..

· Bir dernek kuruldu, bunca kırıcı, tahfif ve tahkir edici tartışmaya muhatap bir arkadaşımız (bazı emekli yargıçlardan mülhem) ‘ONURSAL’ dernek başkanı oldu.. (Şimdi bu sıfatı geri alsan bir dert, almasan bir dert..)

· Bir dernek kuruldu, işte bizim derneğimiz bu diye, üye olmamaktan rahatsız olmak yerine aksine üye olmaktan çekinenler oluştu..

· Bir dernek kuruldu, şimdi bu derneğin başka konuları da amaçlayıp mağduriyetimizi gölgelemesinden, hatta haklı iken bizleri haksız duruma düşürmesinden, tüzük ve oluşumunun bizleri tam ifade edip etmediğinden endişe edilmeye başlandı..

Özgürlük mücadelemiz konu edilerek;

Kimsenin YANLIŞ YAPMA, HATA YAPMA ve YARIŞ YAPMA HAKKI OLAMAZ..

Bilinmelidir ki; KIRMIZI IŞIKTA HER GEÇTİĞİMİZDE ÖLMEYİZ.. Ama yaşama şansımız azalır..

Son sözüm şudur.. Bu yasa değişmez ise, ben 5 yıl yatacağım.. Bu vebalimi, tüm kader arkadaşlarımızın vebalini hepimiz hesap etmeliyiz, herkes hesap etmeli..

Herkesten ALLAH için SAĞDUYU ve yeniden BİRLİKTELİK bekliyorum..

Murat YALÇIN

İlgili yazılar: http://www.cekmagdurlari.com/2009/09/karslksz-cek-cezagenel-kurulu-kararlar.html

Technorati Etiketleri:

10 yorum:

  1. Sayın cüneyt bey,çek mağdurları olarak bizlere yol gösterip destek verdiğiniz için şükranlarımı sunarım. Şahsım olarak bende çek mağduruyum.Şirketimizin batmasından dolayı çok zor duruma düştük ve düşürdük.Şirketimiz diyorum ama aslında bana ait olan bir şirket değildir.Eşimin abilerine ait bende tamamıyla muhasebe işlerine bakan kişi idim.Ama kendi şirketimiz gibi gördüğümüz için adına çek çıkartıp kullanmaya başlamıştık.Şirketimiz batmasının sebebide patronumuzun bir şahısa hatır çek vermesinden ve bu rakamın ciddi boyutlara uzanmadında dolayı şirketimiz batmıştır.Benle beraber bir çok arkadaşımızda bu çekler konusunda çok mağdur olmuştur.Hatta bugün kötü bir haber aldım.Şirketimize çek veren arkadaşımıza tutuklama kararı çıkmıştır.Bunları size anlatmamın sebebi dolandırcı veya sahterkerlık üzeri olmadığını belirtmektir.Şimdi benim ve benim gibi mağdur olan arkadaşlarım nasıl bir yol gösterelim ki çek kanunu konusunda değişikliğe sebeb olsun,en azından olması için mücedele vermiş olsun.Son olarakta şu andaki çek kanunu hakkından son durumlar nedir öğrenebilirmiyim.Çünki herkez birşey diyo ama ortata bir sonuç yok.Ayrıca benim ve diğer arkadaşların çekleri bankalara verilmiştir.Herhangi bir firmaya veya şahsa verilmemiştir.Bununda bize faydası olur mu? İlginiz için teşekkür eder çalışmalarınızda başarıların devamını dilerim.ALLAH yar ve yardımcımız olsun.

    YanıtlaSil
  2. Birlikte mücadeleye devam KAYAMEN

    YanıtlaSil
  3. ARKADAŞLAR BEN O TELEFONLARA HERGÜN DÜZENLİ SMS YOLLUYORUM YOLLUYORUM ÇÜNKÜ ÖZGÜRLÜĞÜME KAVUŞMAK İSTİYORUM.AĞLAMAYANA MEME YOK!!! ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İSTEYEN 1 DEĞİL 1000 SMS 1000 MAİL ATAR,DİYECEK BAŞKADA BİRŞEY YOK!!!!
    CAN

    YanıtlaSil
  4. Arkadaşlar
    Bayramda Tüm vekillere sms göndereceğiz, Mail listelerine vekillerin cep numaralarını göndereceğim, sms gönderecek olan arkadaşlar mail kaydını yapsınlar, site iletişim yoluyla email adreslerini göndersinler..

    YanıtlaSil
  5. Ortak bir amaç için kenetlendiğimiz,
    hüznümüzü, acımızı, yalnızlığımızı paylaştığımız,
    kardeşlik ve dostluğumuzu yücelttiğimiz,
    bu mücadelemizde,

    Ramazan bayramının
    mağdurların huzur ve kurtuluşuna,
    vesile olmasını diliyoruz

    Hayır kapıları sonuna kadar açık olsun
    bayramınız mübarek olsun...


    Çek Mağdurları

    YanıtlaSil
  6. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın soru önergesine verdiği yanıt, karşılıksız çek nedeniyle açılan davaların 2008 ve 2009 yılında arttığını ortaya koydu. Verilere göre, 2009 yılında karşılıksız çek nedeniyle cezaevlerine giren kişi sayısı bin 461 oldu.

    Bakan Ergin'in Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü ile Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı'na ait istatistiklere dayanarak verdiği bilgilere göre, 2009'un ilk 6 ayında karşılıksız çek nedeniyle ceza mahkemelerinde 159 bin 774 dava açıldı. Bu davalarda 221 bin 755 kişi hakim karşısına çıktı. 2009'un 6 ayında çek davaları nedeniyle bin 461 kişi hapse girdi. Bunlardan 5'ini çekle ilgili ihtara ve yasaklamaya uymama, 67'sini Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun'a muhalefet, diğerlerini de karşılıksız çek keşide etme suçu oluşturdu.

    HER AY 100 BİN ÇEK KARŞILIKSIZ CIKIYOR
    EsnafIn, tüccarın elinin darda olup olmadığını gösteren önemli bir gösterge olan karşılıksız çek sayısında önemli artışlar dikkati çekiyor. 2007 ilk 7 ayından 2008 ilk 7 ayına karşılıksız çek sayısında yüzde 11.5 artış yaşanmışken, 2008'den 2009'a bakıldığında oranın yüzde 28.2'ye çıktığı göze çarpıyor. Türkiye'de her ay yaklaşık 100 bin adede yakın çek karşılıksız çıkıyor ve hukuki işleme tabi oluyor. Protestolu senet tutarında ise ilk 6 ayda yüzde 29.27'lik artış söz konusu

    YanıtlaSil
  7. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın soru önergesine verdiği yanıt, karşılıksız çek nedeniyle açılan davaların 2008 ve 2009 yılında arttığını ortaya koydu. Verilere göre, 2009 yılında karşılıksız çek nedeniyle cezaevlerine giren kişi sayısı bin 461 oldu.

    Bakan Ergin'in Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü ile Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı'na ait istatistiklere dayanarak verdiği bilgilere göre, 2009'un ilk 6 ayında karşılıksız çek nedeniyle ceza mahkemelerinde 159 bin 774 dava açıldı. Bu davalarda 221 bin 755 kişi hakim karşısına çıktı. 2009'un 6 ayında çek davaları nedeniyle bin 461 kişi hapse girdi. Bunlardan 5'ini çekle ilgili ihtara ve yasaklamaya uymama, 67'sini Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun'a muhalefet, diğerlerini de karşılıksız çek keşide etme suçu oluşturdu.

    HER AY 100 BİN ÇEK KARŞILIKSIZ CIKIYOR
    EsnafIn, tüccarın elinin darda olup olmadığını gösteren önemli bir gösterge olan karşılıksız çek sayısında önemli artışlar dikkati çekiyor. 2007 ilk 7 ayından 2008 ilk 7 ayına karşılıksız çek sayısında yüzde 11.5 artış yaşanmışken, 2008'den 2009'a bakıldığında oranın yüzde 28.2'ye çıktığı göze çarpıyor. Türkiye'de her ay yaklaşık 100 bin adede yakın çek karşılıksız çıkıyor ve hukuki işleme tabi oluyor. Protestolu senet tutarında ise ilk 6 ayda yüzde 29.27'lik artış söz konusu

    YanıtlaSil
  8. Karşılıksız Çek Vermekten Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay Tutuklandı Karşılıksız Çek Verdiği Gerekçesiyle Antalya'da Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay, Tutuklanarak Cezaevine Gönderildi.
    Karşılıksız çek verdiği gerekçesiyle Antalya'da gözaltına alınan yönetmen Ezel Akay, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Altın Portakal Film Festivali için geldiği Antalya'da bu sabah kaldığı Dedeman Otel'de polis tarafından gözaltına alınan Ezel Akay karşılıksız çek verme suçunu konu alan 3167 Sayılı Kanun'a muhalefetten Asayis Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

    Daha sonra Antalya Adliyesi'ne getirilen yönetmen Ezel Akay'ın borcunu ödemediği anlaşıldı. Adliye nezaretinde sabah saatlerinden beri bekletilen Ezel Akay hakkında Fatih Adliyesi tarafından çıkarılan tutuklama müzekkeresi bulunduğu belirtildi.

    Akay daha sonra tutuklanarak Antalya E Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

    YanıtlaSil
  9. Karşılıksız Çek Vermekten Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay Tutuklandı Karşılıksız Çek Verdiği Gerekçesiyle Antalya'da Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay, Tutuklanarak Cezaevine Gönderildi.
    Karşılıksız çek verdiği gerekçesiyle Antalya'da gözaltına alınan yönetmen Ezel Akay, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Altın Portakal Film Festivali için geldiği Antalya'da bu sabah kaldığı Dedeman Otel'de polis tarafından gözaltına alınan Ezel Akay karşılıksız çek verme suçunu konu alan 3167 Sayılı Kanun'a muhalefetten Asayis Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

    Daha sonra Antalya Adliyesi'ne getirilen yönetmen Ezel Akay'ın borcunu ödemediği anlaşıldı. Adliye nezaretinde sabah saatlerinden beri bekletilen Ezel Akay hakkında Fatih Adliyesi tarafından çıkarılan tutuklama müzekkeresi bulunduğu belirtildi.

    Akay daha sonra tutuklanarak Antalya E Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

    YanıtlaSil
  10. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın soru önergesine verdiği yanıt, karşılıksız çek nedeniyle açılan davaların 2008 ve 2009 yılında arttığını ortaya koydu. Verilere göre, 2009 yılında karşılıksız çek nedeniyle cezaevlerine giren kişi sayısı bin 461 oldu.

    Bakan Ergin'in Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü ile Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı'na ait istatistiklere dayanarak verdiği bilgilere göre, 2009'un ilk 6 ayında karşılıksız çek nedeniyle ceza mahkemelerinde 159 bin 774 dava açıldı. Bu davalarda 221 bin 755 kişi hakim karşısına çıktı. 2009'un 6 ayında çek davaları nedeniyle bin 461 kişi hapse girdi. Bunlardan 5'ini çekle ilgili ihtara ve yasaklamaya uymama, 67'sini Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun'a muhalefet, diğerlerini de karşılıksız çek keşide etme suçu oluşturdu.

    HER AY 100 BİN ÇEK KARŞILIKSIZ CIKIYOR
    EsnafIn, tüccarın elinin darda olup olmadığını gösteren önemli bir gösterge olan karşılıksız çek sayısında önemli artışlar dikkati çekiyor. 2007 ilk 7 ayından 2008 ilk 7 ayına karşılıksız çek sayısında yüzde 11.5 artış yaşanmışken, 2008'den 2009'a bakıldığında oranın yüzde 28.2'ye çıktığı göze çarpıyor. Türkiye'de her ay yaklaşık 100 bin adede yakın çek karşılıksız çıkıyor ve hukuki işleme tabi oluyor. Protestolu senet tutarında ise ilk 6 ayda yüzde 29.27'lik artış söz konusu

    YanıtlaSil