Özgürlüğümüz ve Onurumuz için

Onlar; biz altın değil toprağımızı istiyoruz diye direndiler direnme haklarını kullandılar, direnerek kazanılacağını öğrendiler, kendi güçlerine güvendiler, siyanürü öğrendiler, bilgiyle buluştular, bilgileri toprağı işler gibi işlediler ve yüreklerini ortaya koyarak direndiler.

Ellerinde pankartları, ağızlarında sloganlar, güçleri yüreklerinde ama üstte yok, başta yok, ayaklarında lastik pabuçlar, dirsekleri yamalı, teslim olan değil, yaşam haklarına sahip çıktılar,

Ve öyle bir an geldi ki, Bergama köylüleri adına sözcülük yapan Okyar’lar çıktı meydana, emperyalist söylemler gelişti, dernekler kuruldu, para ve rüşvetler dönmeye başladı, Bergama köylüleri unutuldu, Eurogold halen Bergama’da altın çıkarmaya devam ediyor. !
Bergama köylüleri "Halkız, haklıyız, kazanacağız" söylemlerini sade vatandaş olarak yaptı ve ses getirdi, onların kimlikleri buydu..

Çek Mağdurları, evlerinden, saklandıkları mekanlardan blog denilen bir sitede, anneler, babalar, kardeşler, evlatlar olarak bir araya geldi, on kişi, yüz kişi, ama bir mücadele, ve bu kimlik ses getirdi, gönüllerde taht kurdu,
Maalesef toplum gözünde “çek ödeyemeyen dolandırıcı” olan bu kimlik, bu önyargıyı yıktı, biz şimdi Çek mağdurlarıyız.
Bizleri biz yapan, bizim sadeliğimiz, Bizim kimliğimizdir.


Kıymetli kardeşlerimiz, arkadaşlarımız!..

Haydi artık top(ar)lanıyoruz..
Özgürlüğümüz için, onurumuz için top(ar)lanıyoruz..
Eylem vakti geldi, eylemlere hazırız
Artık vakit tamam..

Önce,
Yalnız isyan ediyorduk, yalnız dua ediyorduk..
BİRBİRİMİZİN FARKINA VARDIK..

Sonra,
Birlikte isyan etmeye, birlikte dua etmeye başladık..
Seslendik, bağırdık..
HEPİMİZİN FARKINA VARDILAR..
Bizi fark ettiler..FARKETTİRDİK..
Şimdi de HAKKIMIZI alma vakti..
Alacağız..
Ve mutlaka başaracağız..

Tek başına iken de ‘OLMAZ’,
bize bu yanlışlık ‘YAPILAMAZ’ diyorduk..
Yalnız isyanımız bile, bize güç veriyordu..
Oysa şimdi birlikteyiz ve çok daha güçlüyüz...
Çünkü çok HAKLIYIZ...

Elbet bir ara seslerimiz birbirine karıştı..
Tabi ki özgürlüğümüze kavuşalım, zafer hemen olsun diye..
Acele ettik..
Kimi başarılı, kimi dağınık işler yaptık..
Sitemler ettik, biraz tartıştık..
Tartışmamız, ayrı fikirlerimizin hepsi onurumuz içindi..
Özgürlüğümüz içindi..

Bu yüzden..
Tartışmalarımızdan da güçlendik..
Ve tekrar bir aradayız şimdi..
Bu defa sesimiz her yerden ve cılız değil,
Sesimiz TEK BİR YERDEN ve GÜR olarak..
Hepimiz bilgilendik, hepimiz tecrübe edindik..
Neleri yapmamız gerektiğini daha iyi biliyoruz şimdi..
Neleri yapmamamız gerektiğini de..
Heyecanımız ve inancımız çok.. Ancak;
Yol haritamızı aklımız ve tecrübemiz ile yaptık..
Dua ve inançlarımızla da kenetlendik..
Hareket merkezimiz burası..
Haydi denildiğinde
ŞİMDİ HEPİMİZ BURADAYIZ...
BURADA OLACAĞIZ..

Bilgili, birikimli hukukçularımız bizimle..
Değerli hukukçu, avukat Sayın Rahmi OFLUOĞLU hep bizimleydi..
Tecrübesiyle, birikimiyle ve her şeyden önce VİCDANIYLA
Yine bizimle..
Hukuk mücadelemizin önderi..

Kıymetli kardeşlerimiz, arkadaşlarımız!..
Şimdi eylem zamanı, plan program zamanı..
Ne yapılacaksa hep beraber..
Birlikte yapacağız..
Birlikte başaracağız..

Kar ve buz Eskimoların hayatında önemli bir yer tutar ve bu yüzden100 küsur kar ve buz kelimesi, sözü kullanırlar..
Özgürlüğümüz ve onurumuz da bizim karakterimizdir..
Özgürlüğümüz için çok sözümüz var..
Onurumuz için çok lafımız var..
Şimdi plan zamanı dedik..

Nuh Peygamber, tufandan önce gemiyi hazır etmişti..
Bayramdan sonra Ekimde yapacaklarımızı..
Hazır etmeliyiz, hazırlanmalıyız..

Yalnız..
Treni hareket ettiren düdüğü değildir..
Lokomotifi ve vagonları birlikte güç ve yol alırlar..
Ortak gücümüz, toplam gücümüzdür..
Toplam gücümüzün en işe yarayanı ise
Omuz veren..
Destek veren,
Mücadeleye iştirak eden..
Her son bir kişinin desteğidir..
Bardağı son damla taşırır..
Son damla siz olun..

Taşırın bardağı, taşırın ki boşalsın mahpuslar..
Bu defa oturmak yok..
Oturarak başarı elde eden tek bir canlı var tabiatta..
Tavuklar..
Hatta bir son kişi daha bulup getirmelisiniz..
Zaferden pay almak için, onurlanmak için..
Seyretmek yok, katılmak var..
İhmal, gaflet yok..
Çalışmak, uyanık olmak var..

Zira,
VATAN MÜDAFAASINDA GAFLET VE İHANET AYNI ŞEYDİR..
TREN HAZIR, GEMİ HAZIR, SEFER PLANI HAZIR..
HAYDİN denildiğinde de,
HEPİMİZ HAZIR OLMALIYIZ..
EYLEME KATILMALIYIZ..

Katılmayanın
Ne özgürlüğe ne bundan dolayı onurlanmaya hakkı yoktur..

Katılmayanın
Özgürlüğü helalinden teneffüs etmeye de hakkı yoktur..

Katılmayanın
Ailesine, çocuklarına zaferde benim de payım var demeye hakkı yoktur..

Katılmayanın
Konuşmaya, artık hiçbir zaman ortaya çıkmaya hakkı yoktur..

Katılmayanın
Sadece bir şeyi vardır..
MAZERETİ(!)..


İlgili konular:
http://www.cekmagdurlari.com/2009/09/ekonomi-siyaset-yarg-ucgenindeki-cek.html


Technorati Etiketleri: ,

28 yorum:

  1. Bergama'daki siyanürle altın aranması olayıyla ilgili iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Bergamalı köylüler, altın mücadelesinde simge olan 'Hopdediks' Bayram Kuzu'nun ölümünden Oktay Konyar'ın sorumlu olduğunu öne sürdü...

    BU korkunç iddiayı ortaya atan Bergama köylüleri, hakkında Alman vakıflarıyla birlikte casusluk suçuyla dava açılan Konyar'ın Hopdediks'i bir eylemden dönerken, köye 5 kilometre kala arabadan attığını ve yaşlı adamın köye kilometrelerce yürüyerek döndükten sonra kahrından hastalandığını söylediler. İsmini vermek istemeyen bir Bergama köylüsü ise olaya bizzat şahit olduğunu öne sürdü.


    ADAMLARINA DÖVDÜRTMÜŞ



    KÖYLÜ olayı anlatırken, 'Çanakkale'ye gidildiğinde bizim Hopdediks Bayram amcanın yanında Almanlar, Oktay Konyar'a bir çanta dolusu mark ve dolar vermiş. Hopdediks de bu paradan köylülerin de hakkının olduğunu söylemiş. Ancak Konyar, Bayram amcayı küfürle kovmuş. Hatta, yaşlı adamı, yanındaki birkaç adamına dövdürmüş. Zavallı adam, dönüşte köye beş kilometre kala arabadan da indirilince, evinde günlerce kahır çekti. Üzüntüden yüksek tansiyon oldu. Sonra da felç geçirdi. Ve ardından daha fazla dayanamayarak yaşama veda etti' dedi.


    ALMAN KADINDAN SERVET



    ANKARA DGM'de görülecek Alman vakıflarla ilgili casusluk davası sanıklarından Konyar hakkında akıl almaz bir iddia daha yine köylülerden geldi. Konyar'ın İzmir Denizköy ve Dikili'de 5 lüks villasının olduğunu söyleyen köylüler, Konyar'ın Almanlar sayesinde müthiş bir servet edindiğini, İsviçre'de Levka adlı bir Alman kadının eylemler için 1.5 trilyon ödül verdiğini, bu paranın da Konyar'ın cebine gittiğini iddia etti.

    YanıtlaSil
  2. Bergama'lılar Asterx'e Çok Kızgın
    Yarı çıplak eylemleri ili sık sık basına çıkan Oktay Kanyar'a Bergama'lılar artık itibar etmiyor. Eylemine hiç kimse katılmadı.
    Yarı çıplak’ eylemleri nedeniyle ‘Asterix’ lakabı takılan Oktay Konyar’ın “Bergamalılar” adına yaptığını ileri sürdüğü eyleme tek bir Bergamalı katılmadı. Bergamalılar “İsmimizi kullanıyor”diyerek Konyar’a sert tepki gösterdi.

    Oktay Konyar'ın Dünya Çevre Günü nedeniyle İstanbul Boğaziçi Köprüsü'nde yaptığı eylem skandala dönüştü. Maden karşıtı "yarı çıplak" eylemler yüzünden "Asterix" lakabı takılan Oktay Konyar'ın, Munzur'a dikkat çekmek Bergama ve Bergamalılar’ı istismar ettiği ortaya çıktı. Sahte Asterix'in "Bergamalılar” adına yaptığını iddia ettiği eylemde tek bir Bergamalı'nın olmadığı belirlendi. Kendisi de "Bergamalı" olmayan, ancak Bergamalı köylüler adına eylem yaptığını söyleyen Konyar'a, muhtarından siyasetçisine, işadamından köylüsüne herkes büyük tepki gösterdi.
    "Konyar gibilerine ihtiyacımız yok"
    Bergama'da altın madenciliğinin merkezi durumunda olan Ovacık Köyü Muhtarı Niyazi Girgin, İstanbul'daki eylemde köyünden bir tek kişinin bile olmadığını belirterek, "Oktay Konyar'ın arkasından giden bir tek Ovacıklı, Bergamalı yok. O, bizim ismimizi kullanıyor. Asla bizi temsil etmiyor, bu saatten sonra da temsil edemez. Biz köyümüzün ekonomik kalkınmasına öncelik veriyoruz. Konyar ve onun gibilerine ihtiyacımız yok" dedi. Bergama'nın yine en önemli köylerinden Çamköy'ün Muhtarı Emin Candan da, "Oktay Konyar'ı yıllardır görmüyoruz bile, kaldı ki görsek dahi bizim adımıza konuşma, eylem yapma gibi bir yetkiyi ona vermedik" diye konuştu.

    YanıtlaSil
  3. Arkasından giden olmaz"

    Bergamalılar'ın, ülkeye faydası olan tüm yatırımları, tüm faaliyetleri "hevesli hevesli" savunduğunu söyleyen Candan, "Yeraltı zenginliklerimizi benim ülkemin firmaları, benim insanlarım çıkarsın. Biz bu anlayıştayız. Çevre duyarlılığının en üst seviyede olduğu Bergama'da yine yüksek çevre duyarlılığına sahip olan firmalar çalıştığı için Konyar gibilerin arkasından giden olmaz" dedi.

    "Adımızı kullanıyor, kınıyoruz"

    Oktay Konyar'a en sert tepkiyi gösterenlerden Süleymanlı Köyü Muhtarı Erkan Yorgun ise "Adımızı kullandığı için onu kınıyoruz. Muhtarlık olarak kendisine bizi temsil etmesi için bir yetki vermedik, vermeyiz de" dedi. Yorgun, "Bergama köylüsü cahil değildir, yanlışla doğruyu ayırt edebiliriz. Burada da neyin doğru neyin yanlış olduğunu biliyoruz. Gönül rahatlığıyla belirteyim ki doğru olan biziz. Yeraltı zenginliklerinin çıkarılmasına Bergama'nın ihtiyacı olduğu kadar Türkiye'nin de ihtiyacı var. Böyle yatırımların önüne geçmek isteyenlerde bir anormallik olduğunu düşünüyorum” dedi.

    YanıtlaSil
  4. Bergamalı kendi işini kendi yapar’

    39yıldır Bergama'da yaşıyorum ve sosyal bir insanım ama Oktay Konyar ile bugüne kadar hiç karşılaşmadım, demek ki asgari müştereklerde kendisiyle buluşmuyoruz" diyen Bergama Ticaret Odası Başkanı Melih Kahraman, "Bildiğimiz bir şey varsa Bergamalı kendi işini yapar, kendi sorununu çözer" dedi.

    Bizimle ilgisi olamaz

    İnşaat malzemeleri satan ve müteahhitlik yapan İsmail Işıldak ise Bergama'da yaşadığını ve geçimini de yine ilçede yaptığı ticaretle sağladığını belirterek, tepkisini söyle dile getirdi: "Ben sade bir vatandaşım ama Oktay Konyar'ın yaptıklarıyla bizim bir ilgimizin olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. İlçemiz yatırımların merkezi olmak zorunda, biz bu yatırımları değerlendirirken ne getirip ne götürdüğüne bakıyoruz. Diyebilirim ki keşke bir değil 10 tane Koza gelse de ilçemizde refah en üst düzeye çıksa. Bergamalılar, kendilerine değer vereni ve kullananı gayet iyi biliyor. "

    YanıtlaSil
  5. Herkese merhaba.
    Aramızdaki bölünmeler neticesinde geldiğimiz noktada kurulan dernek ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
    Dün gece dernek ile ilgili çeşitli görüşmelerim oldu.Ve her platfofmda dün bu son görüşmelere kadar dernekle ilgili katkı sunmaya hazır olduğumu ilgililere iletmiştim.
    Fakat görüşmeler neticesinde kurulan derneğin hiçbir şekilde bizim davamızla alakası olmadığını öğrendim.Tam bir hayal kırıklığı.Kurulma noktasına gelen dernek ağırlıklı olarak zor durumdaki kredi kartı borçluları,haciz kıskacındaki esnaflar ve benzer nitelikteki konularda af talep etmek üzere kurulan bir dernek olacaktır.Biz hep neyi savunduk?Affı değil. Kanunların ve insan haklarının bize tanıdığı hakları.Ki kredi kartları konusunda sayın başbakanın onlar iyi niyetli değiller diyerek rengini belli ettiği bir konuyu bizim amaçlarımızla birleştirmeye şalışmak nekadar mantığa yatkın.Bu bana göre bir gaflet,kendi dalımızı kesmek ve haklı davamızda haksız duruma düşmek demek.
    Şimdi bu gafletin içerisinde bulunmayacağım gibi bulunanlarıda uyarmak istiyorum.Lehimize devam eden bir süreç her an alehimize dönebilir.Bunun vebalini almasınlar.Kredi kartına af mantığıyla kurulan bir derneğin bizim amacımızla benzeştirilmeye çalışması bile sürece telafisi olmayan zararlar verecek.Sayın işcan ve dernek çalışmalarında bulunan diger mağdur arkadaşlar lütfen bir kez daha düşünün.Hepimizi yakacaksınız.Farkına vardığınızda geç olbailir.Bunun vebalini taşıyamazsınız.Bir dernek olacaksa bu çek mağdurları derneği olmalıydı.Tek amacı mevcut adaletsizliğin giderilmesi,haksız yere sevdiklerinden ayrı düşüp veya suçlu gibi firari gezen insanların yani gerçek hukuk mağdurlarının özgürlüğe kavuşmasını sağlamak olmalı ve sorun çözüldükten sonra tasfiye edilmeliydi.
    Buradaki insanların burada olma amacı neyse derneğin amacıda aynı olmalıydı.Biz mağdurlar üzerinden sağladığınız reyting i bu şekilde kullanmamalısınız.Bizi ne amaca hizmet ettiğini bile anlayamadığımız bir oluşumun basamakları yapmamalısınız.Reytinginizi kötü niyetli bir hareket için kullanmamalısınız. lütfen bir daha düşünün.Bu dernek olmadan gelinen bir nokta var eğer olumsuza dönerse bu süreç bu dernek nedeni ile olacaktır bilesiniz.Biz af istemiyoruz.Kredi kartı,kıredi,vergi affı vs,konunun amacından sapmasına neden olacak göremiyormusunuz?Hukuki dayanaklarımızla bir makama gidip konuşmak varken af peşinde koştuğumuzu hissettirecek davranışların nekadar zarar vereceğinin fakına nasıl varamıyorsunuz.
    Ama eğer derneğin adı çek mağdurları derneği olursa.Tüzüğündede sadece çek mağdurları ve adalet mağdurları olacaksa sonuna kadar bende varım.Ama biliyorumki burada başkaları konuşup karar veriyor.Hiç bir noktasında fikriniz değerlendirilmiyor.Yani kısacası farkında olmadan başka bir fikire hizmet ediyorsunuz.Oysaki sizi siz yapan çek mağdurlarıydı.Sizse mağdurlara zarar vereceği aleni bir fikre itaat ediyorsunuz ediyorsunuz.Bu mağdurların size,sizinde mağdurlara vefa borcunuz var.Çok geç olmadan bu yanlıştan dönmeniz dileğiyle...
    Saygılar..

    YanıtlaSil
  6. BİZ DE 12 DEV ADAM GİBİ MÜCADELE ETMELİYİZ
    EFOR GÖSTERMEDEN HİÇBİR GALİBİYET ALINMAZ
    MÜCADELEYE DEVAM !!!!

    YanıtlaSil
  7. yorumlar gıderek sacma sapan olmaya basladı.sorunumuz nedır?herkes bılıncındemı?merak edıyorum.herkes ya satasma yada gereksız hıkaye ve sıırler yayınlıyor.bakalım daha neler gorecegız?kolay gelsın....

    YanıtlaSil
  8. sen ne kadar biliçlisin merak ediyorum pravakatörlerin tetikçisimisin yoksa provakatörmüsün mağdurun mağdurdan başka dostu yoktur sitene marş marş,

    YanıtlaSil
  9. 8 nolu mesaj sahibi ağzına sağlık..

    YanıtlaSil
  10. sen ne kadar biliçlisin merak ediyorum pravakatörlerin tetikçisimisin yoksa provakatörmüsün mağdurun mağdurdan başka dostu yoktur sitene marş marş,
    EMİR BÜYÜK YERDEN DİNLE ABİNİ. MARŞ MARŞ

    YanıtlaSil
  11. 3 SORU 3 CEVAP

    Mevlana celaleddin-i Rumi ye felsefecilerden bir grup geldi.Sual sormak istediklerini bildirdiler.Mevlana hazretleri bu gelen misafirleri Şems-i Tebrizi ye havale etti.Şems-i Tebrizi hazretleri mescidde ,talebelerle bir kerpiçle teyemmüm nasıl yapılacağını gösteriyordu.gelen felsefeciler 3 sual sormak istediklerini belirttiler,Şemsi Tebrizi sorun buyurdu..içlerinden birini başkan seçtiler.seçtikleri sözcü sorularını sormaya başladı..

    İlk soru şöyleydi :
    ALLAH var dersiniz ama görünmez.Göster de inanalım

    Şems-i Tebrizi hazretleri ;
    Öbür sorunu da sor buyurdu

    Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz,sonra da ateşle ona azap edilecek dersiniz.hiç ateş ateşe azap eder mi ? dedi

    Şems-i Tebrizi ;
    peki öbür sorunu da sor buyurdu

    Ahirette herkes hakkını alacak,yaptıklarının cezasını çekecek diyorsunuz,bırakın insanlar canları ne istiyorsa yapsınlar karışmayın dedi
    Bu soruların üzerine Şems-i Tebrizi hazretleri elindeki kuru kerpici adamın başına vurdu.soru sormaya gelen felsefeci,derhal zamanın kadısı na gidip davacı olup şikayette bulundu.

    Ben soru sordum o başıma kerpiç vurdu dedi

    Şems-i Tebrizi hazretleri ben sadece cevap verdim buyurdu

    Kadı bu işi açıklamasını isteyince Şems-i Tebrizi hazretleri şöyle anlattı:
    Bana Allahü Tealayı göster de inanalım dedi.şimdi bu felsefeci başının ağrısını göstersin de inanayım.yine bana şeytana ateşle nasıl azap edileceğini sordu.Ben buna toprakla vurdum.toprak onun başını acıttı halbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı...yine bana bırakın herkes canı ne isterse onu yapsın.bundan dolayı bir hak olmaz dedi .benim canım onun başına kerpiç vurmak istedi ve vurdum niçin hakkını arıyor ?aramasa ya bu dünya da küçük bir mesele için hak aranırsa,o sonsuz olan ahiret hayatın da niçin hak aranmasın?
    Bu cevaplar üzerine felsefeciler hiç bir şey söylemeden gittiler .....

    selam dava kardeşlerim sizler le yine bir yaşanmış olayı paylaşmak istedim sitemizde ki gelişmeler çok güzel artık aramıza nifak sokacak en ufak kelimeler bile gönüllerde yer alamıyor zihinlerimize karışmıyor..birde hak aramayla ilgili bişeyler söylemek istiyorum arkadaşlar biz birleşip hakkımızı aramazsak aleyhimizde yapılacak olanlara engel olamayız ve karışamayız çünkü biz hakkımızı aramazken kaldı ki aleyhimizde yapılanlardan ötürü rest çekmeyi düşünürsek bu çok anlamsız kalacaktır..biz çıkalım önce hakkımızı adaleti isteyelim bunu başardıkmı zaten aleyhimizde kim ne düşünürse düşünsün etkisiz kalacaktır...yeter ki biz kardeşliği gerçek dostluğu sağlayalım bunu sağlayamazsak biz meydanda yoksak meydan da kimin olduğunun önemi yoktur..adaletsizliği uygulayana tepki koyamayan adaletsizliği uygulatmaya çalışana zaten tepki koyamaz sevgilerimle

    YanıtlaSil
  12. selam dava kardeşlerim size durumumuz hakkındaki son gelişmeleri aktarmak istedim az önce cüneyt beyle yapmış olduğumuz görüşme neticesinde izmirden en az bir münübüs hedefimiz otobüse dönüşmüştür gelen mesajlar ve görüşmeler katılımın hedeflenen sayıda oluşacağına işaret etmiştir...arkadaşlar kusura bakmayın bu sefer ki organizasyon yeterli sayı olmazsa 500 kişilik hedef olmazsa yapılmayacaktır yapmak isteyenlerde kişisel girişimlerde bulunabilir hiçbir engel olmadığı gibi dualarımız da onlarladır lakin toplu eylem toplu yapılır bu yüzden cüneyt e geleceğim diye isim yazdıranlar kesin kararlılıklarını ve cesaretlerini eksik etmeyip katılırlarsa çok mutlu olacağız hep beraber bu mutluluğu paylaşacağız yol arkadaşlığı kader arkadaşığı yapacağız tüm katılanlara teşekkürlerimi sunarım ALLAH razı olsun...

    YanıtlaSil
  13. ben bir esnaffım yillardır tiçaret yapardım ama şu an 2 adet iş yerimi kapattım bende alaçaklarımın peşine düştüm ama allamıyorum vedosyalarım senetlerle dolu senetli borçlarda hapislik yok ama bizler cekle borcumuz var diye nedense bizlere önce adli para cezası sonra ödemedin diye hapislik bana burada adeleti gösterin zaten paramız olsa çekimizi ödeyeceğiz ve ödeyemediğimiz halde adli para cezasını nasıl ödeyelim bırakın hapisliği ve para cezasınıda çalışalımda borcumuzu ödeyelim veya herşeye bir yasa cıkıyor getirin çek madurlarınada 36 ay taksitlendirme herkez borcunu ödesin. raşit

    YanıtlaSil
  14. arkadaşlar senettede kredi kartınada ödeme planı verirseniz ve ödemezseniz ödeme tahütünü ihlalden 1 ay ile 3 ay arası hapislik var bunu sayın av.burak erim söylemişti

    YanıtlaSil
  15. alacagini alamayip cekini odeyemeyenvatan evladi nerede yapa yalniz yasiyor 9 yildir vergi mekellefiyim alacagimi alamadim ve ceklerim yazilmasin diye zararina nakit mal sattim iflas ettim cezaevine girmeyeyim diye yurt disina ciktim yasarken esimi dostumu anami babami kaybettim su anda yalnizim allah ve resulunden yardim istiyorum sesimi duyan insan varmi. abdullah gul

    YanıtlaSil
  16. Tefeci reklamları altında yorum yazan işi ticarete dökmüş zavallılar siz çek mağdurumusunuz dolandırıcımısınız

    YanıtlaSil
  17. Arkadaşlar
    Devlet Bakanı Bursa Ak Parti Milletvekili Faruk Çelik'le bir görüşmemiz oldu.
    Sayın Çelik, sıkıntıyı biliyoruz hükümet olarak 15 Ekimde bu işi sonuçlandırma kararı aldık, Yasa herkesi tatmin edecek şekilde çıkacak ifadesini kullandı..


    Faruk Çelik
    Çeşitli dallarda ticaretle meşgul olan Faruk Çelik, iki yıl süreyle de yerel bir gazetenin sahipliğini ve köşe yazarlığını yaptı.

    Siyasete genç yaşlarda başladı. Bursa İl Başkanlığı ve Fazilet Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

    18 Nisan 1999 tarihinde yapılan seçimlerde 21. dönem Bursa Milletvekili seçildi. İçişleri Komisyonu ve Dilekçe Komisyonu üyeliklerinde bulundu.

    2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi Kurucuları arasında yer alan Faruk Çelik, 22. dönem Bursa Milletvekili olarak ikinci defa seçildi. beş yıl süre ile Ak Parti Grup Başkan Vekilliği yaptı.

    22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan seçimlerde 23. dönem Bursa Milletvekili olarak üçüncü defa seçilen Faruk Çelik 60. Hükümette Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak atandı.

    Şu anda Devlet Bakanlığı görevini sürdürmektedir..

    Devlet Bakanı Faruk Çelik Web sitesi ziyaretçi defterine yazabilirsiniz Link altta.

    Buraya Tıklayarak Faruk Çelik Sitesine Yazabilirsiniz

    Ayrıca aşağıdaki adrese e-mail gönderebilirsiniz
    E-Mail: faruk.celik@tbmm.gov.tr

    1 NOLU FAX NO : 0312 424 09 95
    2 NOLU FAX NO : 0312 419 22 43

    Kolay Gelsin..

    YanıtlaSil
  18. DEVLET BAKANI FARUK ÇELİK'İN DEDİĞİ GİBİ YASA HEM ALACAKLILARI VE HEM DE ÇEK MAĞDURLARINI TATMİN EDECEK ŞEKİLDE ÇIKACAKCAKSA BU YASA HİÇ KİMSEYİ MEMNUN ETMEYECEK DEMEKTİR, ÇÜNKÜ TARAFLARIN ÇIKARLARI UZLAŞAMAZ TÜRDENDİR.
    KAST EDİLEN İDARİ PARA CEZASI İSE KISMEN SÖYLENEN DOĞRUDUR.

    İZDİRAP

    YanıtlaSil
  19. Arkadaşımız D. ya aşağıdaki e-mail Denizli Milletvekili
    Mehmet YÜKSEL tarafından gönderilmiş, bizde teşekkür mesajı gönderelim

    Sayın; D....

    Kadir gecenizi en içten dileklerimle kutlar; sizin, ailenizin, milletimizin, ülkemizin ve tüm insanlık alemi için hayırlara vesile olmasını dilerim.

    Selam sevgi ve saygılarımla...
    Mehmet YÜKSEL
    Denizli Milletvekili
    Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi


    Sayın Mehmet Yüksele sms veya e-maille aşağıdaki metni cevaben gönderiyoruz...

    bayram ve, kandillerde sevdiklerimiz ödeyemedikleri çek borcu nedeniyle cezaevinde, bu onur kırıcı durum dışarıda olanlara hiç mutluluk vermiyor. Çek Mağdurları

    yazıyoruz. ve sms veya e-mail le iletiyoruz


    Danışman Kadir DEMİR
    Telefon : 0 535 695 88 97
    mehmet.yuksel@tbmm.gov.tr
    kadirdemir20my@gmail.com

    YanıtlaSil
  20. Ortak bir amaç için kenetlendiğimiz,
    hüznümüzü, acımızı, yalnızlığımızı paylaştığımız,
    kardeşlik ve dostluğumuzu yücelttiğimiz,
    bu mücadelemizde,

    Ramazan bayramının
    mağdurların huzur ve kurtuluşuna,
    vesile olmasını diliyoruz

    Hayır kapıları sonuna kadar açık olsun
    bayramınız mübarek olsun...


    Çek Mağdurları

    YanıtlaSil
  21. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın soru önergesine verdiği yanıt, karşılıksız çek nedeniyle açılan davaların 2008 ve 2009 yılında arttığını ortaya koydu. Verilere göre, 2009 yılında karşılıksız çek nedeniyle cezaevlerine giren kişi sayısı bin 461 oldu.

    Bakan Ergin'in Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü ile Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı'na ait istatistiklere dayanarak verdiği bilgilere göre, 2009'un ilk 6 ayında karşılıksız çek nedeniyle ceza mahkemelerinde 159 bin 774 dava açıldı. Bu davalarda 221 bin 755 kişi hakim karşısına çıktı. 2009'un 6 ayında çek davaları nedeniyle bin 461 kişi hapse girdi. Bunlardan 5'ini çekle ilgili ihtara ve yasaklamaya uymama, 67'sini Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun'a muhalefet, diğerlerini de karşılıksız çek keşide etme suçu oluşturdu.

    HER AY 100 BİN ÇEK KARŞILIKSIZ CIKIYOR
    EsnafIn, tüccarın elinin darda olup olmadığını gösteren önemli bir gösterge olan karşılıksız çek sayısında önemli artışlar dikkati çekiyor. 2007 ilk 7 ayından 2008 ilk 7 ayına karşılıksız çek sayısında yüzde 11.5 artış yaşanmışken, 2008'den 2009'a bakıldığında oranın yüzde 28.2'ye çıktığı göze çarpıyor. Türkiye'de her ay yaklaşık 100 bin adede yakın çek karşılıksız çıkıyor ve hukuki işleme tabi oluyor. Protestolu senet tutarında ise ilk 6 ayda yüzde 29.27'lik artış söz konusu

    YanıtlaSil
  22. Karşılıksız Çek Vermekten Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay Tutuklandı Karşılıksız Çek Verdiği Gerekçesiyle Antalya'da Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay, Tutuklanarak Cezaevine Gönderildi.
    Karşılıksız çek verdiği gerekçesiyle Antalya'da gözaltına alınan yönetmen Ezel Akay, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Altın Portakal Film Festivali için geldiği Antalya'da bu sabah kaldığı Dedeman Otel'de polis tarafından gözaltına alınan Ezel Akay karşılıksız çek verme suçunu konu alan 3167 Sayılı Kanun'a muhalefetten Asayis Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

    Daha sonra Antalya Adliyesi'ne getirilen yönetmen Ezel Akay'ın borcunu ödemediği anlaşıldı. Adliye nezaretinde sabah saatlerinden beri bekletilen Ezel Akay hakkında Fatih Adliyesi tarafından çıkarılan tutuklama müzekkeresi bulunduğu belirtildi.

    Akay daha sonra tutuklanarak Antalya E Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

    YanıtlaSil
  23. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın soru önergesine verdiği yanıt, karşılıksız çek nedeniyle açılan davaların 2008 ve 2009 yılında arttığını ortaya koydu. Verilere göre, 2009 yılında karşılıksız çek nedeniyle cezaevlerine giren kişi sayısı bin 461 oldu.

    Bakan Ergin'in Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü ile Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı'na ait istatistiklere dayanarak verdiği bilgilere göre, 2009'un ilk 6 ayında karşılıksız çek nedeniyle ceza mahkemelerinde 159 bin 774 dava açıldı. Bu davalarda 221 bin 755 kişi hakim karşısına çıktı. 2009'un 6 ayında çek davaları nedeniyle bin 461 kişi hapse girdi. Bunlardan 5'ini çekle ilgili ihtara ve yasaklamaya uymama, 67'sini Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun'a muhalefet, diğerlerini de karşılıksız çek keşide etme suçu oluşturdu.

    HER AY 100 BİN ÇEK KARŞILIKSIZ CIKIYOR
    EsnafIn, tüccarın elinin darda olup olmadığını gösteren önemli bir gösterge olan karşılıksız çek sayısında önemli artışlar dikkati çekiyor. 2007 ilk 7 ayından 2008 ilk 7 ayına karşılıksız çek sayısında yüzde 11.5 artış yaşanmışken, 2008'den 2009'a bakıldığında oranın yüzde 28.2'ye çıktığı göze çarpıyor. Türkiye'de her ay yaklaşık 100 bin adede yakın çek karşılıksız çıkıyor ve hukuki işleme tabi oluyor. Protestolu senet tutarında ise ilk 6 ayda yüzde 29.27'lik artış söz konusu

    YanıtlaSil
  24. Bergamalı kendi işini kendi yapar’

    39yıldır Bergama'da yaşıyorum ve sosyal bir insanım ama Oktay Konyar ile bugüne kadar hiç karşılaşmadım, demek ki asgari müştereklerde kendisiyle buluşmuyoruz" diyen Bergama Ticaret Odası Başkanı Melih Kahraman, "Bildiğimiz bir şey varsa Bergamalı kendi işini yapar, kendi sorununu çözer" dedi.

    Bizimle ilgisi olamaz

    İnşaat malzemeleri satan ve müteahhitlik yapan İsmail Işıldak ise Bergama'da yaşadığını ve geçimini de yine ilçede yaptığı ticaretle sağladığını belirterek, tepkisini söyle dile getirdi: "Ben sade bir vatandaşım ama Oktay Konyar'ın yaptıklarıyla bizim bir ilgimizin olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. İlçemiz yatırımların merkezi olmak zorunda, biz bu yatırımları değerlendirirken ne getirip ne götürdüğüne bakıyoruz. Diyebilirim ki keşke bir değil 10 tane Koza gelse de ilçemizde refah en üst düzeye çıksa. Bergamalılar, kendilerine değer vereni ve kullananı gayet iyi biliyor. "

    YanıtlaSil
  25. alacagini alamayip cekini odeyemeyenvatan evladi nerede yapa yalniz yasiyor 9 yildir vergi mekellefiyim alacagimi alamadim ve ceklerim yazilmasin diye zararina nakit mal sattim iflas ettim cezaevine girmeyeyim diye yurt disina ciktim yasarken esimi dostumu anami babami kaybettim su anda yalnizim allah ve resulunden yardim istiyorum sesimi duyan insan varmi. abdullah gul

    YanıtlaSil
  26. Karşılıksız Çek Vermekten Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay Tutuklandı Karşılıksız Çek Verdiği Gerekçesiyle Antalya'da Gözaltına Alınan Yönetmen Ezel Akay, Tutuklanarak Cezaevine Gönderildi.
    Karşılıksız çek verdiği gerekçesiyle Antalya'da gözaltına alınan yönetmen Ezel Akay, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Altın Portakal Film Festivali için geldiği Antalya'da bu sabah kaldığı Dedeman Otel'de polis tarafından gözaltına alınan Ezel Akay karşılıksız çek verme suçunu konu alan 3167 Sayılı Kanun'a muhalefetten Asayis Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

    Daha sonra Antalya Adliyesi'ne getirilen yönetmen Ezel Akay'ın borcunu ödemediği anlaşıldı. Adliye nezaretinde sabah saatlerinden beri bekletilen Ezel Akay hakkında Fatih Adliyesi tarafından çıkarılan tutuklama müzekkeresi bulunduğu belirtildi.

    Akay daha sonra tutuklanarak Antalya E Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

    YanıtlaSil
  27. Arkasından giden olmaz"

    Bergamalılar'ın, ülkeye faydası olan tüm yatırımları, tüm faaliyetleri "hevesli hevesli" savunduğunu söyleyen Candan, "Yeraltı zenginliklerimizi benim ülkemin firmaları, benim insanlarım çıkarsın. Biz bu anlayıştayız. Çevre duyarlılığının en üst seviyede olduğu Bergama'da yine yüksek çevre duyarlılığına sahip olan firmalar çalıştığı için Konyar gibilerin arkasından giden olmaz" dedi.

    "Adımızı kullanıyor, kınıyoruz"

    Oktay Konyar'a en sert tepkiyi gösterenlerden Süleymanlı Köyü Muhtarı Erkan Yorgun ise "Adımızı kullandığı için onu kınıyoruz. Muhtarlık olarak kendisine bizi temsil etmesi için bir yetki vermedik, vermeyiz de" dedi. Yorgun, "Bergama köylüsü cahil değildir, yanlışla doğruyu ayırt edebiliriz. Burada da neyin doğru neyin yanlış olduğunu biliyoruz. Gönül rahatlığıyla belirteyim ki doğru olan biziz. Yeraltı zenginliklerinin çıkarılmasına Bergama'nın ihtiyacı olduğu kadar Türkiye'nin de ihtiyacı var. Böyle yatırımların önüne geçmek isteyenlerde bir anormallik olduğunu düşünüyorum” dedi.

    YanıtlaSil
  28. merhaba:benim merak ettiğim konu 5 mayıs 2009 tarihli 2009/3469 sayılı kanun teklifinin kabul edilif edilmediği hakında bilgi alabilirmiyim
    teşekkür eder sağlıklı ve mutlu yaşam dilerim

    YanıtlaSil