tag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post4458212668197224033..comments2024-02-14T04:54:01.886+03:00Comments on Taahhüt Mağdurları: Çek Mağdurları durmak yokCüneyt Özdemirhttp://www.blogger.com/profile/14128752869139691040noreply@blogger.comBlogger569125tag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-13759529595470260622011-03-03T02:31:36.635+02:002011-03-03T02:31:36.635+02:00ARKADAŞLAR10 GÜNDÜR MÜSAİT DEĞİLİM...KİMSE KİMSEYE...ARKADAŞLAR<br>10 GÜNDÜR MÜSAİT DEĞİLİM...<br>KİMSE KİMSEYE KÜSMESİN<br>MÜCADELEYE DEVAM...<br><br>MURAT YALÇINAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-74739710287343726932011-03-03T02:31:36.295+02:002011-03-03T02:31:36.295+02:00arkadaşlar türkiye'nin sorunu da bu işte. yuka...arkadaşlar türkiye'nin sorunu da bu işte. yukarı maddelerde de görebileceğiniz üzere herkes kafasına göre takılıyor. Yargıtayı da, politikacıları da, tapu kadastro memuru da... Ya belki alakasız gelebilir ama pazar geceleri açın televizyonları her kanalda sözüm ona bir uzman hakem, pozisyon her kanalda aynı, yorum her kanalda farklı. biri faul diyor, biri penaltı, biri sarı kart, biri kırmızı kart... Maalesef hukuk sistemimiz bile, adaletin ve devlete güvenin temel taşı hukuk sistemimiz bile bu keyfilik içinde işlemekte. Bir mahkeme beraat verirken, diğeri direk cezayı yapıştırabiliyor. Bazı mahkemeler kanun çıkmadan bile APC uygulamasının insanlık dışı ve anayasaya aykırı olduğunu öngördüler ve davalara beraat verdiler. Oysa yeni kanunun suç kapsamından çıkarmasına rağmen, bazı mahkemeler hala vadesinden önce yazdırılan çeklere veya imzası olan müdürlere hapis cezası vermeye çekinmiyorlar. Bu şartlar altında insan gerçekten kime güveneceğini şaşırıyor. SERKANAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-66659568813204561392011-03-03T02:31:35.420+02:002011-03-03T02:31:35.420+02:00ARKADAŞLAR,GÖRÜLÜYOR Kİ BAZI ARKADAŞLAR ÇEK MAĞDUR...ARKADAŞLAR,<br>GÖRÜLÜYOR Kİ BAZI ARKADAŞLAR ÇEK MAĞDURLARINI KENDİ İÇİMİZDE SİYASİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE KATEGORİZE ETMİŞLER.<br>ÇEK MAĞDURLARINI YARGILAMA USULÜ,MAHKUM ETME USULÜ SİYASİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE UYGULANMAYACAĞINA GÖRE;<br>ORTAK SORUNUMUZUN ÇÖZÜM YOLU DA ORTAK OLDUĞUNA GÖRE;<br>BİR TÜRLÜ UZLAŞMA ERDEMİNDEN YOKSUN BAZI ARKADAŞLARIN YORUMLARINDAN ÇIKARILAN SONUÇ:<br>BU ARKADAŞLAR KESİNLİKE ÇÖZÜMSÜZLÜK İSTEYEN ART NİYETLİ TUZU KURU BİZLERİ YOLUMUZDAN ETMEYE ÇALIŞAN KİŞİLERDİR. OYUNU İYİ OKUMALIYIZ.<br>SADECE ŞUNU DİLEYEBİLİYORUM.<br>AKIL,BİLİM MANTIK HEPİMİZE IŞIK TUTSUN.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-73526544156512899062011-03-03T02:31:35.255+02:002011-03-03T02:31:35.255+02:00ben haricen şirket müdürüyüm karşılıksız çekten tu...ben haricen şirket müdürüyüm karşılıksız çekten tutklamam çıktı tahahütte bulumdum tahahüt tarihi geliyor ne yapmam lazım şirket sahipleri ödeyemeyeceklerini söylediler bende ödeyemem ne yapmam lazım bir yol gösterirseniz sevinirim teşekkürlermagdur müdürnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-56863339105538488782011-03-03T02:31:34.844+02:002011-03-03T02:31:34.844+02:00SERKAN BEY, 3167 25 YILDIR SÜRÜYORDU, 2001 YILINDA...SERKAN BEY, 3167 25 YILDIR SÜRÜYORDU, 2001 YILINDA YENİ ÇEK YASASI İÇİN ADIM ATILDI YIL 20.ARALIK 2009 GELDİ, 5941 GİBİ DAHADA BELA BİR YASA ÇIKTI. SİZ NEDEN BAHSEDİYORSUNUZ MERHUM AKİF SÖYLÜYOR, SENDEN RAHMET DİLİYORUZ, KAN GÖNDERİYORSUN, BUMU ADLİ İLAHİ.BU ADAMLAR BİZE ÖLÜMÜ GÖSTERİP KANSERE RAZI ETTİLER SİZ HALA ROMANTİK TAKILIYORSUNUZ. SİYASET YAPMIYORUZ SADECE GERÇEKLERİ GÖZÜNÜZE SOKMAYA ÇALIŞIYORUZ O KADAR. 1985 YILINDAN BU YANA ÇEŞİTLİ PARTİLER İKTİDAR OLDU. O ZAMAN BU KADAR MAGDUR VARMIYDI. YAŞINIZI BİLMİYORUM AMA SİZ O ZAMAN TİCARETİN T SİNDEN HABERDAR DEGİLDİNİZ GALİBA. KÜRESEL KRIZ VE AKP NİN YANLIŞ EKONOMİK POLİTİKALARI MAGDUR SAYISINDA PATLAMA YAPTI. BU YARA KANGREN OLDU. SİZ HALA PANSUMAN TEDAVİLERDEN BAHSEDİYORSUNUZ. YAKIN BİR ZAMANDADA AKP DEN BAŞKA İKTİDARA YAKIN PARTİ GÖZÜKMÜYOR. BUDA DEMEKKİ BU ZULÜM UZUN YILLAR DEVAM EDECEKTİR. EVET ÇEŞİTLİ PARTİLER İKTİDAR OLDU. AMA BUNLAR KADAR YALAN DOLAN, KIVIRMA VE BAL İÇİNDE ZEHİR SUNAN OLMADI. HERKES AKLINI BAŞINA TOPLAMALI DİYORUM. ÇEKTEN ÇEKENAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-46751866812931711442011-03-03T02:31:34.653+02:002011-03-03T02:31:34.653+02:0052... İsminiz belli olmadığı için sayı ile yazmak ...52... İsminiz belli olmadığı için sayı ile yazmak zorunda kaldım, üzgünüm. Öncelikle benim mesajımın romantiklikle hiç bir alakası yok. Daha üstlerdeki mesajları veya benim anlatmak istediklerimi okumadığınız için sanırım bir filmi sonundan yakalayıp yorum yazmak gibi olmuş sizin yazınız. Benim haftalardır anlatmaya çalıştığım şuydu. AKP uzun yıllar daha tek başına iktidar olacak, görüntü bu. Referandumdan önce söylemiştim EVET'ler ağırlıkta olacak diye o zaman bana pis AKP'li diyordu bazı yorumcular. Ben ısrarla tek bir konu üstünde duruyorum. Anayasa MAhkemesi. Neden bilmiyorum ama kimse anlamak istemiyor. Son değişiklikle birlikte hukuki durumumuz çok değişti. Ben anayasa mahkemesinin vade nedeniyle mutlaka hapis cezasını kaldıracağını düşünüyorum. Haftalardır da herkese anlatmak istediğimşu: AKP CHP MHP vs..vs..vs.. bizim sorunumuzu çözmez. Çözmeyecekler. Boşu boşuna siyaset kavgasına girmeyin bu sayfalarda. Onun politikası bunun politikası demek kolay. Herkes dünya kadar hata yaptı. AKP ve küresel kriz ok ama ben Tansu Çiller zamanında bir gecede borçlarımın ikiye katlandığını da hatırlıyorum. Varımı yoğumu satıp ancak bir kısmını ödeyebilmiştim. Sonra da aylarca yurt dışı acentalarıma para yollamaktan imanım gevremişti. Ecevit dönemi de pek parlak değildi. Kapı kapı borç araya araya kepaze olmuştuk ülkece. Yani sözün özü. Hiç kimsenin partisi, kimseninkinden iyi değil. Bırakalım bu boş lafları da Anayasa Mahkemesine yoğunlaşalım diyorum. Tek mesajım bu. Yoksa burada amacım siyaset yapmak değil. Romantizm hiç değil.SERKANAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-84435426589744172692011-03-03T02:31:34.466+02:002011-03-03T02:31:34.466+02:00ÇOK BİLMİŞLERE 25.11.2002 Pazartesi GÜNÜ GAZETELE...ÇOK BİLMİŞLERE 25.11.2002 Pazartesi GÜNÜ GAZETELERDE YAYINLANMIŞ HABERİ HATIRLATAYIM.<br><br>Çek sanığını yeni yasa kurtaracak <br>Anayasa Mahkemesi karşılıksız çek suçuna hapis cezasını uygun bulurken Yargıtay, gerekçeli karara kadar dosyaları işleme koymama kararı aldı. Anayasa Mahkemesi'nin karşılıksız çek suçuna hapis cezası verilmesinin Anayasa'ya uygun olduğu kararını vermesinin ardından cezaevine girecekleri endişesi doğan sanıklara Yargıtay'dan iyi haber geldi.<br>Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanı Şener Güngör, Anayasa Mahkemesi'nin kararını gerekçesi yayınlanana kadar uygulamayacaklarını açıkladı. Güngör, Çek Yasası'nın bir an önce çıkması için Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e de çağrı yaptı. Bu durumda Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesi yaymlanıncaya kadar Yeni Çek Yasası'nın çıkması durumunda karşılıksız çek sanıkları hapisten kurtulabilecek.<br>Süpriz karar<br>Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Anayasa'da geçen yıl yapılan değişiklikten sonra karşılıksız çek kesenlere l yıldan 5 yıla kadar hapis cezasının verilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle yargılamaları durdurmuştu. Ancak Anayasa Mahkemesi geçen hafta içinde aldığı kararla karşılıksız çek verenlere hapis cezası verilmesinin Anayasa'ya ayları olmadığına karar verdi.<br>Yargıtay 10. Ceza Dairesi, Yüksek Mahkeme'nin ret kararını uygulamak için gerekçenin beklenmesine karar verdi. 10. Ceza Dairesi Başkanı Şener Güngör, VATAN'a karşılıksız çek mağdurlarını rahatlatacak olan şu açıklamayı yaptı:<br>Karar çare değil<br>Anayasa Mahkemesi kararına saygı duyuyoruz ama çare değil. Biz dosyaları görüşmek için Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını bekleme kararı aldık. Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin kararı sanıkların aleyhine. Elimizde bir Ceza Genel Kurulu kararı var. O değişmiş değil. Eğer karar sanıkların lehine olsaydı hemen uygulamak zorunda olacaktık. Çek senet davaları özellikle 2001 yılında çok kabardı, kararı uygularsak 20 bin kişi (20.000 KİŞİ DİLE KOLAY) hemen yarın hapse girer, biz şimdilik bunları hapisle neticelenecek bir duruma sokmayız.<br><a href="http://books.google.com.tr/books?id=NObhcObSGu4C&pg=PA289&lpg=PA289&dq=yarg%C4%B1tay+kar%C5%9F%C4%B1l%C4%B1ks%C4%B1z+%C3%A7ek+san%C4%B1klar%C4%B1na+%C5%9Fimdilik+dokunmayacak&source=bl&ots=i1ZBYQD7Aa&sig=o7BGXRqKxiWQGYpEu84elKNMqpY&hl=tr&ei=avWXTJe6K8mBOMzk7YgJ&sa=X&oi=book_result&ct=result&resnum=1&ved=0CBQQ6AEwAA#v=onepage&q&f=false" rel="nofollow"> GAZETENİN MANŞETİ</a><br> <br><a href="http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=878&Categoryid=2" rel="nofollow"> GaZete vatanda çıkan yazı</a><br><br>NEYMİŞ: O GÜNKÜ DURUM BUGÜNDEN FARKLI DEĞİLMİŞ<br>AKP NE YAPTI DİREK HAPSİ DOLAYLI ADLİ PARA CEZASINDAN DEVAM ETTİRDİ AMA BU ECEVİT ZAMANINDADA VARDI ÖZALDADA MESUTTADA TÜRKEŞTEDE<br><br>BU NE ANAVATAN PARTİSİ NE AKP NE DSP(CHP) NE SELAMET NEDE MHP NİN İŞİ<br>BU KODAMANLARIN PARA BABALARININ İŞİ<br>PARANIN PARTİSİ OLMAZ BIRAKIN PARTİCİLİĞİ BİRBİRİNİZİ YEMEYİDE NE YAPACAKSINIZ ONA BAKIN.<br>SERDARAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-78381297369020936642011-03-03T02:31:34.265+02:002011-03-03T02:31:34.265+02:00değerli arkadaşlaruzun zamandır internete girme fı...değerli arkadaşlar<br><br><br>uzun zamandır internete girme fırsatı bulamadığımdan,sadece arada siteye göz gezdirebiliyorum...bu sitede aylarca çaba sarfetmemizin sonucunda kazanabildiğimiz,sadece 1 yıllık bir erteleme...tartışmalara bakılırsa bu konuda ne yapabilirizden çok,bu yasada hangi partinin ne yaptığı konusu ön planda...<br><br>düşünülmesi gereken öncelikli olarak bu yasayla insanları hapis yatırmanın,HUKUK kurallarının ekonomi mazaret gösterilerek alt üst edilmesi...işin hoş tarafı bütün hukukçular bunları çok net olarak bildikleri halde bu uygulama hakkında hiç bişey yapmıyorlar...<br><br>AKP ye gelince ilk bu mücadeleyi başlattığımızda namı değer ahmet iyimaya bu yasa konusunda boşluk olduğunu ve ceza verilemeyeceğini söylemişti...GEÇMİŞ OLSUN da diyerek...sonra ne yaptıklarını unutmayalım...EKONOMİ etkilenir mazaretlerinin neticesinde yasadaki HAPİS CEZASI hukuk arkadan dolanılarak aynen devam etti...bunu çağ dışı olarak nitelendirdikleri halde TOBB,İTO,BANKALAR gibi kuruluşların ve hatta tefecilerin baskısı ağır geldi ve günah keçisi bizler olduk...ve ceza devam etti...çok yoğun çabalarla yasaya KASTEN kelimesini eklettirmiştik ama ne hikmetse iyimaya ve arkadaşları son dakka onuda yasadan çıkardı...yani şüphesiz bazı arkadaşlar çok sevindi...bu ertelemeyle bir çok çaresiz insan bir zaman kazanmış oldu,hapisten çıktı...ancak benim gördüğüm bu kadar hezimetten sonra,,yumurtadan yeni çıkmış civ civ gibi ticaret yapmaya çalışan bu insanlar değil borç ödemek karınlarını bile doyurma şansını yakalayamadılar...<br><br>bireysel başvuru palavralarıyla insanların AİHM şansını da referandum sonucunda gasp ettiler...<br><br>neticeye gelirsek şu an zaman su gibi akıyor ve elimiz de eleştirdiğimiz CHP nin anayasa mahkemesine açtığı iptal davasından başka hiç birşey YOK...onun da ne zaman görüleceği meçhul...yapılması gereken eğer bu sitede hala insanlar bişey yapmayı istiyorlarsa anayasa mahkemesine MAİL atarak TELEFON açarak kısa zaman da İPTAL başvurusunun gündeme alınmasını sağlamaya çalışmaktır...<br><br>my wayAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-42141298805132155142011-03-03T02:31:34.072+02:002011-03-03T02:31:34.072+02:0056... Kesinlikle katılıyorum. Yukarıda da yazmıştı...56... Kesinlikle katılıyorum. Yukarıda da yazmıştım. 25 senedir sürüyor bu durum. Aynen Serdar Bey'in dediği gibi iş parti işi, politika işi değil. Arkadaşlar elimizde tek kalan seçenek Anayasa Mahkemesi. Oradan da umutlu olmamın sebebi 5941'deki vadenin yasallaştırılması. Ben bunun dışında kısa veya orta vadede bizim için bir çözüm bulamıyorum. Bulan, bilen varsa paylaşsın lütfen. Vadenin yasallaştırılması bizim hukuki durumumuzu tamamen değiştirdi. Defalarca yazdım ancak eski kanunda vade tanınmadığı için çeki yazdığımız an bankada karşılığının hazır olması gerektiği varsayılıyordu. Bu sebeple hukuki açıdan bir yerlere gelsek de kitleniyorduk. Ancak artık çeki yazdığınızda bankada karşılığının hazır olmadığını devlet de kabul ediyor 5941'le. Bu durumda 2 ay, 3ay veya 5 ay sonra çek ödenmediğinde savcı veya hakim artık bunda peşinen kasıt olduğunu varsayamayacak. Gerçi uygulama henüz bu durumda değil ama olması hukuken bir gereklilik. Bunu da şu anda düzeltme şansı olan tek yer Anayasa Mahkemesi. Lütfen Mahkemeye ulaşmanın derdimizi medeni bir şekilde anlatmanın yolunu bilen birileri varsa bilgi paylaşsın, ya da hızlandırmak için ne yapabilriz bilen varsa. Arkadaşlar eğer mahkemeden olumsuz karar çıkarsa durumun ne olacağı ortada, taahhüt verenlerin süreleri doldu dolacak.Vermeyip kaçanların durumu ortada. Yeni davalar, temyizler malum durumda. Gelen bilgilere göre davalar eskisi kadar uzun süreler bekletilmiyormuş. Özellikle tekrar yargılanmalar veya benzeri durumlar temyizden vsden. büyük bir hızla dönüyormuş. Sözün özü şu. Eğer anayasa mahkemesi bu kanunu değiştirmezse, arkadaşlar hepimiz için tünelin ucunda ışık falan kalmayacak. Bu benim fikrim. Eğer başka bir alternatif düşünebilen varsa lütfen paylaşsın. Bu arada Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru için henüz gerekli kanuni alt yapı tamamlanamamış, bunun için bir süre daha geçmesi gerektiği söyleniyor. Ayrıca Anayasa Mahkemesi bir konuda karar verince aynı konuda yapılan başvuruların hiçbirini gündemine almıyor. Yani bu dava sonuçlandıktan sonra binlerce başvuru daha yapsak da sonuç aynı olacak. SERKANAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-49423900878541825202011-03-03T02:31:33.844+02:002011-03-03T02:31:33.844+02:00serdar kardeşim bu kadarmı insanın anlama kabiliye...serdar kardeşim bu kadarmı insanın anlama kabiliyeti kıt olur, kendin itiraf etmişsin, akp apc devam kararı aldı diye. kendin itiraf etmişsin 20.000 kişiyi ilgilendiriyor diye. kendin savundugun fikirlerle kendin ters düşüyorsun yıl 2010 çek magdurlarının sayısı bir milyonu aştı. hala neyi savunuyorsun anlamakta güçlük çekiyoruz. tutturmuşsun bir siyaseti bırakın . önceki yasadada direk hapis yoktu, aynen bu günkü uygulamada oldugu gibi önce apc sonra hapse dönmesi. doksanlıl yıllar öncesinde çek başına bedeli ne olursa olsun, yaprak başı bir yıl hapis veriliyor, bununda yatarı 4 ay 24 gün oluyordu.bakın çek bedelinde sınırlama yoktu ceza aynıydı. bunlar çeke bedel getirip tek yapraga 800 gün birden fazla ise 5 yıl ile sınırlandırmışlardı.şimdi ne oldu savundugun parti tek yapraga 1500 gün üst sınır 5 yıl. senin cezaların aralıklarla infaz edilsin bakalım üst sınır falan varmı. üst sınır tek seferde kesinleşen cezaların 5 yıl üzeri ise 5 yılla sınırlı. daha ne deyim allah akıl fikir versin.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-59089713249341637952011-03-03T02:31:33.523+02:002011-03-03T02:31:33.523+02:0059... Tamam bu kadar insan kıt. Anlayamıyoruz biz ...59... Tamam bu kadar insan kıt. Anlayamıyoruz biz sizi. Sen bu kadar bilgili olduğuna göre bizi bir aydınlatır mısın? Burada şu veya bu parti şöyle yaptı, böyle yaptı diye yazdığınızda. Vay pis AKP vay sahtekar bilmem kim, vay hain bilmem ne yazınca gerçekten o insanların bunları okuyup 59'da adsız bir adam neler neler yazmış, gelin şu kanunu değiştirelim diyeceklerini mi sanıyorsun??? Ayrıca o 1 milyonu aştık söylemin için de sana bir daha düşünmeni tavsiye ediyorum. Sen bilmem bilir misin eski günleri. Biz 5941 çıkmadan önce elimizden geleni yapmak için sabah akşam her yere, herkese ulaşmaya çalıştık ama o zamanlar bile hiç söylediğin sayıların yanına bile yaklaşamadık. 1 milyon belki şöyle bulunabilir. Her mağdur için amcaları, halaları, dayıları, kuzenleri, komşuları falan eklersek olabilir. Ayrıca siyaset yapmayın çözüm arayalım dedikçe cevap yazan arkadaşların hiç biri "şöyle şöyle yapalım, böyle böyle yapalım" demiyor. Çok ilginç. Hepsi vaaaay adiler, vaaaay hainler diyorlar. Bana bir ara AKP ajanı bile diyen çıktı ya... Güleyim mi, ağlayayım mı karar veremedim. Arkadaşlar lütfen artık çözüm için bir fikri olan herhangi bir önerisi olan paylaşsın. Burada ne politikacılara, ne partilere, ne de birbirimize hakaret etmenin bize hiç bir faydası olmadığını lütfen anlayın artık. 59. Siyaseti bırakın çözüme odaklanalım dememizin sebebi, senin yukarıda yazdıklarının siyasi hiç bir etkisi olmamasıdır. Ne kadar ne yazarsan yaz, AKP'den birileri gelip seni okuyup "aaa 59 böyle yazmış arkadaşlar meclisi toplayın" demeyecek, aksine burada aynı politik görüşe sahip olmayan insanları ayrıştırıyorsun. SERKANAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-70092209358396369182011-03-03T02:31:33.314+02:002011-03-03T02:31:33.314+02:00Arkadaslar ben sizleri anlayamiyorum ben araniza y...Arkadaslar ben sizleri anlayamiyorum ben araniza yeni katilan bir kisi olarak birbirinizle dalasmamanizi tavsiye edebilirim ben bu devlete vede kanunlara inanmadigim icin 4 aydir yurt disindayim ama arkamda boynu bükük 2 cocuk biraktim vede esimi sizlerinde cogunlugu benim gibi arkadaslarsiniz lütfen bi syler icin caba gösterelim hic umudum olmadigi halde ben bi seyler yapmak icin yanima yandaslar aramaktayim bizim bu davayi kazanmak icin bir olmamiz lazim yoksa herimizin sonu hüsran lütfen birileri öne ciksin vede önculuk yapsin yoksa sesimizi duyuramayiz saygilaimla artik bende sizlerleyim. SadiAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-37762180445945695692011-03-03T02:31:33.107+02:002011-03-03T02:31:33.107+02:0049-49-49AKSİ TAKDİRDE MAHKUMİYET CIKARSA AFGIR CEZ...49-49-49<br><br>AKSİ TAKDİRDE MAHKUMİYET CIKARSA AFGIR CEZAYA İTİRAZ VS ZAMAN ALEYHİNİZE İŞLEMEKTE <br><br>BİLGİLERİNİZE.av.sibel sevinchttp://www.blogger.com/profile/01079345644942737494noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-27334689084528265912011-03-03T02:31:32.930+02:002011-03-03T02:31:32.930+02:00nedir bu parti tartışmaları kardeşlerim ve sevgili...nedir bu parti tartışmaları kardeşlerim ve sevgili büyüklerim . bizim asıl sorunumuz siyasi partilermi bizim sorunumuz haklarımızın gasp edilmesi ve gasp ile suçlammamız değilmi.varda mı borçlarımızı ödemiyoruz ...15 senelik esnafdım ama 2002 yılında battım toplamda 3,5 milyon dolarlık bir borç ile ve hepsi çek idi 8 sene geçmesine rağmen borç bitmedi bitmezde ama o kadar tutuklama kararlarına cezalara rağmen kaçarak elimden geleni yapıp borcumu ödemeye çalıştım her sene yasa değişiyor cezalar kalkıyor muhabbeti oldu bunlardan bazı kişi ve kurumlar çok büyük rant sağladı...bunları hepimiz en azından aklı selim kişiler bunu biliyor.ben ve benim gibiler için sorunun çözümü yok aslında cezalar kalksa nasıl ödeyeceğiz borçları iş yok sermaye yok ..herkes diyorki cezalar kaksın borçlarımızı öylede böylede öderiz ödeyemeyiz efendiler bu zaman çalışarak borç ödeyemeyiz..ben alacaklılarımla haklarını helal etmeleri için konuşdum çünkü benim borcumu ödemeye ömrüm yetmez faiz faiz öde dur .ne yazacaktım ne oldu .Haklı mücadele veren kardeşlerim ve büyüklerime selamlar. <br><br> DLRAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-88155606561328907962011-03-03T02:31:32.708+02:002011-03-03T02:31:32.708+02:00öncelikle ilgilendiginiz için teşekkür ederim avuk...öncelikle ilgilendiginiz için teşekkür ederim <br>avukat sibel hanım ama purosedürü bilmiyorum nasıl bir yol izlemem gerktigini bana yazarsanız sevinirim tekrar teşekkür ederimmagdır müdürnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-51909624724614575232011-03-03T02:31:32.496+02:002011-03-03T02:31:32.496+02:00sevgili kardeşim my way57 deki yazını okuyunca ne ...sevgili kardeşim my way<br>57 deki yazını okuyunca ne kadar mutlu oldum bilemezsin<br>Biliyorsun sen cüneyt ,uludağve ismini hatırlayamadığım bir kaç arkadaş bu mücadelenin ilk başlayanlarındanız ve örnek olacak bir mücadele verdik burası kesin araya taahhüt işi girmesiyle rahatlama sonucu arada sırada olan saçma sapan siyasi gerginlik siteden arkadaşların kopmasına ve sitenin dağılmasına yol açtı bu süre zarfında siteye arada sırada girdim takip ettim ve eminimki pek çok arkadaşta benim gibi takip etti herkes işlerine yoğunlaştı <br>Bu gün bakıyorum herkes bu süre zarfında ancak karnını doyurabildi belkide doyuramadı bile ve önümüzde zaman çok kısaldı<br>Mücadele dönemlerimizde elimize geçen çok küçük fırsatları bile çok iyi değerlendirip ses getiriyorduk bunu herkes biliyor ama dağılmanın ve herkesin ekmek derdine düşmesi sonucunda çok büyük fırsat olan referandumu bile kullanamadık her neyse geriye bakmamak lazım <br>Sayın mağdur kardeşlerim geçmişte bizimle olan ve mücadelemize destek veren tüm kardeşlerim <br>akıllı olmamız ve mücadelemize kaldığımız yerden devam etmemiz hepimizin yararınadır GELİN GEÇMİŞE BİR SÜNGER ÇEKELİM ve haklı davamızda yolumuza devam edelim sevgili cüneyt, jenardi, my way, sami kal ,gül hanım, gökhan sizlerin önderliğinde bu mücadele ses getirdi ve yine sizlerin önderliğinde ve yönlendirmesiyle sonuca ulaşacak <br>Sizlerin tekrardan bu siteye dönmesiyle buradaki onbinlerce mağdur insan moral bulacak ve kaldığımız yerden mücadele devam edecek SİZLER OLMADAN BU İŞ OLMAYACAK BU KADAR İNSANIN VEBALİ BOYNUNUZDA bunu anlayın artık başaracağız bundan eminim gelin dönün siteye ve onbinlerce gözü yaşlı ananın ,eşin ,çocuğun,mazlumun hayır duasını alın<br><br> Hepinize saygılar sunuyorum<br><br> Bir Yudum Huzur<br>----------------Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-45732282351805212732011-03-03T02:31:32.327+02:002011-03-03T02:31:32.327+02:00Hekim’e sordular:-Edebi kimden öğrendin?-Edebsizle...Hekim’e sordular:<br>-Edebi kimden öğrendin?<br>-Edebsizlerden, dedi. Beğenmediğim davranışlarını uygulamaktan kaçındım.<br>Sözlüklerde; zarafet, güzel ahlak, nefis terbiyesi, mahluka merhamet ve sevgi gibi anlamlara gelen edeb, sahibini utanılacak davranışlardan alıkoyma duygusudur.<br><br>Toplumlar erdemli insanların omuzlarında yükselir.İnsanı erdemli kılan özelliklerin başında ise edeb gelir. Nitekim şair bunu şöyle ifade eder:<br>Ehl-i irfan arasında aradım kıldım talep<br>Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb<br><br>Edeb binasını inşa edememiş toplumlar ilim ve teknikte ne kadan ileride olurlarsa olsunlar yıkılmaya mahkumdurlar. Romalılar, Lüt Kavmi, Semud Kavmi gibi toplumlar edeb dışı davranışlarıyla yok olup gitmişlerdir.<br><br>Başkalarına kötü söz söylememek, kapıyı kapat yerine kapıyı ört demek, birisi konuşurken sözünü kesmemek gibi bir sürü haslet Bütün bunlara günlük hayattan yüzlerce daha eklemek mümkündür. <br>E<br>deb sahibi kişi alçak gönüllüdür; cömerttir; her türlü aşırılıktan uzaktır; merhametlidir; yalandan, hileden, gıybetten, kibir ve gururdan uzaktır; yaradılanı yaradandan ötürü hoş görendir.<br><br>Eline, beline, diline sahip ol prensibi insanın kendine ait olmayan bir şeyi almaması, kimsenin namusuna helal getirmemesi ve uygunsuz sözler söylememesidir.Zaten edeb kelimesi de e(eline), d(diline), b(beline) harflerinden oluşmaktadır ve insanın uyması gereken kuralları ortaya koymaktadır.<br><br>Hayatımızın her kademesinde yeme içmeden konuşmaya,oturup kalkmadan çalışmaya her hareketimiz edeb dairesi içine alınmıştır.<br><br>Edebten nasibini alamamış kimsenin milletine toplumuna arkadaşına faydalı olması mümkün değildir.İnsan, kendisini her türlü beladan koruyan edeb tacını bir an önce giymek zorunda olduğunu unutmamalıdır:<br><br>Edeb bir tâc imiş nur-ı Hüda’dan<br>Giy ol tacı emin ol her beladan<br><br>Bu yetmezse Mevlana’ya kulak verelim:<br>Ademoğlunun eğer edebten nasibi yoksa adem değildir,<br><br>Ademoğluyla hayvan arasındaki fark edebtir,<br>Gözünü aç da bak cümle Kelamullah’a,<br>Kur’an’ın bütün ayetlerinin manası edebten ibarettir.<br>Bu dahi yetmezse Yunus’u dinleyelim:<br>İlme ettim talep<br>İlla edeb illa edeb<br><br>Kendinizi mağdur görüyorsanız mağdurluğunuzuda bilirsiniz.<br>Mağdur insan masumdur<br>Mağdur insan mazlumdur<br>İftiradan kötü sözden kaçınır<br>Burada bir Partiye sataşarakmı! mağdurluğunuzu kanıtlayacaksınız.<br>Edeb ya hu!m-arslanhttp://m-arslan.livejournal.com/noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-89221238390042109172011-03-03T02:31:32.073+02:002011-03-03T02:31:32.073+02:00m-arslan kardeşimyazınızı heyecanla, takdirle okud...m-arslan kardeşim<br><br>yazınızı heyecanla, takdirle okudum... elinize, dilinize yüreğinize sağlık...<br><br>yazınız vesilesiyle ben de bir mesaj iletmek istedim...<br><br>Değerli Çek Mağduru Arkadaşlarımız,<br><br>Maksadım asla yeniden parti düzeyinde bir bahis açmak değildir, ancak bu güne kadar yüzlerce sahife mesaj, yazı, özel hazırlanmış dosya yazıları yazdım... <br><br>Dedim ki; bizi uygarlık dışı bir şekilde mağdur eden bu hukuk ve yargı düzeni bağlamında başta Hükümet olmak üzere TBMM, Mahkemeler ve Yargıtay üzerinden SİSTEM eleştirisini yapalım bu bizim en tabii hakkımızdır... <br><br>Dedim ki; ben bu manada başta Hükümete gerçekten çok ağır eleştiriler yaptım, Yargıya, Yasamaya eleştiriler yaptım, güç merkezleri olan kurumlara eleştiriler yazdım...<br><br>Dedim ki; başta kurumsal kimliğini ortaya koyan CHP'ye parti olarak, her partiden kişisel destek verenlere teşekkür ettim...<br><br>Özetle dedim ki; bu platformda hepimiz bize yaşatılan zulum ve acılarımıza kulak tıkayan her ne kadar SİSTEM UNSURU varsa bunları siyasi düşüncelerimizi bir tarafa atarak ve GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMADAN ağır fakat DÜZEYLİ bir şekilde eleştirelim...<br><br>Fakat şuna itiraz ettim; bunu yaparken sırf ideolojik bağnazlık ve parti militanı hüviyetinde ne bir partiye tezahürat yapalım ne de bir partiye DURUMDAN VAZİFE ÇIKARIP bilhassa Ak Partiye sövüp sayalım. <br><br>Şuna itiraz ettim; hukuk ve özgürlük mücadelesi verilirken, yasal mücadele verilirken mesela Ak Partiye, siyasal tercihini Ak Parti'den yana kullanmış veya kullanacak olanlara edep dışı sövüp sayılmasına, siyasal tartışma ve karalama amacı dışında hiç bir değeri bulunmayan hele konumuzla hiç bir ilişkisi ve katkısı olmayan ÜSTELİK BİZLERİ AĞZI BOZUK İKTİDAR KARŞITI MARJİNAL BİR GRUPMUŞ GİBİ GÖSTEREN ÇABALARA DA itiraz ettim...<br><br>Halen aynı görüşteyim; Bir yandan tam desteğinden dolayı CHP'ye, (ortada olsa da) MHP'ye teşekkür ederken, Ak Partiye de ona sövenlerden çok daha ağır fakat edepli eleştirileri bizzat ben yaptım... Yapacağım da...<br><br>Bütün bunlara rağmen;<br>Bir şekilde yazılarımdan mesajlarımdan alınan varsa kendisine haksızlık yaptığımı düşünenler varsa hepsinden ÖZÜR DİLİYORUM...<br><br>Zira ben bu platformda ses veren her bir arkadaşımın çektiği ACI ve IZDIRABINI yüreğimde hissediyor, bize bu ZULMÜ yaşatan UYGARLIK DIŞI BU SİSTEME ve UNSURLARINA karşı mücadele eden her bir arkadaşımızı ONURLU BİR VATANDAŞ, KAHRAMAN BİR AİLE REİSİ, MAKBUL, MAĞDUR, MAĞRUR ve MAZLUM bir İNSAN olarak görüyorum... <br><br>Ve diyorum ki; GELİN siyasal tercihlerimizi aşağılamadan, bu düzlemde LAF atmadan, sataşmadan YENİDEN ORGANİZE OLALIM, AKIN HAZIRLIĞI YAPALIM...<br><br>YENİDEN HAZIRLIK PASLARINA BAŞLAYALIM... TEKRAR HÜCUM ORGANİZASYONLARI YAPALIM...<br><br>İLK PASLAŞMA; HÜKÜMET ELEŞTİRİSİ OLMAK ÜZERE BENDEN OLSUN...<br><br>En kısa zamanda yazacağım...<br><br>Hepinize el uzatıyorum,<br>UZATIN ELLERİNİZİ<br>EL ELE VERELİM.<br>KIRALIM BU ZULMÜ...<br><br>Selam ve sevgilerimleMurat YALÇINhttp://www.blogger.com/profile/00392187918621204229noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-32917534725239013542011-03-03T02:31:31.786+02:002011-03-03T02:31:31.786+02:00BU HAKLI DAVAMIZDA BUGÜNE KADAR ÖNCÜLÜK YAPAN TÜM ...BU HAKLI DAVAMIZDA BUGÜNE KADAR ÖNCÜLÜK YAPAN TÜM ARKADAŞLARIMIZA TEKRAR TEŞEKKÜR EDİYORUZ.<br>ARTIK SİYASET YAPMADAN MURAT BEYİN YÜREĞİNİN SESİNE KULAK VERELİM VE EL ELE OMUZ OMUZA BU ZÜLME KARŞI DİRENELİM KURTULUŞ YOLUNDA KİMSE ELİNİ BIRAKMASIN.<br>ÖNCÜLÜK YAPACAK ARKADAŞLAR,<br>NE YAPACAĞIMIZI<br>NEREDEN BAŞLAYACAĞIMIZI<br>ORTAK GİRİŞİMLERİN NASIL OLACAĞI KONUSUNDA Kİ YOL HARİTAMIZI BELİRLEMEK İÇİN SİZLERİ BEKLİYORUZ.<br>KARARLI OLMAK BAŞARMANIN YARISIDIR<br>SEVGİ VE SAYGILARIMLA <br>H.Ç.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-33431172614245739532011-03-03T02:31:31.615+02:002011-03-03T02:31:31.615+02:00merhaba arkadaşlar uzun süredir yorumlarınızı okuy...merhaba arkadaşlar uzun süredir yorumlarınızı okuyorum. benim sorunuma benzer bir yorum bulamadığım için sıkıntımı sizinle paylaşmak istedim. Bir Anonim Şirketi yöneticisi olduğum için kullandığım çeklerde çift imza olması gerekirken tek imza attım. Zor durumda olduğumu bilen bi avukat arkadaşım bana yardım etmek için ilgili mahkemeye borcuma itirazımın olmadığını fakat çift imza gerektiren çeklerin tek imza ile çeklerin geçersiz olduğunu ve beraatimi istyen bir savunma yazdı. Bu durumu gören savcıbey eğer karar çıkarsa dolandırıcılık suçundan dava açacağını söylemiş avukat arkadaşıma. iki ay sonrasına tekrar mahkemeden gün alınmış. Şimdi neye karar vereceğimi şaşırdım çaresizim. Asliye cezanın vereceği hapisten kurtulmak isterken ağır cezayla belkide yargılanacam. Bu hususta ne yapmam gerekir bana yardımcı olursanız sevinirim.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-30013065364682579572011-03-03T02:31:31.175+02:002011-03-03T02:31:31.175+02:00BUDA FARKLI BİR İÇTİHAT AKSİ YÖNDEYARGITAY19. HUKU...BUDA FARKLI BİR İÇTİHAT AKSİ YÖNDE<br><br>YARGITAY<br><br>19. HUKUK DAİRESİ<br><br>E. 2001/4300<br><br>K. 2001/5249<br><br>T. 5.7.2001<br><br>• MENFİ TESPİT TALEBİ ( Davacı Şirketin Tek İmza İle Keşide Edilen Çekten Dolayı Borçlu Bulunmadığının Kabulünde Bir İsabetsizlik Bulunmadığı - Davalının Temel İlişkisinden Dolayı Dava Açabileceği )<br><br>• TEK İMZA İLE KEŞİDE EDİLEN ÇEK ( Davacı Şirketin Borçlu Bulunmadığının Kabulünde Bir İsabetsizlik Bulunmadığı - Davalının Temel İlişkisinden Dolayı Dava Açabileceği )<br><br>2004/m.72<br><br>ÖZET : Dava menfi tespit davasıdır. Davacı şirketin tek imza ile keşide edilen çekten dolayı borçlu bulunmadığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalının temel ilişkisinden dolayı dava açmasının mümkün olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekir.<br>DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.M.Kemal Esenkaya ile davalı vek.Av.Ahmet Arslan'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:<br>KARAR : Davacı vekili, davalı tarafından takip konusu yapılan 1.7.1999 tarihli çekin tek imzalı olduğunu, müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini, 23.9.1998 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde temsil konusunun ilan edildiğini, müvekkili şirketin çekten dolayı sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tesbitine, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.<br>Davalı vekili cevabında, dava konusu çekin akaryakıt alımı nedeniyle verildiğini 8.100.000.000.-TL'lık akaryakıt teslim edildiğini, çekin karşılıksız olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.<br>Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalının temel ilişkiye değil, çeke dayanarak takip başlattığı, takip konusu çekte davacı şirketi temsilen tek imza bulunduğu, davacı şirketin iki imza ile temsil edildiği, bu nedenle çekin davacı şirketi borç altına sokmayacağı gerekçesiyle davacının dava konusu çekten dolayı borçlu bulunmadığının tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.<br>Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle çift imza ile temsil olunan davacı şirketin tek imza ile keşide edilen çekten dolayı borçlu bulunmadığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalının temel ilişkisinden dolayı dava açmasının mümkün olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,<br>SONUÇ : Vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.07.2001 gününde oybirliğiyle karar verildiAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-47645414950837589382011-03-03T02:31:30.910+02:002011-03-03T02:31:30.910+02:001-BU DA ÇOK FARKLI BİR KARART.C.YARGITAY11. HUKUK ...1-<br>BU DA ÇOK FARKLI BİR KARAR<br><br>T.C.<br>YARGITAY<br>11. HUKUK DAİRESİ<br>E. 1998/8748<br>K. 1999/3729<br>T. 6.5.1999<br>• ANONİM ŞİRKET ADINA ÇEK KEŞİDE ETME YETKİSİ ( Eski Ortağın Keşide Ettiği Çekten Şirketin Sorumluluğu )<br>• YÖNETİM KURULUNUN YETKİSİ ( Anonim Şirket Adına Çek Keşide Etme Yetkisi )<br>• ÇEK KEŞİDE ETME YETKİSİ ( Anonim Şirkette Yönetim Kurulu Üyelerinden Birisi Tarafından Keşide Edilen Çekin Şirket İçin Bağlayıcılığı )<br>• VEKALETİN İSPATI ZORUNLULUĞU ( Anonim Şirket Adına Çek Keşide Etme Yetkisi Bulunduğunu İddia Eden Ortağın )<br>6762/m.317,319,321<br>ÖZET : Gerek ortaklara karşı ve gerekse dış ilişkide anonim şirketin yönetim ve temsil organı yönetim kurulu olup, şirket sözleşmesinde aksine bir hüküm de olmadığına göre, çekleri keşide eden kişinin tek başına şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı kabul edilmelidir.<br><br>DAVA : Taraflar arasındaki Antalya Asliye 5.Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 4.8.1998 tarih ve 1995/1308-1998/738 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davalı ve muk davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 4.5.1999 günde davacı avukatı ğ ile davalı avukatı M gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi S tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:<br><br>KARAR : Davacı vekili, davalının keşide ettiği 3 adet çek bedeli olan toplam 3.000.000.000 liranın müvekkili çek hamiline ödenmediğini ileri sürerek bu meblağın 16.6.1995 tarihinden itibaren reeskont oranında faizi ile tahsiline ayrıca munzam zararın belirlenerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.<br><br>Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.<br><br>Birleştirilen E: 1997/506 sayılı dava dosyasında davalı N Döviz ve Altın Ticareti A.Ş. ( önceki ünvanı Derya Döviz Altın Tic. A.Ş. ) vekili, davalı İ tarafından 1995/2476 sayılı icra takip dosyasında takibe konulan 30.6.1995, 30.7.1995 ve 30.8.1995 keşide tarihli toplam üç milyar liralık çeklerle müvekkili şirketin borçlu olmadığını, şirketin defter ve kayıtlarında böyle bir borca rastlanmadığını, çeklerde imzası bulunan kişinin tek başına şirket adına çek imzalamaya, çek keşide etmeye yetkisinin bulunmadığını, şirketin anasözleşmesine göre şirketi temsil ve ilzama yönetim kurulu başkanı ve üyelerden birisinin birlikte imzaları ile yetkili olduğunu, kaldı ki, çek keşidecisi olarak görülen müvekkili şirketin ortaklarının ve yönetim kurulunun 12.4.1995 tarihindeki hisse devirleri nedeniyle keşide tarihlerinden önce değiştiğini, şirketteki hisselerini devreden ortakların ( eski yöneticilerin ) daha önce bankadan aldıkları çek karnelerini kullanarak kendi borçlarını şirkete ödettirmek için yetkisiz çek keşide ettiklerini, sözkonusu çekler nedeniyle müvekkilinin icra takibinde 7.631.381.257 liranın davalıya ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek bu meblağın ödeme tarihinden itibaren reeskont oranında faizi ile birlikte ve %40 kötüniyetin tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.<br><br>Birleştirilen davanın davalısı İ vekili özetle, dava konusu çekler nedeniyle girişilen icra takibinde, borca ve imzaya itiraz davasının ( Antalya 2. İcra Tetkik Mercii 1996/467 E. ) müvekkili lehine sonuçlandığını ve kesinleştiğini, çekleri imzalayan kişinin vekaletname ile yetkilendirildiğini, çeklerin, şirketin ( tüm payların ) devir tescilinin yapıldığı ve ilan edildiği tarihten önce ve fakat ilerki tarihlerle keşide edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-54267967021282412862011-03-03T02:31:30.740+02:002011-03-03T02:31:30.740+02:00-2-Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlar...-2-<br>Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara göre; davalı şirketin aldığı borç para karşılığında dava konusu çekleri vadeli olarak düzenleyerek verdiği, şirketin ödeme güçlüğü içine düşmesi nedeniyle vadeli çek verme yoluna gittiği, şirketin yeni ortaklara 1.6.1995 tarihinde devredildiği, bu tarihten önce şirket adına çek keşide etme yetkisi verilen M. imzası ile keşide edilip davacı İ.'e verilen çekler nedeniyle şirketin borçlardan sorumlu olduğu, davacının iyiniyetli alacaklı olduğu, çeklerin icra takibinde tahsil edilmiş olması nedeniyle asıl davanın bu yönden konusuz kaldığı, davacı İ'in munzam zararla ilgili iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, 1995/1308 E. sayılı alacak davasının konusuz kaldığına, munzam zarara ilişkin istemin reddine, 1997/506 sayılı ( birleştirilen menfi tespit davasının reddine karar verilmiştir.<br><br>Kararı birleştirilen davanın davacısı Nurkan ( Derya ) Döviz Tic. A.Ş. Vekili temyiz etmiştir.<br><br>Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı İ.'in hamili bulunduğu 3 adet çeki davalı anonim şirket adına keşide eden M.'in şirketi borç altına sokmakta temsil yetkisinin bulunup bulunmadığı, bu çekler nedeniyle davalı şirketin borçlu olup olmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.<br><br>Türk Ticaret Kanunu'nun 317. maddesine göre "Anonim Şirket idare meclisi tarafından idare ve temsil olunur". Bu hüküm uyarınca gerek iç ilişkide ortaklara karşı ve gerekse dış ilişkide anonim şirketin yönetim ve temsil organı yönetim kuruludur. TTK. m.321.f.3'e göre de "Anonim şirket adına tanzim edilecek evrakın muteber olabilmesi için, aksine esas mukavelede hüküm bulunmadıkça temsil selahiyetli olanların ikisinin imzası kafidir".<br><br>Davalı şirketin anasözleşmesinde TTK.nun 321/3 maddesindeki hükmün aksine bir düzenleme bulunmadığı gibi, anonim şirketin yönetim kurulu üyesi olan M.'in şirket tek başına atacağı imza ile bağlayabileceğine ilişkin anasözleşme hükmü bulunmamaktadır. Öte yandan, M. 'in TTK. m.319 ve anasözleşmesinin 8. maddesine göre, murahhas üye olarak ve şirket temsil yetkisine haiz olduğuna ilişkin alınmış, tescil ve ilan edilmiş bir genel kurul veya yönetim kurulu kararı bulunmamaktadır. Yine bu kişinin ticari temsilci olarak atandığına dair bir yönetim kurulu kararı da yoktur.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-77626916788553627952011-03-03T02:31:30.594+02:002011-03-03T02:31:30.594+02:00-3-Bu durumda, TTK.nun 317 ve 321/3. maddeleri ger...-3-<br>Bu durumda, TTK.nun 317 ve 321/3. maddeleri gereği davalı anonim şirketin temsil yetkisi yönetim kurulunda olup, şirket adına düzenlenecek evraklarda en az iki yönetim kurulu üyesinin imzasının bulunması gerekir. Davalı şirketin anasözleşmesinin 8. maddesi hükmüne göre de; şirket tarafından verilecek bütün belgelerin ve yapılacak sözleşmelerin geçerli olabilmesi için şirket ünvanı altına konulmuş temsil ve ilzama yetkili kişi veya kişilerin imzasını taşıması gerekir. Burada yeniden değinmek gerekirse, şirket yönetim kurulunun TTK.nun 319. maddesi ve anasözleşmenin 8. maddesi uyarınca yetkinin aktarılması ve paylaştırılmasına ilişkin tescil ve ilan edilmiş bir karar yoktur.<br><br>O halde dava konusu çekleri keşide eden M.'in tek başına şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı sonucuna varmak gerekir.<br><br>Ancak, temel ilişkide davacı İ.'in iddia edildiği gibi davalı şirkete borç para verdiği kanıtlanabilirse davacının çek bedeli kadar talepte bulunmaya hakkı olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece davalı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak verildiği iddia edilen borç ve çeklere ilişkin bir kayıt bulunup bulunmadığı araştırılmalı, davacının ( k.davalı ) buna ilişkin başkaca delilleri varsa değerlendirilmeli ve sonucu çerçevesinde bir karar verilmelidir.<br><br>Yukarıda açıklanan hususlar nazara alınmadan mahkemece M.'in vekil olduğuna dair 13.4.1993 tarihli vekaletname ( ki bu tarih vekaletname fotokopisinde el yazısı ile atılmış olup, aslı veya onaylı örneği getirtilerek tereddüt giderilmelidir ) ile şirketi tek başına temsil yetkisinin bulunduğunun kabul edilmesi ve dar yetkili icra tetkik merciinin kararına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup davalı ( k. davacı ) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.<br>SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ( karşılık davacı ) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.000.000 lira avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı ( k. davacı ) şirkete ödenmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 6.5.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.<br>SONAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8632725571913692983.post-25128198669075146082011-03-03T02:31:30.209+02:002011-03-03T02:31:30.209+02:00ARKADAŞLARTAAHHÜTLERİN SÜRESİ DOLUYOR.SORUM ŞU,TAA...ARKADAŞLAR<br>TAAHHÜTLERİN SÜRESİ DOLUYOR.SORUM ŞU,<br>TAAHHÜTÜN SÜRESİ DOLDUĞUNDA, BORCU ÖDEYEMEDİĞİMİZDE, KARŞI TARAF ŞİKAYET ETTİĞİNDE, HAKKIMIZDA TUTUKLAMA ÇIKTIĞINDA; YARGILAMANIN YENİLENMESİ,UYARLAMA YARGILAMASI İSTEYEMEZMİYİZ? YEENİ YASAYA GÖRE TEKRAR YARGILANMAMIZ GEREKMİYOR MU? BU SÜREÇTE DE İNFAZIN DURMASI GEREKMİYORMU? TÜM BUNLAR MÜMKÜNSE YENİ BİR YARGILANMA SÜRESİ VE YENİ BİR TEMYİZ SÜRESİ KAZANMIŞ OLMİUYORMUYUZ? SAYGILAR- SELİMMERTAnonymousnoreply@blogger.com