Çek Mağduru ve Yaşanan Haksızlıklar

Sitede git gide yoğunluğu artan bir anlaşamama hali var artık, pek çoğumuz bir diğerinin ne demek istediğini anlamadan yada anlamaya çalışmadan sorguluyor, suçluyor veya niyet okuyoruz.

Bir konuyu, bir eylemi aramızda çözüme kavuşturup, makul bir ortak karara varmak yerine, uzun zamandır, çoğunluk Tencere dibin kara, senin ki benden kara muhabbetine dönüştürüp yapılacak bir girişimi yapılamaz duruma getiriyor. Sonuç; sıfıra sıfır, elde var sıfır.

Bu kadar zor mu insanları anlamaya çalışmak? Ya da bir öneriyi bir bilgiyi en çıplak haliyle tartışıp, akıl süzgecinden geçirerek etkili hale getirmek.

Elbette tartışalım, düşüncemizi ifade edelim, ama bu sözler nihayetinde bizlere ait sözler olacaktır, belki karşıdakini kırıp incitmek de ihtimal dahilindedir. Ancak art niyet ve haksızlık olmadığı sürece uzlaşma zemininde bir araya gelebilmeliyiz.

Öyle suçu bir kaç yöneticiye, basına mahkemelere, siyasilere atmakla haklılık kanıtlanmaz, neden kimse bizi ciddiye almıyor sorusundan önce ilk önce bizler kendimizi ciddiye alıyormuyuzu sormanız lazım, çek mağduru olarak kabul görmeniz için mağdur olmanız lazım, kahvehane ağzıyla, dedikoduyla, sen bunu dedinle ihtamlarla iftirayla yakıştırmayla, insanları karalamakla, yargısız infazlarla ancak mağdur edebiyatı yaparsın, kimseler tarafından da ciddiye alınmazsın.

Tabiki sitede bu durumdan hoşnut olmayan bir çok arkadaşımız var, fakat sitenin genel havası malesef bu durumda.

Bu durum bizlere çek mağdurlarına has bir durum değil, genel anlamda toplumumuz böyle Bunu Mahkemelerde de yaşıyoruz, taraf olarak saatlerce uğraşıp bir itiraz dilekçesi yazıp, mahkemeye veriyoruz. İtirazı inceleyen mahkeme, itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden itirazın reddine diyerek işi bitiriyor, nasıl olur! demeye kalmadan, fiilen yargısız infaz aşamasına geçilmiş oluyor, ilgili madde metnini alıp hüküm fıkrasına yapıştırıyor, sonra da bu yazdığına gerekçeli karar diyorlar. Bu yapılan hukuk yada hakimlik değil, yaşanan hukuksuzluk açıkça bir soytarılık.

Siyasiler de aynı, Seçimlerden sonra yeni iktidar dönemimizde bu işe el atacağız diyorlar yapma etme binlerce insan perişan binlerce insan cezaevinde aş yok iş yok demeye kalmadan bakıyorsun meclis tatil olmuş.

Sonra gelsin yeni umutlar, yok gerekçeli kararlar, kanun hükmünde kararnameler.
Bir arkadaşımız bir duyum alıyor, oldu ki o duyum yanlış çıktı veya bu bir temenniydi ve gerçekleşmedi. başlıyor saldırılar karalamalar, zalimlikler dedikodular.

Hergün site iletişimden onlarca email geliyor, hepsini tek tek cevaplıyorum, uyarlama dilekçesi isteyen, uyarlama dilekçesi red edilen, ağır cezadan red edilen bunun gibi onlarca sorun ve cevap isteyen arkadaşlarımız, biri çıkıp desinki beni cevapsız bıraktın, yada cevabında beni avukata yönlendirdin çıksın desin, şüphesiz o mailleri gönderenler burayıda okuyordur.

Avukatlar bölümünde ise yazıda açıkca yazıyor, davalarınızı siz takip edin dilekçe lazımsa gönderelim, ama yok derseniz ben avukat istiyorum buyrun arayın, seçim sizin. Ama hala karalamalar, iftiralar, bilmem nerde bir grup kurulmuş kuran şu bu, kısaca soytarılık.

Sıkıntılarınızın çok olması, yapılan haksızlıkların boyutu, yaşanan bu hukuksuzluklar tabiki insanların ruh halini bozuyor, bunu bir yere kadar anlarız, Buna Halden anlamak denir, ama bunun dışa vurumu sağda solda iftira niteliğinde dedikodu yapılması olarak gelişirse işler değişir. Haksızlığa uğrayan değil, haksızlık yapan olursun, haksızlık yapan devletten mahkemelerden, siyasilerden bir farkın kalmaz, sana haksızlık yaptığını düşündüğün kişiden senin ne farkın var.Ne hakkı, neyin hakkını arıyorsun?

Aslını bilip bilmeden arkadaşlara iftira atacaksın, haksızlık yapacaksın sonrada çıkacaksın devlet, mahkeme bana haksızlık yapıyor diyeceksin adınada çek mağduru diyeceksin.

Sana haksızlık yapıldığına inanıyorsan, bunun dışa vurum yolu farklıdır. Avazınızın çıktığı kadar, korkmadan, sıkılmadan, haykırarak, muhataplarınızdan hakkınızı ararsınız..

Bunları sadece bu sitede sağa sola sataşarak yaptığınıza inanıyorsanız sadece vicdanınızda, üfürükten körük ferahlığı hissi oluşur, hepsi o kadar..

Samimi iseniz şapkayı önünüze koyup düşünmeniz gerekiyor, zaman ne getirir bilinmez ama bu gidişle bu ortamda kalmayacak, bir başka yerde kalmayacak, hakkını arayan mücadele eden bir kaç kişide kalmayacak..

"Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşıdakinin seni anlayabildiği kadardır" Hz. Mevlana

Taahhütnamede yer alan birinci yıl taksidini ödeyemeyen ve haklarında yeniden infaz devam kararı çıkan arkadaşlarımız mutlaka bu karar itiraz etmelidirler, bu konuyla ilgili itiraz dilekçe örneği " UYARLAMA ÖRNEK DİLEKÇE" sayfasında yer almaktadır.

Yine erken ibraz, şikayet hakkı, vekaleten çeklerden dolayı uyarlama talepleri red edilen, yapılan itiraz ağır ceza mahkemesince red edilen arkadaşlarımız varsa, örnek yargıtay içtihatlarını dilekçelerine ekleyerek ilgili adliyenlerin başsavcılıklarına müracaat etsinler.

Kararları kesinleşmiş yada, taahhüt vermiş olup 3/1 e uymama konusunda yeniden şikayetçi olunmuş arkadaşlarımız bu konuyla ilgili Uyarlama dilekçesi, mahkemelere başvuruların nasıl yapılacağı, dilekçelerine ekleyecekleri emsal kararlar, yine bu konuda verilmiş yargıtay içtihadı gibi bilgi ve belgeleri isteyen arkadaşlarımız SİTE İLETİŞİM'e, çeklerin yazıldığı tarihi, mahkeme karar tarihlerini, ifade verip vermediklerini, tebligat alıp almadıklarını, çeki imzalayan kişi ve yetki durumlarını da anlatan bilgi mahiyetinde yazı göndersinler.
Gerekli her yardımı yapmaya hazırız.

Etiketler: Çek yasası mağdurları, taahhütnameye uymama, çek mağduru, karşılıksız çek, çek yasası, yargıtay içtihatlar