6545 Sayılı Kanun Ödenmeyen Adli Para Cezalarının İnfazı

Adli para cezaları açık cezaevi denetimli serbestlik kamuya yararlı işte çalışma
5275 sayılı Kanunun ,Adli Para Cezalarının infazını düzenleyen 106. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle Adli Para Cezasınını ödenmemesi sebebiyle ceza evinde bulunan mahkumların tahliyesini gerçekleştirmek için tahliye işlemlerine başlanmıştır.

TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Kanun No. 6545
Kabul Tarihi: 18/6/2014

MADDE 81 – 5275 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve on birinci fıkrasına “İnfaz edilen hapsin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya kamuya yararlı işte çalışmanın” ibaresi eklenmiştir.

(3) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.”

(8) Hükümlü, hapis yattığı veya kamuya yararlı işte çalıştığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır veya kamuya yararlı işte çalıştırılma sona erer.”

Taahhüdü ihlal Hapis Cezaları Kaldırılsın

Borçlunun ödeme şartını ihlali, İİK. 340 tazyik hapsi, denetimli serbestlik banka borcu hapis, haciz hapis cezası, icra dairesi hapis cezası
İcra sırasında alacaklı tarafa veya vekiline ödeme taahhüdü verilen ve bu borcu ödemeyenlerin "Borçlunun ödeme şartını ihlal"(taahhüdü ihlal) edenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.

Resmi kaynaklara göre 2012 yılında borçlunun ödeme şartını ihlal gerekçesiyle açılan 221 bin 238 davadan 140 bin 524'ünde 3 ay tazyik hapsi kararı çıktı. Bunlardan 21 bin 923'ü yakalanarak cezaevine konuldu, diğer sanıklar polis veya jandarma takibinden gizlenerek kaçak durumda kaldı

Söz konusu durumun karşılıksız çek davaları ile benzerlik taşıdığını ileri süren davalı ve avukatları, borçlunun ödeme şartını ihlal tazyik hapis cezalarının paranın geriye ödenmesini sağlamadığını belirterek, bu yüzden daha ekonomik bir yaptırım uygulanmasının yerinde olacağını savunuyor. Bu önerilere bir dönem Ankara Ticaret Odası Başkanlığı yapmış olan CHP Milletvekili Sinan Aygün ile MHP Kütahya Milletvekili Prof.Dr. Alim Işık destek veriyor.

İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi alacaklının iştiraki ile icra dairesinde belirlenen borcunu ödeme şartını makul bir sebep olmaksızın ihlal edenlerin 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasını öngörüyor. İstanbullu girişimci Oktay Çakar, bu davalar yüzden mahkemenin yolunu tutanlardan. Büyük bir firmanın ana bayii olan Oktay Çakar, 2010 yılında 4 çek alır ancak bu çekleri ödeyemez. İş yerine İcra işlemlerinin yapılmaması ve için alacaklılara ödeme taahhüdünde bulunur. Bu ödeme Taahhüdünü yerine getiremeyince hakkında İcra Ceza Mahkemesinde "Borçlunun ödeme şartını ihlal" davaları açılır. Açılan 4 davadan da üçer ay toplamda 12 ay hapis cezası alan Oktay Çakar, açılan bu 3 davadan 2 yıllık zaman aşımı nedeni ile kurtulur. Bir davada da hâkim kararı ile denetimli serbestlikten yararlanır. Ancak bu denetimli serbestlik kararı Yargıtay’da bozulur. Devamlı mahkemelere gidip gelen Oktay Çakar’ın işleri bozulur, nihayetinde ödediği borçlar 4 milyon liraya dayanır. "Kanun, ‘makul sebeplerle ödeyemeyenlere ceza veriliyor’ diyor ancak bu kural mahkemelerce uygulanmıyor." diyen Oktay Çakar, "Maalesef benim borcu ödeyip ödeyememe durumuma bakılmadı, gelirim araştırılmadı.” ifadesini kullandı. Çakar, taahhüdü ihlalde denetimli serbestlik uygulanabileceği fakat Mahkemelerin bu kurala uymadığını da kaydetti.