Tazyik Hapsi (Taahhüdü İhlal) Zamanaşımı-Yargıtay Kararı

Borçlunun ödeme şartını ihlal zamanaşımı, 10 günlük süre teslim olmama, kredi kartı borç ödememe ceza
Cumhuriyet savcılığı ilamat bürosunun 19.03.2014 günlü istemi ile hükümlünün zamanaşımı süresinden önce yakalanmasının ceza zamanaşımını uzatıp uzatmayacağı hakkında mahkemeden bir karar verilmesi talep edildiği, İstanbul Anadolu 7. İcra Ceza Mahkemesinin 21/03/2014 tarihli ve 2011/457 esas, 2012/41 sayılı ek kararı ile, 14/03/2014 tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımını dolduğundan kararın ortadan kaldırılmasına ve infazına yer olmadığına karar verildiği, itiraz üzerine mercii İstanbul Anadolu 8. İcra Ceza Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2014/23 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.06.2014 günlü kanun yararına bozma istemine atfen Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesinde;

Disiplin ve tazyik hapsinin bir "hapis" cezası olmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 2. maddesinde tanımlanan "disiplin hapsi" kavramı içinde kaldığının anlaşılmasına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 71. maddesinde düzenlenen ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususların disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli olmadığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 354/2. maddesinde yer alan ceza zamanaşımı süresinin kesilmesine ilişkin başkaca bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı gözetilerek, mercii İstanbul Anadolu 8. İcra Ceza Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2014/23 değişik iş sayılı kararı isabetli olduğu cihetle, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.06.2014 gün ve 2014-12960/43273 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.07.2014 gün ve KYB. 2014/250944 sayılı ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. Yargıtay kararının Tam Metni Aşağıdadır..

Kredilerinizi Bankadan Değil Kooperatiflerden Kullanın

Kredilerinizi Bankadan Değil Kooperatiflerden Kullanın
Esnafın zorlu bir kış dönemi geçireceğini söyleyen Kredi ve Kefalet Kooperatifi ile Alanya Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Velittin Yenialp "Kredilerinizi bankadan değil kooperatiflerden kullanın, kredi maliyetinizi düşürün" dedi

Kredi ve Kefalet Kooperatifi ile Alanya Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Velittin Yenialp, kış mevsiminin esnaf için çok zor geçeceğini söyledi. Başkan Velittin Yenialp, "Esnaf kira borcunu zor ödüyor. Çek ve senetlerini de çok zor ödeyecek. Bunun için önlemleri almak gerekiyor. Şu an bizim borcundan dolayı hapiste bulunan esnafımız görünmüyor. Kış ayları içerisinde taahhüt veren esnaflar "Taahhüdü ihlal" suçundan cezaevinde kalmakla karşı karşıya kalacak.

Bu nedenle esnaftan kesinlikle taahhüt vermemeleri, bunun yerine ucuz kredi kullanmalarını öneriyoruz. Esnaf, kredi kefalet kooperatiflerinden ucuz kredi kullanabilir. Bankaların faiz bandı yüksek. Bankaların aylık yüzde 16 faiz uygulamaları var. Esnaf kooperatiflerinde bu oran yüzde 4. Esnafın çok büyük bir vukuatı olmadığı müddetçe bankadan ibra etmişse yani borcunu ödemişse kooperatifler onlara yardımcı olur" dedi.

Vatandaşların AVM ve cep marketleri tercih etmemesini de isteyen Başkan Velittin Yenialp, "Zaten hiçbir şey daha kötü yapılmadan daha ucuza satılamaz. Yerel yönetimin desteği konusunda ise geçtiğimiz seneye göre çok iyiyiz. Vitrin ve saat uygulaması bizi yeterince rahatlattı. Bunun için şu anda biz yerel yönetimden memnunuz" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ersan Şen - İcra Memuru İşlemleri- Haciz

icra dairesi, icra memuru, işyerine haciz, ev haczi Kredi kartı borcu, banka bireysel kredi borcu, konut kredisi,
İnsan hayatında haklar ve borçlar vardır. Hukuki ilişkilerden kaynaklanan borçların ödenmesi gerekir. Hukuk düzeninde; hiç ödenmeyen veya eksik ödenen borçların takip ve tahsilini alacaklının kendisi yapamaz. Bizde hak sahibi tarafından alacağın tahsili kabul edilmemiş, hatta suç sayılmıştır. Alacaklıya tahsilat konusunda meşru olmayan zeminde yardım eden de “yağma” suçunu işlediği iddiası ile suçlanır.

Kısaca, bir senet veya hukuki ilişkiden kaynaklanan alacak varsa veya bir borcun sahibi olmamakla birlikte, kefil veya üçüncü kişi sıfatı ile yasal dayanakla sorumluluk gündeme gelmekte ise, alacağın borçlu ve sorumlu diğer kişilerden tahsili için icra müdürlüklerine ve mahkemelere başvurulması şarttır.

Elbette adaletin hızlı olanı makbuldür. Ancak bu sürat, borçlu veya borçtan sorumlu olduğu iddia edilmekle birlikte aslında borçlu veya borçtan sorumlu olmayan kişileri de mağdur etmemelidir. “Hukuk devleti” ilkesi, sadece alacaklı için değil, herkesin, bu kapsamda da “borçlu” veya “sorumlu” olduğu ileri sürülen kişilerin de haklarını gözetmelidir.

Bir alacak borçlusu tarafından rızası ile ödenmemişse, bu alacağın tahsilinde en çok kullanılan yol borçlu aleyhine icra takibi başlatmaktır. Alacaklı, esasında alacak iddiasında bulunmaktadır. Bu iddiaya karşı borçlunun da kendisini savunma hakkı vardır. Bu nedenle, ihtiyati haciz dahil tüm haciz ve muhafaza ile icra takibine ilişkin tebligatlarda yasal yükümlülüklere uygun davranmak, borçla ilgisi olmayan kişileri rahatsız etmemek, borçlu muamelesine tabi tutmamak ve hukuktan ayrılmamak gerekir.

İcra Ceza Mahkeme Kararlarına C.Savcısının itiraz Hakkı

taahhüdü ihlal, cumhuriyet savcısı, icra ceza mahkemesi kararları, itiraz savcı itiraz
ÖZET: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İcra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır” şeklindeki 353/3. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır” şeklindeki 260/1. maddesi karşısında, İcra Ceza Mahkemelerinin vermiş oldukları kararlara karşı Cumhuriyet Savcılarının itiraz kanun yoluna başvurma hakları olduğu kabul edilmiştir.

T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi

Esas No : 2014/54
Karar No : 2014/1316
Tebliğname No : KYB - 2013/387310
Karar Tarihi : 22.01.2014

ilgili Maddeler; 2004 Sayılı Kanun. Madde 340, 353; 5271 SY. Madde 260/1, İİK. Madde 340

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03.12.2013 gün ve 2013/18016/73011 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16.12.2013 gün ve KYB.2013/387310 sayılı ihbarnamesi ile;

Taahhüdü ihlal Mağduru Bu Bayram da Evine Gidemiyor

Banka kredi borcu, kredi kartı borcu, dava sorgulama, dava öğrenme, açılmış mahkeme öğrenme, dava sonucu, bireysel kredi kredi kartı banka borcuna hapis
Akıl kabiliyetini yitirdiğimiz bu ülkede, başarılı ekonomi palavrası içinde birileri sahte hayallerle caka satarken, ‘hayaldi gerçek oldu’ sloganı gölgesinde milleti felaketin eşiğine getirdi.

Ülkede, aileleriyle birlikte bankaların ağına düşen 1 milyon kişiye yakın taahhüdü ihlal mağduru bu bayram da evlerine gidemezken, döviz kredisi mağdurları bankaların insafına terk edilmişken, insanlar gırtlağına kadar borca batmışken, 10 milyonu aşkın insan yeşil karta bağlanmış, 13 milyona yakın kişi yatağa aç girerken, bu ülkeyi yönetenlerin nutuk atmaya hakkı olamaz.

Kimse kısa vadeli borç rekor kırıp 130 milyar dolar sınırını aşmışken, icralık gayrimenkullerde patlama yaşanmışken, iflas etmiş Avrupa ile kendini kıyaslayıp başarı hikâyesi yazmaya kalkmasın.

Zaten ümidini AB’nin gerçekleşmeyecek, kısmî gerçekleşse de bize faydası olmayacak parasal genişlemesine dayandıran, ABD’nin faiz artırımına geç gitmesi için dua eden bir ekonominin, bu mukayesiyi yapması kadar anlamsız bir durum olamaz.

Sadece bu bile saçma sapan hayaller kuranların, kendisini dev aynasında görenlerin, düşler diyarında gezdiğinin kanıtı değil mi?

Ülkede son 6 ayda icralık hale gelen gayrimenkullerin artış hızının açılımına bakın. El konulan gayrimenkullerin yüzde 34,5’u bağ, bahçe, zeytin ve fındık tarlalarına ait. Yüzde 32,2’si işyeri ve yüzde 30’luk artışta da başlık fabrikalar. Hangi ekonomiden ve nasıl bir başarıdan bahsediyorsunuz?

Taahhüdü ihlal Kanun Yararına Bozma Kararı

icra memeurunun imzası, icra dairesinde yapılan taahhüt, taahhütname hapis cezası iik. 340. madde
İcra ceza mahkemelerinin ne durumda olduğuna dair Yargıtayın kanun yararına bozma gerekçeleri ile ibretlik bir karar,

Toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden,  23/03/2012 tarihli taahhütnamede ilk vade tarihi olan 30/04/2012 tarihinden son vade tarihi olan 30/04/2014 tarihine kadar işleyecek faizin ve ödenecek para miktarının net olarak gösterilmediği,

Taahhüt tutanağında icra memurunun imzasının bulunmadığı! ve bu nedenlerle taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla..

T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y   İ L A M I

Esas No : 2014/56
Karar No : 2014/1317
Tebliğname No : KYB - 2013/387619

          Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26/11/20I3 gün ve 2013-17687/71860 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17/12/2013 gün ve KYB - 2013/387619 sayılı ihbarnamesi ile;

          Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık Memet'in 2004 sayılı icra ve iflas kanununun 340 maddesi gereğince 3 aya kader tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair, Bakırköy 5 İcra Ceza Mahkemesinin 06/05/2013 tarihli ve 2012/593 esas 2013/233 sayılı kararına yönelik ibrazın reddine ilişkin Bakırköy 1. icra Ceza Mahkemesinin 23/07/2013 tarihli ve 2013/93 değişik is sayılı kararım kapsayan dosyanın incelenmesinde,

6545 Sayılı Kanun Ödenmeyen Adli Para Cezalarının İnfazı

Adli para cezaları açık cezaevi denetimli serbestlik kamuya yararlı işte çalışma
5275 sayılı Kanunun ,Adli Para Cezalarının infazını düzenleyen 106. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle Adli Para Cezasınını ödenmemesi sebebiyle ceza evinde bulunan mahkumların tahliyesini gerçekleştirmek için tahliye işlemlerine başlanmıştır.

TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Kanun No. 6545
Kabul Tarihi: 18/6/2014

MADDE 81 – 5275 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve on birinci fıkrasına “İnfaz edilen hapsin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya kamuya yararlı işte çalışmanın” ibaresi eklenmiştir.

(3) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.”

(8) Hükümlü, hapis yattığı veya kamuya yararlı işte çalıştığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır veya kamuya yararlı işte çalıştırılma sona erer.”

Taahhüdü ihlal Hapis Cezaları Kaldırılsın

Borçlunun ödeme şartını ihlali, İİK. 340 tazyik hapsi, denetimli serbestlik banka borcu hapis, haciz hapis cezası, icra dairesi hapis cezası
İcra sırasında alacaklı tarafa veya vekiline ödeme taahhüdü verilen ve bu borcu ödemeyenlerin "Borçlunun ödeme şartını ihlal"(taahhüdü ihlal) edenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.

Resmi kaynaklara göre 2012 yılında borçlunun ödeme şartını ihlal gerekçesiyle açılan 221 bin 238 davadan 140 bin 524'ünde 3 ay tazyik hapsi kararı çıktı. Bunlardan 21 bin 923'ü yakalanarak cezaevine konuldu, diğer sanıklar polis veya jandarma takibinden gizlenerek kaçak durumda kaldı

Söz konusu durumun karşılıksız çek davaları ile benzerlik taşıdığını ileri süren davalı ve avukatları, borçlunun ödeme şartını ihlal tazyik hapis cezalarının paranın geriye ödenmesini sağlamadığını belirterek, bu yüzden daha ekonomik bir yaptırım uygulanmasının yerinde olacağını savunuyor. Bu önerilere bir dönem Ankara Ticaret Odası Başkanlığı yapmış olan CHP Milletvekili Sinan Aygün ile MHP Kütahya Milletvekili Prof.Dr. Alim Işık destek veriyor.

İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi alacaklının iştiraki ile icra dairesinde belirlenen borcunu ödeme şartını makul bir sebep olmaksızın ihlal edenlerin 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasını öngörüyor. İstanbullu girişimci Oktay Çakar, bu davalar yüzden mahkemenin yolunu tutanlardan. Büyük bir firmanın ana bayii olan Oktay Çakar, 2010 yılında 4 çek alır ancak bu çekleri ödeyemez. İş yerine İcra işlemlerinin yapılmaması ve için alacaklılara ödeme taahhüdünde bulunur. Bu ödeme Taahhüdünü yerine getiremeyince hakkında İcra Ceza Mahkemesinde "Borçlunun ödeme şartını ihlal" davaları açılır. Açılan 4 davadan da üçer ay toplamda 12 ay hapis cezası alan Oktay Çakar, açılan bu 3 davadan 2 yıllık zaman aşımı nedeni ile kurtulur. Bir davada da hâkim kararı ile denetimli serbestlikten yararlanır. Ancak bu denetimli serbestlik kararı Yargıtay’da bozulur. Devamlı mahkemelere gidip gelen Oktay Çakar’ın işleri bozulur, nihayetinde ödediği borçlar 4 milyon liraya dayanır. "Kanun, ‘makul sebeplerle ödeyemeyenlere ceza veriliyor’ diyor ancak bu kural mahkemelerce uygulanmıyor." diyen Oktay Çakar, "Maalesef benim borcu ödeyip ödeyememe durumuma bakılmadı, gelirim araştırılmadı.” ifadesini kullandı. Çakar, taahhüdü ihlalde denetimli serbestlik uygulanabileceği fakat Mahkemelerin bu kurala uymadığını da kaydetti.

Bu Maaşla Geçim mi Sağlanacak Borç mu Ödenecek?

Kredi kartı borcu, Bireysel Kredi Borcu, ferdi kredi borcu, Banka bireysel kredi, Banka ferdi Kredi, Banka borcu yapılandırma
Murat Avcı, 44 yaşında bir maden işçisiydi. 12 yıl çalışıp aynı maden ocağından emekli olmuştu. Ancak aldığı emekli maaşı kredi borcunu ödemeye yetmeyince 2 yıl önce tekrar aynı madende işe başladı.

Biri 14 aylık olmak üzere iki çocuğu olan talihsiz madenci Murat Avcı'nın Akhisar Devlet Hastanesinde cesedini bekleyen kız kardeşi Ayşe Er, ağabeyim 12 yıl aynı madende çalıştı emekli oldu, sadece 2 ay emekli kalabildi Bankalara kredi borcu olduğu için çalışmaya mecbur kaldı, aynı madende tekrar işe başladı. Madende bin lira maaş veriyorlar. O maaşla geçimini mi sağlayacak banka kredisini mi ödeyecek? Ağabeyim "Bir lokma ekmek için canından oldu". dedi.

Madencilerin kredi kartı borcu, yaşanan dramların sebeplerinden birisi olarak gösterilse de, bu sorunun tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu da unutmamak gerekiyor. Zor şartlar ve vatandaşın borç yükü!sorunu hiç de küçümsenecek gibi değil. 2014 yılı Ocak_Nisan döneminde 541 bin kişi kredi kartı borcunu ödeyemedi. Bu dönemde bireysel kredi borcunu ödeyemeyen kişi sayısı ise 398 bin kişi. Banka kredilerini ödeyemeyen kişi sayısı 940 bini buluyor. Üstelik 2014 yılında ekonominin küçülmesi bekleniyor. Bu küçülme zaten var olan işsizliği daha da artırma olasılığını güçlendirirken, vatandaşın bankalara olan borcunu ödeyebilmek için daha zor koşullarda çalışmaya razı olmasının önünü açacak.

Soma katliamında hayatını kaybeden 301 madenciye şehit denilmesine rağmen madencilerin bankalara olan kredi borçları ailelerine kalacak ve bu borçları aileler ödemek zorunda kalacak. Soma katliamının ardından işçilerin bankalara olan kredi borçları için, bankaların bu borçları sildiklerini açıklamaları ardından banka kredisi kullananlar için hayat sigortası zorunluluğu olduğu ve bunların sigorta kapsamında karşılığı silineceği etraflıca konuşuldu.

HGK; Borçlunun Evine Haciz, Aile Konutu

Banka, konut kredisi, Eve haciz, evin icrada satışı, ev haczi, aile konutu banka borcu ev satışı, dava sorgulama banka ipotek
İcra İflas Hukukunda kural olarak borçlunun malvarlığını teşkil eden mal, alacak ve hakları, alacaklılarına karşı bir tür teminat oluşturur. Borçlunun malvarlığını oluşturan mal, alacak ve hakları borç için haczedilebilirse de, borçlunun ve ailesinin yaşama ve ekonomik varlığını sürdürebilmesi için istisnai olarak bazı mal ve haklarının haczedilemeyeceği kabul edilmiştir.

Öte yandan, İcra İflas Hukukunda alacaklının alacağına ulaşması da asıl olandır. Bunun için bir taraftan borçlunun asgari düzeyde yaşam koşullarını elinden almamak, diğer taraftan alacaklının alacağına kavuşmasını kolaylaştırmaktır. Şikayete konu istemde mahkemenin aldığı bilirkişi raporu yeterli görülmediğinden bozma ilamında da değinildiği gibi şikayet edenin sosyal ve ekonomik durumu da gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekir.

Haczedilemeyen mal ve hakları düzenleyen 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 82/12.maddesinde, borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği belirtilmiştir. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Borçlunun sahip bulunduğu evin kıymeti, kendisinin ve ailesinin ihtiyacına cevap verecek normal bir evin bedelinden fazla ise, o zaman icra müdürü, borçlunun evini haczeder ve satar. Satıştan elde edilen paradan, ilk önce borçluya haline uygun bir ev alabileceği kadar para bırakılır; artan para ise evi haczettirmiş olan alacaklıya ödenir.

İcra Dosyaları Arttı, Mafya Usulü Tahsilat Başladı

Banka, Kredi kartı borçları, kredi borcu, hukuk büroları, eve haciz, tebligat, ev haczi varmı, bankalar eve hacize gelebilirmi, avukat eve haciz getirimi, bankalara borç zamanaşımı, tazyik hapsi, banka borcuna hapis
İcra müdürlüklerinde her geçen gün dosya sayısında büyük artış yaşanıyor, alacaklı ile borçlu arasına giren hukuk büroları da, mafya usulü tehditlerle vatandaştan para toplamaya çalışıyor. İcra dairelerinden gelen tebligat izlenimi verilmiş postalarla, Kapınızı çilingirle açar gireriz, evde bulunan bütün eşyalarınızı haczederiz, hakkınızda 3 aydan 6 aya kadar hapis davası açarız gibi benzer ifadelerin yazılı olduğu metinler vatandaşları korkutmak, paniğe sevk etmek ve tahsil edilemeyen borçları almak için kullanılıyor.

Bankalar da mafya hukuku bu benzer sisteminden geri kalmıyor. Bazı bankalar, Hukuk Bürolarını kullanarak hiç bir yasal süreç başlamamış olsa dahi “borcunuz icralık, hakkınızda hapis davası açıldı" yazılı usulsüz tebligatlarla vatandaşı gecikmiş borçlarını ödemeye zorluyor.. Gönderilen bu usulsüz tebligatlarda icra dairesi adı ve icra dosyasına dair bilgiler yer almadığı gibi, çoğu zaman borçlu adresini değiştirmiş ve bu adrese sonradan taşınmış borçla ilgisi bulunmayan vatandaşlar bu tehdit mektuplarının kendisine geldiğini sanarak korkuya kapılıyor.

Trabzon’da son beş ay da 16 bin 504 vatandaş icralık oldu. 2013 yılında açılmış bulunan icra takip dosyalarından 2 bin 173’ü bu yıl yenilenerek yeniden icra işlemlerine dahil oldu. Vatandaşlar hakkında borcundan dolayı icra takibi başlatanlar arasında ilk sırada bankalar alıyor. Bankaları sırasıyla, telefon şirketleri, internet şirketleri ve ev eşyası satan mağazaların takip ediyor. Uzmanlar, artan icra takip dosyalarının nedeninin, firmaların bankalara borçlanmasını, vatandaşlarında kredi ve kredi kartı kullanımının arttırmasına bağlıyor.

Tazyik Hapsinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma İşlemi

Kapalı Cezaevi, taahhüdü ihlal yakalanma açık cezaevi, denetimli serbestlik Adalet Bakanlığı denetimli serbestlik 2 yıla çıkarılması
Taahhüdü ihlal, Nafaka borcunu ödememek ve Adli para Cezasından verilen Tazyik Hapsinde, Savcılıkça gönderilen çağrı kağıdında ihtar olup da süresinde teslim olmayıp yakalanan mağdurlar kapalı cezaevine gönderiliyordu. Savcılıkla kişiye gönderilen çağrı kağıdı EK 1 de yer alan ihtarı içermiyor ise kişiye yeniden süre vermeden kolluk marifetiyle kapalı cezaevine gönderiyordu. Adalet Bakanlığının bu son yazısına göre, 10 gün içinde savcılığa gelmesi istenen çağrı kağıdına istinaden hakkında yakalama çıkartılan kişi yakalandığında, yeniden Açık Ceza İnfaz Kurumuna teslim olması için 10 gün süre vermesi gerekiyor.

Adalet Bakanlığının görüş yazısında, tazyik hapislerinde, çağrı kağıdına istinaden süresinde teslim olmayanlar, haklarında yakalama çıkarılmış olan şahıslar yakalandıklarında, Savcılıkça 10 gün süre verilip salıverilecekler.

Bazı yer savcılıklarınca, tazyik hapsi nedeniyle haklarında yakalama kararı çıkarılan şahıslar, yakalandıklarında 10 gün süre vermeden kolluk marifetiyle Açık Ceza İnfaz Kurumuna gönderiliyordu. Savcılıklar Taahhüdü ihlal, Nafaka borcunu ödememek ve Adli Para cezalarından verilen tazyik hapislerinde, yakalanan şahıslara 10 gün süre verip belirtilen Açık Ceza İnfaz kurumuna teslim olmasını, kişinin teslim olmaması durumunda hakkında tekrar yakalama çıkarılacağı ve yakalandığında kolluk marifetiyle Kapalı İnfaz Kurumuna alınacağı ihtarını içeren belgeyi verecek ve kişi kişiyi serbest bırakacaktır.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü görüş yazısı aşağıdadır.

Taahhüt Mağduru Hastanede Tutuklandı

Taahhüt mağdurları, taahhüdü ihlal, borçlunun ödeme şartını ihlal, ödenmeyen borç hapis cezası, yakalama hastane tedavi, aranması olan hastanede yakalanır mı, özel hastane
Taahhüdü ihlal nedeniyle tutuklama çıkarılan Hasan Türköz, ameliyat olduğu özel hastaneden polisler tarafından Devlet Hastanesine götürülerek mahkum odasına kapatıldı.

Zonguldak Ereğli ilçesinde yaşayan 30 yaşındaki Hasan Türköz yıllar önce eşine aldığı makinenin borcunu ödeyemediği için avukata taahhüt vermiş, verdiği taahhüdü eşinin cilt kanserine yakalanması, kızının kalbinde ki rahatsızlığı ve kendisinin belindeki rahatsızlığı nedeniyle bu borcu ödeyememiş.

Eşinin tutuklanmasını anlatan 34 yaşındaki Meryem Türköz, eşinin belinde bulunan platinin kırılması sebebiyle özel hastanede 18 Şubat tarihinde ameliyat olduğunu, 19 Şubat'ta da polis tarafından hastanede eline kelepçe vurularak tutuklandığını ve özel hastaneden alınarak Devlet Hastanesine getirildiğini, Devlet Hastanesinde ki doktorun eşinin yatması gerektiğini belirtmesi üzerine, eşinin cezaevine değil, mahkum odasına yatırıldığını söyledi.

Meryem Türköz, eşinin belinde yaşadığı rahatsızlık sonucu platin takıldığını ve çalıştığı iş yerlerinden hastalığı nedeniyle çıkmak zorunda kaldığını ve çalışamadığını, eşinin bu durumdan kurtulması için yetkilerden yardım istedi.

Eşinin yaşadıklarını anlatan Meryem Türköz "Bundan yıllar önce eşim bana hediye bir makine almıştı. Bu makineyi aldığından sonra eşim ameliyat geçirdi, çocuğumun ve benim de hastalığı nedeniyle bu borcu ödemeyi unutmuş. İcralık olunca da Taahhüt imzalamış. Taahhüt ödenmeyince habersiz tutuklaması çıkmış, dava açıldığı ve tutuklama çıktığından haberi yoktu ve şu anda hastanede hasta haliyle ameliyatlı tutuklu olarak duruyor. Ne yapacağım, ne edeceğim bilmiyorum. İki çocukla ortada kaldım. Avukat 2 bin 400 lirayı hemen istiyor. Ben bu parayı nereden bulayım? Ben çocuklarıma mı bakayım, Avukata mı para bulmaya çalışayım? Kaldı ki benim hiç bir gelirim de yok"

5 Çocuğu Bulunan Çift Borç Ödenmezse Cezaevine Girecek

tazyik hapsi taahhüdü ihlal 2013, taahhüdü ihlal cezası 2013, taahhüdü ihlal 2014, taahhüdü ihlal cezası 2014, borçlunun ödeme şartının ihlali,  borçlunun ödeme şartını ihlali karar mahkumiyet kesinleşmediTekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçesinde yaşayan Kemal Karaboğa ve Cevriye Karaboğa çiftinin çocukları 3 yaşındaki Yasin, 7 yaşındaki Derya ve Deniz, 12 yaşındaki Gizem ve 16 yaşındaki Ayşenur anne ve babalarının borçları nedeniyle cezaevine gireceği korkusunu yaşıyor.

35 yaşındaki Kemal Karaboğa ve 31 yaşındaki Cevriye Karaboğa çifti bir hafta içinde 10 bin TL bulamadıkları takdirde taahhüdü ihlal suçu cezaevine girecek. Başbakan Erdoğan'dan yardım isteyen anne Cevriye Karaboğa, "Başbakanımız 3 çocuk istedi biz 5 çocuk yaptık. şimdi 5 çocuğum da ortada kalacak. Eşimle birlikte cezaevine girdikten sonra onlar bir başına ne yapacaklar? Başbakanımızın bize yardım etmesini istiyoruz" dedi.

Anne Cevriye Karaboğa, Biz cezaevine girdikten sonra çocuklarımızı Çocuk Esirgeme Kurumu alacak. Şimdi çocuklarım da bana "anne bizler banyomuzu yaptık çocuk esirgeme yurduna temiz gidelim. Öğretmenimize de söyle biz okulumuza gidemeyeceğiz, belki o bizlere yardımcı olur" diyor. Çok perişan bir durumdayız. Bize yardım edin diye konuştu.

Marmara Ereğlisi ilçesine bağlı Yeniçiftlik beldesinde oturan Cevriye ve Kemal Karaboğa çifti, 2012 yılında memleketleri Sinop’ta geçimlerini sağlamak için hayvan satıcısından 34 bin TL senet karşılığında 50 adet küçükbaş hayvan aldı. Ancak alınan hayvanlardan 20 tanesi hastalığa yakalanarak öldü. Hayvanların ölmesiyle masrafları karşılayamayan aile, geriye kalan 30 küçükbaş hayvanı 14 Bin TL'ye satarak borçlarının bir kısmını ödedi.

İshak Beyazay TV 5 Taahhüt Mağdurları Programı

Kredi kartı, Banka, avukat haciz, taahhüdü ihlal, bankalara borçlu vatandaşlar,  icra iflas kanunu, tazyik hapsi denetimli serbestlik, borç intiharları
Yazıma başlamadan önce açık seçik ifade edeyim ki, maksat borçluya sahip çıkıp, alacaklıyı mağdur etmek değildir. Alacaklı alacağını almalı, borçlu olan şahıslar da borcunu ödemek için mücadele etmelidir.

Benim üzerinde durduğum sistemin yanlışlığına dikkat çekmekten başka bir şey değildir. Var olan mevcut sistem sürekli mağdur oluşturmaktadır. İşportada peynir ekmek satar gibi kredi kartı dağıtıldı. Dağıtılırken birçoğunun bunları ödeyemeyeceği bilinmesine rağmen, gelirine bakmaksızın herkesin cebine kredi kartı girmesi sağlandı.

Böylece herkes borçlandırılarak, kontrol edilmesi daha kolay hale getirildi. Televizyondaki reklamlar olsun, diziler olsun hepsi tüketmeye yönelik yayınlardır. İnsanlar özendirilerek, borçlandırılmaktadır. İnsanlar cüzdanlarında adeta patlamaya hazır bir bomba taşımaktadırlar. Bu bomba birçok ailenin ocağını söndürdü ve söndürmeye devam etmektedir.

Borçlanan insanımız, avukatlar tarafından bunaltılarak, taahhüt vermeye zorlanmaktadır. Avukatlar kısmen de olsa yaptıkları baskılar sonucunda bunu da başarmışlardır. Taahhüdün ne anlama geldiğini bilmeyen birçok kişi, cahilliğinin kurbanı olmuştur. Okuyucularımızın daha iyi anlaması için “Taahhüdü ihlal hapis”cezası ne anlama geliyor açıklayalım. 2004 sayılı İcra iflas kanunu 340. Madde gereği taahhüdü ihlal suçu; “111’nci madde mucibince veya alacaklının muvafakatı ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartının, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.“ Kanun böyle diyor.

HSYK; Taahhüdü İhlal Tazyik Hapislerinde Erteleme

Taahhüdü ihlal tazyik hapsinde hastalık nedeni erteleme, Taahhüdü ihlal hapis cezasında hamile, gebelik nedeni erteleme, Taahhüdü ihlal hapis cezası askerlik nedeni erteleme, ceza zamanaşımıTazyik hapislerinde zamanaşımı konusunda kanun yararına bozma talebi ve sonrasında Taahhüdü İhlal Tazyik Hapislerinde Ceza zamanaşımının hiç bir şekilde kesilmeyeceği gerekçesiyle bozma kararı verilmesi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Taahhüdü ihlal tazyik hapislerinde hastalık ve askerlik nedeniyle erteleme yapılıp yapılmayacağı konusunda görüş sorulmuş ve HSYK görüşünde erteleme olabileceği konusunda görüş bildirmiştir Taahhüdü İhlal tazyik hapislerinde uygulamada tereddütleri gideren Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) görüşü aşağıdadır.

Disiplin ve tazyik hapsine mahkum olan kişilerin cezalarının, infazı engelleyecek nitelikte bir hastalık halinin olması ve 5275 sayılı Kanun’un 16’ıncı maddesinde belirtilen koşulların bulunması halinde ertelenmesinin mümkün olabileceği,

Disiplin ve tazyik hapsine mahkum olan kişilerin asker olması halinde, 5275 sayılı Kanun’un 117’inci maddesi yollaması ile 1111 sayılı Askerlik Kanununun 39’uncu maddesi uyarınca cezalarının ertelenebileceği,

Erteleme kararı verilmesi halinde ceza zamanaşımının devam edip etmeyeceği hususu mahkemelerin yargı yetkisine ilişkin olması nedeniyle Kurulumuzca Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9 ve 138'nci maddeleri ile 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca, bu konuda görüş bildirilmesi mümkün olmadığından sorunun yasa ve yargı yolu ile çözülmesi,

Gerektiği düşünülmektedir.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) Görüş yazısı aşağıdadır.

Hukuk Büroları, Vatandaşın Kabusu Oldu

Varlık şirketleri banka, kredi kartı borcu, bireysel kredi borcu, icra dairesi, haciz davası, avukatların borçluyu araması, eve haciz, ev eşyalarının haczi          Hukuk büroları, vatandaşın adeta kabusu oldu. Senedini ödeyemeyen, borcu olduğunu bilmediği için icraya verilenler hatta küsurat borçlar nedeniyle icra soruşturmasına uğrayan binlerce vatandaş, kanuni haklarını bilmediği için hukuk bürolarının taciziyle karşılaşıyor. Bazı hukuk büroları Evde olmasanız dahi çilingirle kapıyı açarız kapıyı kırar eve gireriz tehditleri ederken, bazı bankalar da avukat gibi arayarak Borcunuz icralık, hemen borcu ödemezseniz evinize geleceğiz baskısıyla tahsilat yapıyor.

          Tüketici Hukuku Derneğine her gün şikayet başvurusu yapılıyor. Bu şikayet başvurularında; Hukuk bürosundan hakkımda icra davası olduğuna dair mesaj aldım. Muhtarlığa tebligatta bulunduklarını söylediler. Gittim, herhangi bir yoktu. Hukuk Bürosunu Aradığımda, polisle eve geleceklerini söylediler. Evde olmadığımı, söylediğimde ise, çilingirle kapıyı açıp eşya kaldırması yapacaklarını beyan ettiler. Evde kızım tek başına. Giderlerse onun psikolojisi ne olur diye düşündüm daha önce ödediğim senet için 500 lira daha ödedim. Bu hukuki mi?” diyor. Bir başka vatandaş ise haberi dahi olmayan 9 lira borcu için İcralık oldunuz diye arandığını söylüyor. Bu konu hakkında görüş bildiren hukukçular ise, “Haklarınızı öğrenin, paranızı kaptırmayın” uyarısı yapıyor.

          Kredi kartı borcu olan vatandaş ise, çoğu zaman ödenmeyen bu borçlar icra aşamasına gelmediği halde, banka görevlilerince “Kredi kartı borcunuz icralık oldu. Biz hukuk bürosundan arıyoruz. Hemen bir miktar ödeme yapın, evinize gelecek haciz işlemini durdurayım” denilerek aranıyor. "İcra, haciz" kelimesini duyan vatandaş da o panikle ve korkuyla başka şekilde borçlanarak borcunun kat kat fazlasını, "icra dosyası masrafı, avukatlık ücreti" gibi isimler altında ödemek zorunda kalıyor.

CGK, Şirket Müdürleri/Yetkilileri Ticareti Terk Suçu

ticareti terk suçu para cezası, ticareti terk suçu dava zamanaşımı, ticareti terk suçu dilekçe örneği,  ticareti terk suçu unsurları,  ticareti usulüne aykiri terk etmenin cezası,  ticareti usulüne aykiri terk etmek zamanaşımı  İİY'nın 337/a maddesi
Ticareti terk eden borçlunun 6762 sayılı Türk Ticaret Yasası anlamında tacir olmasının gerektiği, 6762 sayılı Kanunun 18. maddesinde ticaret şirketlerinin de tacir olduğunun belirtilmesi nedeniyle ticaret şirketlerinin ve bu anlamda limited şirketin anılan Kanunun 18. maddesi uyarınca tacir olduğunda kuşku bulunmadığı,

İİY'nın 44. maddesinde 'ticareti terk eden tacir' ifadesi kullanılmış olup, bu ifadenin yalnızca gerçek kişi tacirleri kapsadığına ilişkin herhangi bir kısıtlayıcı hükmün konulmadığı, o halde tacir sayılan limited şirketlerin temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmeleri halinde İcra İflas Yasasının 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisna getirilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Yasanın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına da bir engel bulunmadığı,

Diğer yandan İİY'nın 44. maddesinde yapılan değişikliğin 'ticareti terk eden kötü niyetli borçluların' bu davranışlarının önlenmesi amacıyla yapıldığının da gerekçede açıkça ifade edildiği, ticari şirketi temsil ve idareden sorumlu müdür ve yetkililerinin bu suçu işleyemeyeceklerinin kabulü halinde, ticareti terk suçunu işleyen gerçek kişi tacirlerin İİY'nın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerekecek, ancak aynı fiili işleyen ve İİY'nın 345. maddesi uyarınca bu fiilden sorumlu tutulması gereken ticaret şirket müdür ve yetkililerinin ise cezai sorumluluktan muaf tutulmaları anlamına gelecektir ki bunun yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.

İcra Kefilliği, Taahhüdü İhlal Mahkeme Kararı

Kefaleten taahhüt imzalamak, icra kefilliği, borca kefil olmak, icra borcu banka ödeme dekontu, çek mağdurları, taahhüdü ihlal, karşılıksız çek, çek kanunu, borçlunun ödeme şartını ihlal
Aşağıda,Türkiye'de bazı Mahkemelerin ne kadar acınacak hale geldiğine dair ibretlik bir mahkeme karar örneği vardır. İstanbul 18. İcra Ceza Mahkemesi taahhüdü ihlal nedeniyle kişiye 3 ay tazyik hapsi kararı vermiş ve hapis cezasına çarptırılan şahıs, ödemeleri yaptığını, ödemelere ilişkin banka dekontlarını mahkemeye sunduğu halde yapılan tüm itirazları İstanbul 18. İcra Ceza Mahkemesi reddetmiştir. Bu mahkumiyet hükmüne bir üst mahkemeye itiraz edilmiş üst mahkeme olan İstanbul 19. İcra Ceza Mahkemesi çok çarpıcı, düşündürücü tespitlerde bulunmuştur.

İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2011/19536 E. sayılı takip dosyasında sanığın takip borçlusu olmadığı,
İcra dosyasında, sanık hakkında kesinleşmiş herhangi bir icra takibinin de bulunmadığı 3. şahıs sıfatıyla vermiş olduğu ödeme taahhüdünün hiç bir geçerliliği olmadığı, anlaşılmıştır.

Avukata yapılan ödemeler ve banka dekontları konusuna değinmeye hiç gerek yok. Nereden tutarsanız tutun elinizde kalacak insanı ciddi düşüncelere sevk edecek bir mahkeme kararı var ortada.

Denilebilir ki, Mahkeme bu kararı vermiş vermesine, bunun itirazı var, kanun yararına bozması var, yanlış karar bozulur gelir. Doğrudur ya süresi içinde itiraz edilmezse ne olacak? Vatandaş cezaevine girdiğini düşünün! Bunların hesabını kim verecek?

İzmir Mahkemelerinde Taahhüdü İhlal Dava Sayısı 20 Bin

taahhüdü ihlal, nafaka yükümlülüğüne uymama, kredi kartı borçları konut kredisi bireysel kredi otomobil kredisi icra takip davaları
İzmir İcra Müdürlüklerinin odalarına sığmayan bir milyondan fazla icra takip dosyaları, çelik dolaplarda yer kalmayınca geçmiş yıllarda olduğu gibi yine koridorlara istiflenerek yerleştirildi. İcra dosyaları ile boğuşan 28 İcra Müdürlüğü'nün bulunduğu koridorlarda ise geçecek yer kalmadı. Yerlere serilen dosyaları gören vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Sonuçlanan dosyalar, görevliler tarafından alışveriş arabaları ile arşive taşınıyor.

İzmir Adliyesinde faaliyet gösteren 12 ayrı İcra Ceza Mahkemesi, başta taahhüdü ihlal, nafaka ödememe, memur ve imza şikayetlerinden oluşan ceza ve hukuk davalarında 2012 yılında 19 bin 148 taahhüdü ihlal davası, 7 bin 828 nafaka ödememe, 6 bin 790 memur ve imza şikayetleri olmak üzere toplam 33 bin 766 dosyaya bakarken, 2013 yılında bu sayı 20 bin 105 taahhüdü ihlal, 6 bin 119 nafaka ödememe, 4 bin 241 memur ve imza şikayetleri olmak üzere 30 bin 465 oldu. 7 bin 752 dosya da 2014 yılına devretti.

17 Aralık 2013 yılında yaşanan operasyonlar ve bunun ekonomiye olumsuz yansımaları hariç tutulduğunda, 2013 yılı önceki yıllarda yaşanan ekonomik krizin etkilerinin nispeten az görüldüğü bir yıl oldu. Bu durum, icra müdürlüklerindeki dosya sayılarının da nispeten azalması olarak kendini gösterdi.

İcra dosyalarının birinci sırayı, bankalardan alınan konut, bireysel, otomobil ve tüketici kredileri borçları yer alırken ikinci sırada cep telefonu fatura borçları bulunuyor. Cep telefonu davalarını ise kredi kartı borçları ile esnaf ve kefalete ödenmeyen borçlardan kaynaklanan icra takip davaları takip ediyor.