Hukukun üstünlüğü mü, Yargıtayın üstünlüğü mü?

Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanı Sayın Mahmut Gül, hukuk tarihine geçecek bir beyanat vererek önemli bir tartışmayı da başlatmış oldu. Kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde uzun süredir tartışılmakta olan 5941 sayılı yeni Çek Kanunu'nun uygulamasıyla ilgili olarak kendisine yöneltilen "yeni çek yasasının 5'inci maddesinde 'kast' veya 'taksir' gözetilecek mi, yani 3167 sayılı Kanun'da olduğu gibi 'şekli' bir suç olarak mı uygulama yapacaksınız" sorusuna "Yani ne yapacağız, karım doğum yaptı beraat, kaza geçirdim beraat, bu durumda bu yasa uygulanamaz. (…) Bunları dikkate alamayız" şeklinde cevap vererek, hem Anayasa'ya hem Türk Ceza Kanunu'na hem de genel hukuk prensiplerine aykırı bir tutum sergilemiştir. Bu beyanatın ne anlama geldiğini daha iyi analiz edebilmek için, fazla teknik detaya girmeden konuyu özetleyelim:

2005 yılında kabul edilerek yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile, ceza sistemimizde önemli değişiklikler yapılmış, bu arada suçun manevi unsuru konusunda da doktrinde ve uygulamada uzun süredir tartışılan "kusursuz" (objektif) sorumluluk anlayışı terk edilerek suçun ancak "kasıt" veya "taksir"le işlenebileceği kabul edilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun gerekçesinde objektif (kusursuz) sorumluluk esasının terk edildiği açık bir dille belirtilmektedir:

765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda ve Hükûmet Tasarısı'nın bazı hükümlerinde, kişi gerçekleştirmeyi kastetmediği böyle neticelerden objektif olarak sorumlu tutulmaktadır. Belirtmek gerekir ki, bu tür sorumluluk, ortaçağ kanonik hukukunun kalıntısı olan "versari in re illicita", yani hukuka aykırı bir durumda olan bunun bütün neticelerine katlanır anlayışının ürünü olup, çağdaş ceza hukuku bu anlayışı çoktan terk etmiştir. Çünkü kusurun aranmadığı objektif sorumluluk hâlleri kusursuz ceza olmaz ilkesiyle açıkça çelişmektedir. Ülkemiz ceza hukuku öğretisinde uzun süredir objektif sorumluluk hâllerinin ceza mevzuatından çıkarılması gerektiği ifade edilmektedir. Bu talebin yerine getirilmesi, Anayasada öngörülen kusur ilkesinin zorunlu bir sonucudur.

Ayrıca hukuk uygulamasında birliği sağlamak ve hukuk güvenliğini temin etmek maksadıyla TCK genel hükümlerinin (bu arada suçun manevi unsuru kuralının da) bütün özel ceza kanunları ve ceza içeren özel kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen bu yeni düzenleme, TCK'ya aykırı olan bütün özel nitelikteki kanunların taranması ve aykırı hükümlerin tespit edilip değiştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bunu teminen yasa koyucu gerekli düzenleme ve değişikliklerin yapılması için en son 31.12.2008 tarihine kadar süre tanımıştır.

Bu süre içinde birçok kanunda gerekli değişiklikler yapılarak TCK genel hükümlerine uyum sağlanmış ancak Çek Kanunu'nda değişiklik yapılması unutulmuş yahut ihmal edilmiştir. Böyle olunca, 1.1.2009 tarihinden itibaren, o tarihte geçerli olan 3167 sayılı Çek Kanunu'nun TCK genel hükümlerine aykırı olan ceza hükümleri geçerliliğini yitirmiştir. Bunlardan en önemlisi, 3167 sayılı Kanun'da kabul edilen "kusursuz sorumluluk" esasıdır. TCK genel hükümlerine göre suçun oluşması için "kasıt" veya "taksir" gerekirken, 3167 sayılı Kanun kusur aramaksızın ceza verilebilmesini öngörmekteydi.

1.1.2009 tarihi itibariyle oluşan bu yasal boşluk, o günlerde Adalet Komisyonu Başkanı Sayın Ahmet İyimaya ve Ceza Kanunu'nun tasarısının hazırlanmasında da görev alan Prof. Dr. Adem Sözüer tarafından dile getirilmiş olmasına rağmen, ilerleyen tarihlerde konunun üstü her nedense kapatılmıştır. Oluşan yasal boşluğa rağmen verilmiş olan cezalar kaldırılmadığı gibi, mahkemeler yeni ceza vermeye devam etmiş, binlerce insanın hürriyetinin hukuksuzca bağlanmasına, hukuk adamları, barolar ve Yüksek Mahkeme maalesef seyirci kalmıştır. Önümüzdeki günlerde bu sebeple AİHM'de Türkiye aleyhine çok sayıda maddi ve manevi tazminat davası açılması beklenmektedir.

Uzun süre TBMM gündeminde bekleyen yeni Çek Kanunu'nun görüşmeleri ancak 14.12.2009 tarihinde tamamlanabilmiş ve 20.12.2009 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 3167 sayılı eski Çek Kanunu'nda objektif (kusursuz) sorumluluk esasına göre "şekli suç" olarak düzenlenen karşılıksız çek keşide etme suçu, 5941 sayılı kanunda taksire dayalı kusurluluğu gerektiren bir suç olarak tanımlanmış ve böylece suçun niteliği değişmiştir. Bu husus kanun metninde açıkça belirtilmemekle beraber (ki belirtilmesi de gerekli değildir, suçun manevi unsuru için TCK genel hükümlere bakılacaktır), gerekçede şu şekilde açıklanmaktadır:

" Söz konusu suçun oluşabilmesi için, çekin karşılığının, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak, yani en azından taksirle, ilgili çek hesabında bulundurulmaması gerekir. Anayasanın 38 inci maddesinin yedinci fıkrasında düzenlenen ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi bağlamında güvence altına aldığı kusursuz ceza olmaz kuralının gereği olarak, söz konusu suç, objektif (kusursuz) sorumluluğu gerektiren bir suç olarak değil, en azından taksire dayalı kusurluluğu gerektiren bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu itibarla, kişinin, elinde olmayan sebeplerle ortaya çıkan zorunluluk hâli dolayısıyla, örneğin doğal afet, savaş, kaza geçirmesi gibi bir sebeple, çekin karşılığını ilgili hesapta zamanında bulunduramamış olması halinde, ceza sorumluluğu olmayacaktır.

Oysa Yargıtay Ceza Dairesi Başkanı aynı görüşte değildir! "Kaza geçirdim beraat, bu durumda yasa uygulanamaz" demektedir. Kanun koyucunun düzenlemesi Sayın Başkan tarafından maalesef uygun ve uygulanabilir bulunmamıştır. Türk Ceza Kanunu'nun "kusursuz suç olmaz" prensibinin ve yasama organının amacının hilafına, "bunları dikkate alamayız" demektedir Sayın Hakim! Demek oluyor ki, yasama organınca kabul edilen ve fakat uygulamasında güçlük olan yasalar bundan böyle yüksek mahkeme hakimleri tarafından münasip bir zamanda ele alınıp yorumlanacak ve belki de yasa metinlerinin bir kısmı yok sayılarak "uygulanabilir" hale getirilecektir. Böylece son rötuşları tamamlanan yasa ile insanların hürriyetleri bağlanmaya devam edilecektir! Bu uygulamayla Türk hukuk sistemi aynı zamanda "alternatif" bir "yasa koyucu"ya da kavuşmuş olacaktır.

Amacımız olayı karikatürize etmek değil, bir yılı aşkın süredir devam eden hukuksuzluğa yeni bir boyutun eklenmekte olduğuna dikkat çekmektir. 1.1.2009 tarihi itibariyle, ceza içeren hükümleri zımnen yürürlükten kaldırılmış olan 3167 sayılı Kanuna göre verilmiş bulunan cezaların hükümsüz kalmış olmasına rağmen binlerce insanın hürriyeti, hukuksuzca bağlanmış durumdadır. Yüksek Mahkemenin bu hukuksuzluğu sonlandırması beklenirken, yasa koyucunun açık muradına rağmen "bunları dikkate alamayız" şeklindeki bir "meydan okuma" yeni bir hukuk ihlalidir, yeni bir hukuk skandalıdır. Yasanın uygulamasında zorluk varsa çözümü yasa koyucu bulacaktır. Uygulayıcılar, "piyasa şartları" yahut "fiili zorluklar" sebebiyle ceza hukuku alanında yasaya ve yasa koyucunun amacına aykırı yorumla hukuku eğip bükemez! "Böyle yaparsak suç cezasız kalır" yorumuyla, yasal boşluğa rağmen ceza vermeye devam etmek, hukuk devletinin katledilmesidir. Hukuk devletinde hiçbir merci, TBMM'nin yasama yetkisine tecavüz edemez!

Bunca yıllık hukuk devletinde, hukukun alfabesini tartışıyor olmamız endişe vericidir.

Bitirirken, İtalyan ceza felsefecisi Carrera'yı anmalıyız… Diyor ki Carrera : "Bir tek kişinin bile hukuksuz yere hürriyetinin bağlanmasındansa, yüzlerce suçlunun dışarıda gezmesini yeğlerim.

Mehmet EMANET / Hukuk Müşaviri
Haber Bu linkte>> Dünya Gazetesi

Bu linki Tıklayarak ilgili habere yorum bırakalım arkadaşlar

216 yorum:

  1. merhaba arkadaşlar bu anayasa değişikliği bi af getirirmi ceza evinden yeni çıktım taahhüt verip ama 1 sene sonra yine giricem malesef:(

    YanıtlaSil
  2. http://haber.mynet.com/detay/politika/af-pkk-talebidir/499333
    ''Af, PKK talebidir''
    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''genel af'' taleplerine ilişkin, ''Bu, PKK talebidir, AB dayatmasıdır'' dedi.
    TBMM (A.A) - Bahçeli, partisinin grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Şanlıurfa'da bir mitinginiz olacak. Bunun devamı gelecek mi, Diyarbakır'a gidecek misiniz?'' sorusuna Bahçeli, ''Evet. Türkiye'nin her tarafına gideceğim inşallah'' karşılığını verdi.

    Bahçeli, ''Genel af söylemleri CHP tarafından da dile getirilmeye başlandı. Siz nasıl karşılıyorsunuz?'' şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:

    ''Bu, PKK talebidir, AB dayatmasıdır. CHP, nerede, neye, nasıl duracağını netleştirmelidir. Böyle gelişi güzel, coğrafyaya dağılmış şekliyle siyaset üretilmez. Herkes nerede konuşacaksa konuşsun ama esas söz Başkent olmalıdır.''

    Ya arkadaşlar bu haberin altına bir yorumda siz ekleyin,af neden pkk talebi olsunki.C.evinde pkk terör örgütü üyesi olmaktan yatan 5,000 kişi var deniyor.Ama esnaf tüccar onbinlerce kişi var.Kaldıki pkk lılar geri geliyor pişman değilim af edilmekte istemiyorum diyor zorla serbest bırakılıyorlar.Bu mhp nin başı devekuşu misali kafasını kuma gömmüş bunları görmüyor.Yalnızca hariçten gazel okuyor,o kumdan kafasını çıkardımı bazen.

    YanıtlaSil
  3. Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Projesinin 1. Yuvarlak Masa Çalışması 15-16-17 Mart 2010 tarihlerinde Swiss Otel’de gerçekleştirilecektir.
    Üç gün sürecek çalışma toplantısında , Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinde belirtilen özgürlük ve güvenlik hakkı ile 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkı konuları ele alınacaktır.

    http://www.yargitay.gov.tr/content/view/320/1/

    YanıtlaSil
  4. DEĞERLİ SİTE YÖNETİCİLERİ VE HUKUKÇULARI,

    SİZLERDENDEN ÖNEMLE RİCA EDİYOR VE ÖNERİYORUM!

    1-TÜM MAĞDURLARIN DUYGU VE GERÇEKLERİNİ DE DİLE GETİREN, ANA BAŞLIKLAR HALİNDE ÖZETLENEN, HUHUKSAL DAYANAĞI OLAN ORTAK BİR METİN HAZIRLANMASINI

    2-ULAŞILMASINDA KESİN YARAR GÖRÜLEN KİŞİ VE KURUMLARIN TEL.,FAX,VE E-MAİL ADRESLERİNİN LİSTE OLARAK YAYINLANMASINI

    3-MAĞDUR OLAN İSTİSNASIZ HERKESİN AİLELER DAHİL
    İSİM VE İMZALI OLARAK BU ORTAK METNİ İLGİLİ ADRESLERE ULAŞTIRMASINI
    ÖNERİYORUM.

    AKSİ HALDE BİREYSEL OLARAK YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALAR
    YA AMACINA ULAŞMAYACAK YA DA YANLIŞ BİR YAZIDAN TERS TEPECEKTİR.
    TOPLU HAREKET ETME ZAMANI ÇOKTAN GELDİ GEÇİYOR.
    HERKESE KATKILARI İÇİN PEŞİN TEŞEKKÜRLER
    E.Ç.

    ------------------0----------------

    YanıtlaSil
  5. teşşkür ederim...

    YanıtlaSil
  6. 154
    YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMEME icra mahkemesinde olur
    kısaca
    borcunu ödememe anlamındadır
    bu kararla icra müdürlüğünde icra ve haciz işlemlerine başlanır

    YanıtlaSil
  7. Sn 131

    İyi bir avukatla otur ve "İFLAS ERTELEMEYİ" DEĞERLENDİRİN.

    Allah yardımcın olsun

    YanıtlaSil
  8. 152,

    APO ve yandaşlarına af istenmesine gerek yok zaten. Çünkü apo genel afta bile kapsam dışı yandaşlarına gelince onları zaten tutuklayan yok pişmanım dese yetiyor salıyorlar, hatta pişman değilim diyenleride salıyorlar. Onlarınki suç değilki. Kim dedi sana bu ülkede ticaret yap diye bak en büyük suçu işlemişsin ama jeton geç düştü sadece

    YanıtlaSil
  9. avukat sibel hanım ilginiz için teşekkür ederim.ugur01-avc

    YanıtlaSil
  10. AVUKATSIZ OLARAK BASKA BİR ŞEHİRE VEYA İLÇEDEKİ ADLİYEYE TAAHHUT GÖNDERMEK İÇİN

    1- CEZA ALDIGINIZ MAHKEME KALEMİNİ ARAYIP ESAS VE KARAR NUMARALARINI ÖGRENİN AYRICA MİKTARINI TEYİT EDİN
    BASKA ÖNEMLİ BİR NOKTADA AYRICA AYNI ADLİYENİN İNFAZ KALEMİNİ ARAYIP BASKA DOSYANIZ OLUP OLMADIGINI KONTROL EDİN İŞİNİZİ SAGLAMA ALIN(TECRUBE EDİLMİŞTİR SURPRİZ OLABİLİR)
    2-ARDINDAN SİTEDEKİ TAAHHUT METNİNİ KULLANABİLİRSİNİZ YETERLİ OLUCAKTIR..ARDINDAN ÖGRENDİĞİNİZ MEBLAGI 3 E BÖLUN KÜSURATLA UGRASMAYINIZ YUKARIYA DOGRU YUVARLAYIN VEDE 200-300 TL YUKARIDAN YAZABİLİRSİNİZ MİKTAR YÖNUNDEN REDOLMASIN
    3-BULLUNDUGUNUZ YERE EN YAKIN MAHKEMEDE EVRAKLARI GÖNDERMEK İÇİN ÇEŞİTLİ SURELERDE HER MAHKEMENİN NÖBETİ OLUR BİZLER BUNA MUHABERE NÖBETİ DERİZ.. MUHABERE NÖBETİ KAÇ ASLİYE CEZADA DERSENİZ ANINDA CEVAP ALIRSINIZ ..NÖBETCİ ASLİYE CEZA MAHK KALEMNE MUHABERE YAPACAGINIZI SÖYLEYİN Kİ ÇOK BEKLEMEYİN..
    4- DİLEKÇENİZİN BASINA CEZA ALDIGINIZ ADLİYEYE GÖNDERİLMEK ÜZERE İBARESİ OLSUN..SİZE ORADA BİR MUHABERE NUMARASI VERİLİCEK ONU DA NOT EDİN SÖYLEMEZLERSE SİZ SORUN..NOT ALIN
    5-ARDINDAN
    GÖNDERDİGİNİZ EVRAKIN GİTME SÜRESİNİ ORTALAMA 4 GUN GİBİ DÜŞÜNÜP ASIL MAHKEMENİZİ ARAYIN..MUHABERE EVRAKI VERDİGİNİZ KALEM BİLMEZ O SADECE GÖNDERİR.İŞİNİZ EVRAKI VERDİGİNİZ ANDA BİTER
    EVRAGI GÖNDERDİĞİN İZ KALEME TAAHHUTUM ARDI ULAŞTIMI DERSENİZ EGER YARDIMCI OLUYORLAR.. KARARI OLUMLU MU OLUMSUZ MU CEVABINI MUHAKKAK ALIRSINIZ...
    6- EGER İNFAZ KALEMİNE GİTMİŞ DERSE O DURUMDA TEKRAR İNFAZI ARAYIP TEYİT EDİN MUHAKKAK AKSAMA OLABİLİR UYAPTAN VEYA YOGUNLUKTAN DOLAYI
    7- İNFAZDAN TEYİT ALDIKTAN SONRADA İŞLEMİNİZ TAMAMLANMIS OLUR


    DAHA ÖNCEDE DEDİĞİM GİBİ NOTERDE TUTUKLANMAZSINIZ AMA NOTERE GİDERKEN TUTUKLANIRSINIZ...
    ASLİYE CEZA SİZİ TUTUKLAMAYACAK AMA ASLİYE CEZAYA TAAHHUT VERMEYE GİDERKEN TUTUKLANABİLİRSİNİZ


    YURT DISINDA KONSOLOSLUKTAN VEKALET VERİCEK ARKADASLAR İÇİN DE AYNI HUSUS GECERLİ YANİ KONSOLOSLUK KENDİSİNE TUTUKLAMA TALİMATI GELMEDİĞİ SURECE SİZİ TUTUKLAMA HAK VE YETKİSİNE SAHİP DEĞİLDİR..YETERKİ ORAYA YAKALAMA İLE İLGİLİ RESMİ YAZI YAZILMAMIS OLSUN

    YanıtlaSil
  11. AVUKATSIZ OLARAK BASKA BİR ŞEHİRE VEYA İLÇEDEKİ ADLİYEYE TAAHHUT GÖNDERMEK İÇİN

    1- CEZA ALDIGINIZ MAHKEME KALEMİNİ ARAYIP ESAS VE KARAR NUMARALARINI ÖGRENİN AYRICA MİKTARINI TEYİT EDİN
    BASKA ÖNEMLİ BİR NOKTADA AYRICA AYNI ADLİYENİN İNFAZ KALEMİNİ ARAYIP BASKA DOSYANIZ OLUP OLMADIGINI KONTROL EDİN İŞİNİZİ SAGLAMA ALIN(TECRUBE EDİLMİŞTİR SURPRİZ OLABİLİR)
    2-ARDINDAN SİTEDEKİ TAAHHUT METNİNİ KULLANABİLİRSİNİZ YETERLİ OLUCAKTIR..ARDINDAN ÖGRENDİĞİNİZ MEBLAGI 3 E BÖLUN KÜSURATLA UGRASMAYINIZ YUKARIYA DOGRU YUVARLAYIN VEDE 200-300 TL YUKARIDAN YAZABİLİRSİNİZ MİKTAR YÖNUNDEN REDOLMASIN
    3-BULLUNDUGUNUZ YERE EN YAKIN MAHKEMEDE EVRAKLARI GÖNDERMEK İÇİN ÇEŞİTLİ SURELERDE HER MAHKEMENİN NÖBETİ OLUR BİZLER BUNA MUHABERE NÖBETİ DERİZ.. MUHABERE NÖBETİ KAÇ ASLİYE CEZADA DERSENİZ ANINDA CEVAP ALIRSINIZ ..NÖBETCİ ASLİYE CEZA MAHK KALEMNE MUHABERE YAPACAGINIZI SÖYLEYİN Kİ ÇOK BEKLEMEYİN..
    4- DİLEKÇENİZİN BASINA CEZA ALDIGINIZ ADLİYEYE GÖNDERİLMEK ÜZERE İBARESİ OLSUN..SİZE ORADA BİR MUHABERE NUMARASI VERİLİCEK ONU DA NOT EDİN SÖYLEMEZLERSE SİZ SORUN..NOT ALIN
    5-ARDINDAN
    GÖNDERDİGİNİZ EVRAKIN GİTME SÜRESİNİ ORTALAMA 4 GUN GİBİ DÜŞÜNÜP ASIL MAHKEMENİZİ ARAYIN..MUHABERE EVRAKI VERDİGİNİZ KALEM BİLMEZ O SADECE GÖNDERİR.İŞİNİZ EVRAKI VERDİGİNİZ ANDA BİTER
    EVRAGI GÖNDERDİĞİN İZ KALEME TAAHHUTUM ARDI ULAŞTIMI DERSENİZ EGER YARDIMCI OLUYORLAR.. KARARI OLUMLU MU OLUMSUZ MU CEVABINI MUHAKKAK ALIRSINIZ...
    6- EGER İNFAZ KALEMİNE GİTMİŞ DERSE O DURUMDA TEKRAR İNFAZI ARAYIP TEYİT EDİN MUHAKKAK AKSAMA OLABİLİR UYAPTAN VEYA YOGUNLUKTAN DOLAYI
    7- İNFAZDAN TEYİT ALDIKTAN SONRADA İŞLEMİNİZ TAMAMLANMIS OLUR


    DAHA ÖNCEDE DEDİĞİM GİBİ NOTERDE TUTUKLANMAZSINIZ AMA NOTERE GİDERKEN TUTUKLANIRSINIZ...
    ASLİYE CEZA SİZİ TUTUKLAMAYACAK AMA ASLİYE CEZAYA TAAHHUT VERMEYE GİDERKEN TUTUKLANABİLİRSİNİZ


    YURT DISINDA KONSOLOSLUKTAN VEKALET VERİCEK ARKADASLAR İÇİN DE AYNI HUSUS GECERLİ YANİ KONSOLOSLUK KENDİSİNE TUTUKLAMA TALİMATI GELMEDİĞİ SURECE SİZİ TUTUKLAMA HAK VE YETKİSİNE SAHİP DEĞİLDİR..YETERKİ ORAYA YAKALAMA İLE İLGİLİ RESMİ YAZI YAZILMAMIS OLSUN

    YanıtlaSil
  12. 130-130-UGUR01
    KENDİNİZ VEREBİLİRSİNİZ AVUKATSIZ OLARAK NASIL TESLİM EDİLECEGİNİ BEN YAZMISTIM ANCAK SUANDA ESKİ KAYITLARDAN ULAŞAMADIM..BİR ÖNCEKİ BLOG BASLIGINDA SANIRIM BULABİLİRSİNİZ YADA BANA ULAŞIRSANIZ İZAHI SANIRIM DAHA KISA VE KOLAY OLUCAK.. YADA BULABİLEN ARKADASIMIZ VARSA TEKRAR KOPYALAYIP ATARSA MEMNUN OLURUM

    YanıtlaSil
  13. Arkadaşlar,

    uyaptan yargıtay dosya sorgulama bölümünden dosyalarımı sorguluyorum temyiz ettiğim dosyalarım 10 kısımda diye gözükmesine rağmen temyiz ettiğim 2 adet dosyamı yargıtay dosya sorgulamasında göremiyorum.

    nedeni nedir acaba bilen varmı

    YanıtlaSil
  14. B.Arınç'ın k.Kılıçdaroğlu'na cevabı;genel af kesinlikle yok.

    YanıtlaSil
  15. MHP'den Kılıçdaroğlu'na 'genel af' tepkisi
    MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, 'Genel affa destek verebiliriz' diyen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi.
    Güncelleme:08 Mart 2010 15:49
    Şandır, "Genel af sözünü eden sayın Kılıçdaroğlu bunun gerekçesini de açıklamak durumundadır. MHP olarak bizim bu konuda bir talebimiz, bir kararımız, bir düşüncemiz şu aşamada bulunmamaktadır. Türkiye'nin genel affı değil, işsizliği, yoksulluğu, açlığı tartışması gerekir" dedi.
    http://haber.mynet.com/detay/politika/mhpden-kilicdarogluna-genel-af-tepkisi/499204
    Sizin neyden haberiniz varki talebiniz düşünceniz olacak.Esnaf c.evlerinde kapana kısılmış durumda 5941 sayılı yasa çıktı takip ediyormusunuz mhp olarak da şimdi kalkmış laf ola beri gele hadi yoksulluğu açlığı tartışalım diyorsunuz.Beşiktaş klübünün çarşı grubu bile bu mhp den daha iyi siyaset yapar.Bırakında esnaf c.evinden çıksın dünyadan haberiniz yok köstek olmayın bari.Atı alan Üsküdar'ı geçti uyan mhp uyan.

    YanıtlaSil
  16. EVET ARKADAŞLAR; İKTİDAR VE MUHALEFET MİLLETVEKİLLERİ İLE YAPMIŞ OLDUĞUMUZ GÖRÜŞMELERDE; ''SİZİN SORUNUNUZU ÇÖZDÜK,SORUNUNUZ DEVAM EDİYORMU HALA'' DİYEREK HERŞEYİ SÜT LİMAN SANIYORLAR.LÜTFEN ARAYIN ŞU ADAMLARI.. FAX ÇEKİN. 10 KİŞİMİYİZ BİLMİYORUM Kİ.

    YanıtlaSil